ERMENİSTAN
Ermenistan Dışişleri'nden İran'a başsağlığı
“Bu karanlık zamanlarda dayanma gücü diliyoruz, acınızı paylaşıyoruz.”
Gençler barış umudu için bir arada
Fransa merkezli ‘Une Terre Culturelle’ [Bir Kültür Ülkesi] derneğinin Alman, Ermeni ve Türk ortaklarıyla işbirliği içinde yürüttüğü projenin ikinci aşaması 20-27 Nisan arasında Diyarbakır’da yapılıyor. Dört ülkeden gençleri bir araya getiren proje, Fransız-Alman Gençlik Ofisi OFAJ/DFJW ve Erasmus+ Fransız ajansının desteği sayesinde hayata geçiyor.
Ermenistan Depremi: 35 yıl geçti, hâlâ herkese barınma hakkı sağlanamadı
Yerevan merkezli İnsan Hakları Araştırma Merkezi’nin başkanı Anahit Simonyan, Spitak depreminin etkilediği bölgede barınma haklarının uygulanmasına ilişkin araştırmalarını, değişen hükümetlerin benzerlik politikalarını ve geçici barınaklarda yaşayanların zorunlu tahliye tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını Agos’a anlattı.
İki farklı ülke, iki benzer trans hikâyesi
Yerevan’da Nikita’nın hikâyesine Milena Adamyan'’n lensinden tanıklık edeceğiz. Luiza Simonyan ise sorularıyla Ankara’daki trans hayatına, Türkiye'de transların karşılaştığı sorunlara götürecek bizi.
Sevan Gölü’nde av yasağına karşı kitlesel eylem
Aylar süren eğitim, inceleme ve tatbikatların ardından Ermenistan’ın Sevan Gölü’nde yeni göreve başlayan su devriyeleri ile Noratuslu balıkçılar arasında gerilim yaşandı. Devriye ekibi saldırıya uğradı, balıkçılar ise günler önce iki balıkçının devriye ekipleri tarafından darp edildiğini aktardı.
Ukrayna savaşından kaçan Setrakov, Gümrü’den kaçırıldı
Rus güçleri, ülkede firar etmekle suçlanan Rusya vatandaşı Dmitri Setrakov’u, Ermenistan’ın Gümrü şehrinden kaçırdı. Setrakov, Rusya’nın 102. askerî üssüne nakledildi. Dmitri Setrakov’un 20 Aralık’ta Rusya’ya götürüldüğü öğrenildi. İnsan hakları savunucuları, Setrakov’u Rostov askeri polisinin gözaltı merkezinde buldu.
Tarihin tekerrürü: Zorunlu göç ve yeni ‘ev’ Ermenistan
Karabağlı Ermenilerin, dokuz ay süren ablukanın ardından Eylül ayında Ermenistan’a zorunlu göçü şu an Ermenistan’ı en çok sarsan konu. Yaklaşık yüz bin insanın evlerini, yaşamlarını bırakıp çoğunun yanına hiçbir şey almadan belirsizliğe doğru yola düşmesinin üstünden neredeyse bir buçuk ay geçti. Ermenistan’a yerleşen insanların durumunu anlamak, İnsan Hakları Gündemi sayfası okurlarına aktarmak için her sene olduğu gibi Ermenistan’a geldim.
Azerisiz Karabağ’dan Ermenisiz Karabağ’a: Asıl zulmü halk çekiyor
Karabağ’dan on binlerce Ermeni, 10 ay süren abluka ve açlıktan sonra bölgeden tahliye edildi. ‘Tahliye’ denen de, sahip olduğu her şeyi bırakıp kendisini ilk otobüse, arabaya, kamyona atıp koca belirsizliğe gitmekti. Bu senaryonun aynısı 1980’lerin sonunda da yaşanmıştı. Yine binlerce Ermeni, yüzyıllarca yaşadıkları toprakları bırakıp bir yorgan bile almadan kaçmak zorunda kalmıştı. Aynı şeyi yıkılmakta olan Sovyetler Birliği’nin içinde olan Sovyet Ermenistanı sınırları içerisinde yaşayan Azeri nüfus da yaşamıştı. Azerbaycan’ın Karabağ’daki Ermeni halkına yaptıklarını, uluslararası kamuoyunun kayıtsızlığını izledik. Ancak burada, Bakü doğumlu olup yaklaşık 30 yıl önce Ermenistan’a göç etmek zorunda kalan gazeteci Yuri Manvelyan’ın içeriden bir eleştirisini aktaracağız.
Karabağ’da kadın olmak: ‘İnsanların tek arzusu barış’
Sekiz aydır Karabağ ve orada yaşayan 100 bine yakın Ermeni nüfus abluka altında. İlaç, yakıt ve yiyecek eksikliği şimdiden bir insanî felakete yol açtı ve her geçen gün can almaya devam ediyor. Peki, abluka altındaki bir bölgede kadın ve anne olmak nasıl bir şey? Karabağ’la ilgili siyasi tartışmalarda pek görülmeyen Karabağlı kadınlar, bugün Agos’ta söz haklarını kullansınlar istedik.
Karabağ güncesi: “Bir koğuşa hapsedilmiş gibi”
Karabağlı Ermeniler kaderine terk edilmiş durumda. Uluslararası basının ve kamuoyunun çoğunlukla görmezden geldiği, görmediği bölgeden insan hikâyelerini okurlarımızla buluşturmaya devam ediyoruz.