Vahakn Keşişyan, şapgir’deki bir yazısında* şöyle demişti: “Eğer Orta Doğu’daki acımasızlıkların sadece son yüzyılı kapsayan bir takvimini yapmaya çalışırsak, büyük bir günahın yıldönümü olmayan tek bir gün bulabilir miyiz?”
İşte 19 Aralık da, Türkiye’deki iki büyük “günahın” yıldönümüydü: Maraş Katliamı ve Hayata Dönüş Operasyonu. 19-26 Aralık 1978’te Maraş’ta 150 Alevi öldürüldü, davası 23 yıl sürdü. Ceza alanların yanı sıra, katliamda önemli rolü olan 68 kişiden hiçbir ‘haber alınamadı’…
Aradan 22 yıl geçti. F tipi cezaevlerine karşı tutukluların sürdürdüğü ölüm orucuna karşılık 19 Aralık 2000’de 20 cezaevine operasyon düzenlendi. 32 kişi öldü, birçok insan yandı, yaralandı... Davalar sürerken, F tipi cezaevlerinin mimarlarından, Operasyon sırasında Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü görevinde bulunan Ali Suat Ertosun'a 2004 yılında AK Parti hükümeti kararıyla 'Devlet Üstün Hizmet Madalyası' verildi.
Hiçbir günahın cezasız kalmaması ve bizlerin de bu günahlara tanık kılınmaması ümidiyle, bu haftanın şapgir’i sizlerle...
Siz de şapgir’e destek vermek, yazılarınızı bizle paylaşmak isterseniz, agos.sapgir@gmail.com adresinden bize ulaşabilirsiniz. Twitter’da @AgosSapgir hesabından yazıları takip edebilir, yorumlarınızı bize iletebilirsiniz.
'Tazminat söylemi tamir etmiyor, yarayı kanatıyor'
Aslı Türker, Timaş Yayınları’ndan çıkan Malan Barkirin kitabının dört yazarından biri olan Özlem Yağız ile 90’larda yaşanan zorunlu göç, günümüzde süregelen travmaları, devletin bu konudaki söylemleri üzerine söyleşti.
'Kendi para birimine sahip olması Türkiye'nin lehine'
Orkun Saka, Londra Ekonomi Okulu'ndan (LSE) Politik Ekonomi Profesörü Paul De Grauwe ile Euro bölgesindeki son durumu, Kuzey ülkelerini ve Türkiye’yi konuştu.
SATIYORUM… SATIYORUM… SATTIM (II. Bölüm)
Geçtiğimiz hafta ilk bölümünü yayınladığımız Murat Başekim’in yazdığı bir “huzursuzlukevi”nde popstar olma hayaliyle hayatını çürüten genç Alaaddin’in hikayesinin ikinci bölümü bu hafta sizlerle.
Vasatı Övenler I: Bedri Baykam
Levent Özata bu hafta sanat ‘yapan’ Bedri Baykamı yazdı. Küçükken kovboylar çizerdi. Büyüdü ama vasatı aşamadı Bedri.
Çakma Twitter Fenomeninin Aşırı Acıklı 15 Dakikası
Bawer Çakır, Twitter fenomeni Mustafa Misir’in “acıklı hikâyesini” şapgir için yazdı. Bakalım siz de “başkası adına utanmak” denen o acıklı duvara toslayacak mısınız?
Başka bir kent mümkün
Ecem Yıldırım, İstiklal Caddesi’nin kamusallığını gölgeyen markalardan, disipline edilerek tektipleştirilmesinden dem vuruyor yazısında. 22 Aralık Cumartesi, saat 16:00’daki Emek Sineması için yapılan eylem çağrısına da kulak vermeye davet ediyor herkesi.
Geçilemeyen sınırlar konuşulamayan insanlar: Ülkelerarası araştırma yapmak (4)
Aykut Öztürk, gerek araştırma süresince gerek gündelik hayatta hepimizin karşısına çıkan kim olduğumuz, nereli olduğumuz, nasıl biri olduğumuz sorularına verdiğimiz cevapları hikâye anlatıcılığı ile ilişkilendirerek tahlil etmeyi öneriyor.
Nowheristan’a hoşgeldiniz!
Burası Nowheristan! Hem hiçbir yer, hem de her yer. Burada “Nereden geldiğinizin hiçbir önemi yok.” Servan Altıkanat yazdı.