DOSYA

DOSYA Govdun ve Hağt Ermenileri: 1915'e doğru

Sivas Hafik’teki “Satılık Kilise” haberinden yola çıkan yazar Hovsep Hayreni, yazı dizisinin geçen hafta yayımladığımız ikinci bölümünde Sivas ve Hafik Ermenilerinin uzak tarihine odaklanmıştı. Bu hafta yayınladığımız son bölümle artık 1915’e yaklaşıyor.
DOSYA Govdun ve Hağt üzerine bellek yazımından sayfalar

Sivas Hafik’teki “Satılık Kilise” haberinden yola çıkan yazar Hovsep Hayreni, yazı dizisinin bu hafta yayınladığımız ikinci bölümünde Sivas ve Hafik Ermenilerinin uzak tarihine odaklanıyor. Önümüzdeki hafta yayınlayacağımız son bölümle artık 1915’e yaklaşacağız.
DOSYA İki gözüm iki çeşme: Ordu’da Ermeni çeşmeleri

Ordu Ermeni cemaatinin büyüklerini, Harutyun Artun, Ohannik Bakır, Nişan Deveciyan, Araksi Çitciyan sırayla aradım. Çeşmeyi detayı ile birlikte anlatmaya başladığımda herkes sürece hatırladıkları kadarıyla katkıda bulundu, hem yapının ve çeşmenin hikâyesini hem de Ordu Ermeni Mahallesi’nin sınırlarının düşündüğümüzden çok daha geniş olduğunu teyit etmiş olduk.
DOSYA Cürm-ü Âzam’ın anlattıkları

24 Nisan 1915’te Ermeni aydınların ve siyasetçilerin İstanbul’dan sürgün edilmesiyle başlayan Ermeni Soykırımı’nın en önemli tanıklarından biri de Aram Andonyan. Aras Yayıncılık 24 Nisan’a denk gelen günlerde Aram Andonyan’ın önemli bir kitabını yayınladı: Cürm-ü Âzam. Kitabın altbaşlığı şöyle: “Halep Muhacirin Müdüriyeti Başkâtibi Naim Bey’in Tanıklığında Ermeni Soykırımı.” Aram Andonyan tarafından kaleme alınan ve Ermeni Soykırımı hakkındaki, özellikle de 1916’da Suriye çöllerinde yaşananlar konusundaki en önemli kaynaklardan biri olan Cürm-ü Âzam, Naim Bey’in Andonyan’a teslim ettiği el yazması notları ve Andonyan’ın derlediği bilgileri, telgrafları, resmî Osmanlı belgelerini ve birinci dereceden şahitlerin tanıklıklarını içeriyor. Ohannes Kılıçdağı’nın çevirdiği kitabın önsözünü de Taner Akçam yazmış. Naim Bey hakkında daha önce de çalışmaları bulunan Akçam ile Cürm-ü Âzam’ı konuştuk
DOSYA Üç İstanbul

İki yıldır zorunlu ikametgâhım Bakırköy Kadın Cezaevi’nde, haliyle okumaktan başka, pek bir şeyim yok. Arka arkaya sekiz sezon dizi izler gibi, arka arkaya durmadan okuyabiliyor insan. Kendince sıralamalar yapıyor, bazen de hayat sürprizler yapıp kendi sıralamalarını yaratıyor, geçen hafta da böyle oldu. Hayat kendi sıralamasını yaptı. Önümde üç kitap, üçünü de Aras basmış, üçünün de sırtında “anı” yazıyor. Biri Zabel Yesayan’ın ‘Silahtar Bahçeleri’, biri Hraç Kırmızıyan’ın ‘Nereden Nereye’si, sonuncusu da Michael Asderis’in ‘Dersaadet’i.
DOSYA Ermeni coğrafyasının klasik eseri artık Türkçede

Peder Sukyas Eprigyan’ın 1902-1907 yıllarında yayınladığı ‘Resimli Yurt Sözlüğü’, (Badgerazart Pnaşxarhig Paŕaran- Պատկերազարդ Բնաշխարհիկ Բառարան) yirminci yüzyılın başında Osmanlı ülkesi içinde ve dışındaki Ermeni yerleşimleri konusunda temel bir başvuru kaynağı. İlgililer ve uzmanlar tarafından paha biçilmez bir bilgi hazinesi olarak değerlendirilen çalışmanın günümüze dek Türkçeye veya başka bir dile çevrilmemesi büyük eksiklik olarak görülüyordu. Yazarın ancak belli bir harfe getirerek bıraktığı sözlüğü Sevan Nişanyan Türkçeye çevirdi ve bizzat Eprigyan’ın kullandığı kaynaklardan yararlanarak tamamlamaya çalıştı. Kitap Liberus Yayınları'ndan çıktı. Nişanyan ile sözlüğün önemini ve nasıl bir çalışma yürüttüğünü konuştuk.
DOSYA “1964 Rum sürgünü Lozan’ın ihlaliydi”

16 Mart 1964 İstanbul Rumları için trajik bir tarih. Kıbrıs olayları gerekçe gösterilerek İstanbul’da Yunan pasaportu taşıyan Rumların kısa sürede ülkeyi terk etmeleri istendi. Böylece Yunan pasaportu taşıyan Rumlar Türkiye vatandaşı olan eş ve çocuklarıyla birlikte Türkiye’yi terk ettiler. Bu sürgünün üzerinden tam 60 yıl geçti. Kararın arka planını ve sonuçlarını azınlık hukuku üzerindeki çalışmalarıyla tanıdığımız Prof. Dr. Baskın Oran ile konuştuk.
DOSYA 1620 yıllık bir alfabe ve Van

Van Barosu, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Van Şubesi, Dil Kültür Sanat Araştırmaları Merkezi (ARSİSA) ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şubesi tarafından “21 Şubat Dünya Anadil Günü” vesilesiyle ‘Türkiye’de yaşatılmayan diller’ başlıklı bir panel gerçekleştirildi. Panel Van Barosu Tahir Elçi Salonu'nda düzenledi. Panelin moderatörlüğünü Arap toplumundan Mehmet Sena Sönmez yaparken, Agos yazarı ve mimar Zakarya Mildanoğlu, Kürt Dili Uzmanı Nazir Öcek ve yine Arap toplumundan eğitimci Turgay Dabakoğlu (Arap) konuşmacı olarak yer aldı. Arapça ve Kürtçe ana dili konusunda önemli değerlendirmelerde bulunan Dabakoğlu ve Öcek’in konuşmalarını, düşüncelerini yayına dönüştükleri an okumayı umuyor ve Zakarya Mildanoğlu’nun kendi özetlediği konuşmasını sizlerle paylaşıyoruz.