KARİN KARAKAŞLI

Karin Karakaşlı

ÜVERCİNKA

Yalın, sade, billurdur Oşin Çilingir satırları. Tek bir tashih bile bulamazsın. Hasan Ali Toptaş’ın tek bir virgül için saatlerce düşündüğünü okumuştum bir yerlerde. Oşin Çilingir’in yazılarında da tek bir fazlalık bulunmaz.

İronik ama genellikle yine adeta hayvanın koklayışı misali toplumsal bir felaketi önceden tahmin ettiğinde ya da bir insan maalesef kendisini hiç yanıltmayan bir şekilde yamuk yaptığında “Bir öleceğim günü bilemedim” derdi. Ki öldürüldüğü gün yayınlanan yazısında bunu da bilmişti.

Şimdi işte bir 19 Ocak yıl dönümü daha gelmişken, beni tarif eden şey diye bildiğim yazı ne ifade eder diye soruyorum kendime. Kahrettiğin bir şeyde daha yaratıcı daha vurucu olmak diye bir şey var mı sahi kalem için? Ayıp değil mi?

Aras Yayıncılık, 22-30 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek İzmir Kitap Fuarı’na hediye gibi bir yeni eser yetiştirdi. Özellikle Ermeni süreli yayınlar ve çeşitli yörelerde yaşamış Ermeni cemaatlerinin tarihiyle ilgili çalışmalarıyla tanınan mimar, araştırmacı yazar Zakarya Mildanoğlu’nun derlediği ‘İzmir Ermenileri- Ege Kıyılarının Yitip Gitmiş Sakinleri’ başlıklı kitap okurlarıyla ilk buluşmasını adına yaraşır şekilde İzmir’de yapacak.

Bu toprakların sadece büyük gerilimlere, kıyımlara değil unutulmaz ortak sevdalara da kaynaklık ettiğini gösteren ‘Aşiq û Maşûq’; sözlü edebiyatın parçası, dilden dile, kuşaktan kuşağa aktarılmış “Siyamanto ve Xıçezare”, “Lur da Lur” ile “Kral Lusig ve Sedev Hovig” adlı masalları buluşturuyor.