FAİLLER
‘İç düşman’ konseptinin mimarı
Mart 1915’te Erzurum’dan İstanbul’a geçen Bahaeddin Şakir, Teşkilat-ı Mahsusa’nın artık iç düşmana yönelmesi gerektiğine kanaat getirir ve İttihat Terakki Merkezi Umumisi’ne bu yönde bir rapor sunarak ‘tehcir’ kararının alınmasında etkili olur.
‘Ermenilere yapılan zulmün ruhu’ Talat Paşa
Tarihçi Hans-Lukas Kieser, Metternich’in 7 Aralık 1915’te Şansölye’ye yazdığı mektubunda belirttiği benzetmeyle ‘Ermenilere yapılan zulmün ruhu’ olan Talat Paşa’nın bir fail olarak portresini yazdı.
Trabzon Ermenilerini ‘yok eden’ vali Cemal Azmi
Cemal Azmi, 1915’te Trabzon’daki Ermenileri öldürtmekle kalmamış, aynı zamanda çevre illerdeki yerel yöneticileri de Ermenileri katletmeleri için organize etmişti.
Diyarbekir celladı Doktor Reşid
Mehmet Reşid, 1913’te, âdeta Ermeni Soykırımı sırasındaki uygulamalarının staj alanı olacak Karesi’ye mutasarrıf olarak atanır. Rumların bölgeden zorla gönderilmesinde önemli bir role sahip olan Reşid Bey’in bu ‘başarı’sı, ona, Van, Bitlis, Diyarbekir ve Mamuretülaziz vilayetlerini kapsayan Umum Müfettişliği’nin Kâtib-i Umumiliği unvanını getirir. Dâhiliye Nazırı Talat Paşa, onu “faal, muktedir ve erbab-ı hamiyetten gördüğü” için, bu görevi Reşid’e vermiştir.
Bir toplum mühendisi: Şükrü Kaya
Toplumsal mühendislik, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin devlet ve toplum ilişkilerinin kurulmasında kullandığı önemli yöntemlerden. İskân, asimilasyon ve kırım bağlamında değerlendirilebilecek bu politika, İttihatçıların ideolojik ve politik seyirlerinde karşımıza net bir şekilde çıkıyor. İttihat Terakki’nin imparatorluğu Türkleştirme ve Müslümanlaştırma politikası, Kemalistler tarafından devralınarak sürdürüldü. Şükrü Kaya, bu politikanın uygulayıcıları içinde ilk sıralarda yer alan isimlerden biri.
Soykırım’ın valisi, Cumhuriyet’in bakanı: Abdülhalik Renda
Mustafa Abdülhalik Renda gibi Ermeni Soykırımı’nın yürütülmesinde bilfiil rol almış İttihatçılara Cumhuriyet döneminde muhacirlerin iskânı ve Kürt meselesi gibi konularda önemli görevler verilmesi İttihat ve Terakki’nin toplumsal mühendislik yaklaşımının Cumhuriyet döneminde devletin şiddet, göçe zorlama ve asimilasyon pratiklerinin şekillendirilmesinde etkili olduğunu açıkça göstermekte.