DOSYA
Risk altındaki Süryani mimari mirasına acil müdahale çağrısı
Kültürel Mirası Koruma Derneği (KMKD) tarafından yürütülen ‘Mardin ve Çevresinde Süryani Somut Olmayan Kültürel Mirasının Belgelenmesi ve Yaygınlaştırılması Projesi’ tamamlandı. Projenin sonuçlarının yer aldığı ‘Tur Abdin’in Risk Altındaki Süryani Mimari Mirası’ kitabı da yayınlandı. Çalışmayı ve sonuçlarını Proje Koordinatörü Başak Emir ile konuştuk.
Çok da FİFİ
Aydın Engin’le ilk yanyana geldiğimiz Cumhuriyet’ten beri yolumuz çok yerde kesişti. Hepsi dertli yerlerdi. Yaşadığı ülkeyi, hatta nefes alıp verdiği dünyayı daha adaletli, daha insani, daha yaşanır kılmak için ne yaşına aldırdı, ne yeniden cezaevlerine girme ihtimaline.
Tabela ressamları Mardiros-Haygaz Haytayan Kardeşler
Geçen hafta da Şişli, Türkbeyi Sokak’taki Pembe Apartmanı’nın tabelasında karşılaştığım M. Haytayan imzasından sonra Mardiros ve Haygaz Haytayan kardeşlerin hikâyesini yazmaya karar verdim.
Devlet arşivlerinde 1939 Soykırım anmaları
Genel olarak Ermeni Soykırımı kurbanlarını anma geleneğinin 1915’in 50. yıldönümünde, yani 1965’te başladığı kabul edilmektedir. Biz bunun çok daha geriye gittiğini devletin raporlarından öğreniyoruz.
‘Selanikliler’ kendilerini anlatıyor
Suzan Nana Tarablus’un ‘Baba Bize Neden Dönme Diyorlar? Hayatlar, Tanıklıklar, Anılar’ kitabı Varlık Yayınları’ndan çıktı. ‘Dönme’, ‘Sabetaycı’, ‘Selanikli’ gibi yakıştırmalar yapılan yaklaşık 500 yıllık tarihi olan toplulukla ilgili bugüne kadar yapılmış en kapsamlı sözlü tarih çalışması olan kitapta, toplam 27 kişiyle yapılmış görüşmelerin kayıtları yer alıyor. Aynı zamanda Şalom Dergi Yayın Yönetmeni olan Suzan Nana Tarablus ile kitabını ve kitaba konu edindiği toplululuğun dününü, bugününü, geleceğini konuştuk.
“Türkler ve Ermenilerin dünya üzerinde yapabilecekleri çok şey var”
Türkiye –Ermenistan normalleşme sürecinde ilk somut adımlar atıldı, özel temsilciler buluştu, Ermenistan Antalya Diplomasi forumuna davet edildi. İş insanları ise çoktan karşılıklı altyapı araştırmalarına başladılar. Röportaj serimizi takip eden Antepli bir iş insanı geçtiğimiz hafta Ermenistan'a PVC pencere ihracatı yapabilmek için kendine ortak aradığını duyurdu. Türkiye ve Ermenistan arasında iş ve ticaret deyince akla ilk olarak TABDC (Turkish Armenian Business Development Council-Türk Ermeni İş Geliştirme Konseyi) gelir. 30 yıla yakın bir süredir ikili ilişkiler için çaba harcayan bu inisiyatifin kurucuları olan Soyak ailesinin gayretleri yadsınamaz. Sadece ticari değil kültürel alanda da çalışmalara önayak oldu bu kuruluş. TABDC bugünlerde ne yapıyor sorusuna yanıt aramak için kurucu ve Eş Başkan Yardımcısı Noyan Soyak'a ulaştım.
Ordu Ermeni Kilisesi Papazı Movses Sarkisyan’ın öyküsü
Raymond Kevorkyan’ın ‘The Armenian Genocide: A Complete History’ kitabında Ordu Ermeni Kilisesi’nin 1852’de inşa edildiği, Movsesyan Ermeni Okulu binasının ise 1857 yılında inşasına başlandığı yazıyor. 1915 Ermeni Tehciri’nden kurtulup dönebilen 135 aileden bugün Ordu’da yaşayan sadece üç kişi kaldı. Doktor Dikran Toraman, kız kardeşi eczacı Ardem Toraman ve Anjel Ömürbek. Harutyun Artun son üç yıldır sağlık sorunları sebebiyle kızı ile birlikte İstanbul’da yaşıyor. 1958’e kadar Ordu Ermeni Kilisesi Papazı olarak Ordu’da yaşayan Movses Sarkisyan’ın 97 yaşında olan oğlu Mıgır Bey ile o günlere dair konuştuğumuz her şey Ordu’daki Ermenilerin üstü örtülen hikâyelerini gelecek kuşakların doğru yorumlaması açısından çok değerli.
Bir Avazda: ‘Doğurduğun ana dek neye hazırlandığını bilmiyorsun’
Agos’taki yazı ve röportajlarıyla tanıdığımız Rita Ender çeşitli kesimlerden kadınlarla hamilelik deneyimleri üzerine röportajlarını biraraya getirdi. Kendisinin de hamile olduğu bir süreçte bu röportajları gerçekleştiren Ender ile kitabı ve hamilelik deneyimlerini konuştuk.
Tarihin unutulmuş sayfalarından: Yazar Zaruhi Kalemkaryan
Zaruhi Kalemkaryan, ilk feminist Ermeni yazarlardan biri olarak, arkasında makaleler, denemeler, anı yazıları ve şiirlerden oluşan, zengin bir miras bıraktı. Ermeni halkının geçmişiyle barışmak için her zamankinden daha fazla çaba sarf ettiği günümüzde Zaruhi’ninki gibi sesleri yeniden keşfetmeye, daha iyi bir gelecek inşa etmeye çabalarken onların fikirlerine sarılmaya her zamankinden daha fazla ihtiyaç var.