Bawer Çakır, Twitter fenomeni Mustafa Misir’in “acıklı hikâyesini” şapgir için yazdı. Kim Milyoner Olmak İster yarışmasına katılıp ilk soruda elenen Misir’in hikâyesini okuyunca, bakalım siz de “başkası adına utanmak” denen o acıklı duvara toslayacak mısınız?
Bawer Çakır
http://www.twitter.com/bawerito
http://fakfukfon.wordpress.com
Aramızda kalsın, bu hafta Kenan Işık’ın sunduğu Kim Milyoner Olmak İster isimli yarışma programındaki sansasyonel şöhret oluş anına kadar Mustafa Misir isimli “Twitter Fenomenini” tanımıyordum. Sosyal medya canavarı olarak bu elbette ki benim kabahatim. Ancak kitap okumamakla övünen, genel kültürüm çok iyidir dedikten 5 dakika sonra, daha ilk soruda elenerek “adından söz ettiren” bu büyük insan, Fenomen Mustafa artık benim akil adamım, kanaat önderim ve doymamış yağ oranım.
Birkaç gündür kendisinin o kadar büyük hayranıyım, o kadar hayranıyım ki değerli şapgir okurlarıyla bu “fenomenin” parmak ısırtan, Andy Warhol’u kıskandıran, Guy Debord’a “Gösteri Toplumu”nu[1] yeniden yazdıracak 15 dakikasını[2] paylaşmak istiyorum.
Kim vezir kim rezil olmak ister?
Mustafa Misir, geçtiğimiz hafta ekrana gelen Kim Milyoner Olmak İster’in yarışmacılarından biriydi. Sırası geldiğinde Türkiye henüz olacaklardan habersiz bu genç adama bakıyor, yarışmada kaç para kazanacağını merak ediyordu. Çünkü ekranda kazanılan her kuruş bizleri ilgilendiriyor, heyecanlandırıyor, çenemizi ve haliyle parmaklarımızı yoruyordu.
Genç Mustafa’dan evvel Karslı Fatma (soyadını bilmediğim kendisinden özür dilerim) 30 bin lirayla yarışmayı noktaladı ve Kenan Işık Mustafa Misir’i davet etti. Genç Mustafa daha ilk anda şu küçük dağları ben yarattım tavrıyla geldi, koltuğuna oturdu.
Sonra şunlar oldu:
“Adanağğğğ... Okey...”
Videoyu izlediyseniz “okumayı sevmeyen ancak genel kültürüne güvenen” Mustafa’nın ilk soruda elendiğini de gördünüz. Gördünüz ve adım kadar eminim ki hem Mustafa’nın hali tavrı hem de babasının oğlunu övmek için söyledikleri yüzünden gözünüzden yaş gelene kadar güldünüz. Ama sonra...
Ama sonra siz de “başkası adına utanmak” denen o acıklı duvara tosladınız değil mi?
Hiç üzülmeyin. Çünkü yazının bundan sonraki kısmı hem bu üzüntünüzü hafifletecek hem de derin “sosyolojik derinliğiyle” analizlere boğacak... Amin...
“Çok deYişik özellikli fenomen Mustafa”
Mustafa Misir ya da Twitter’daki “fenomen” ismiyle conDalton (http://www.twitter.com/conDalton) isimli arkadaş’ı öncelikle medeni cesaretinden dolayı kutluyorum. Ama sadece onun için. Zira ondan başka kutlanacak bir başarısı ya da alkışlanacak bir durumu yok.
Çoğunuz gibi bilmemenin değil öğrenmemenin ayıp sayıldığı bir gelenekten gelen benim bu yazıyı yazmadaki amacım ise asla ve asla ilk soruda elenen Mustafa Misir’i cahil olarak yaftalayıp küçük düşürmek değil. Bağcıyı döverken üzüm yemeyi de amaçlıyorum. Şarap içmiyor, üzüm yiyorum. Başbakanım saygılar...
Yarışmayla ilgili benim aklımda yer eden en önemli an, Mustafa’nın babasının, oğlu hakkında söyledikleriydi. “Oğlumun çok deYişik özellikleri var” diyen baba şöyle sıraladı bu “deYişik özellikleri”:
“Radyoları var, Twitter’da 100 bin küsür takipçisi var, ünlüler takip ediyor, Sant Joseph mezunu, İngilizce Mimarlık okuyor...”
Baba Misir’in değişik derken ne kast ettiği muamma olsa da bu “özelliklerle” ilgili yarışmadan sonra ÇOK ÇARPICI iddialar ortaya atıldı, gerçekler su yüzüne çıktı.
Örneğin bu “Twitter Fenomeni” babasının dediği gibi Saint Joseph mezunu değilmiş. Sant Joseph Lisesi’nden mezun olamayan Fenomen Mustafa, Kenan Evren Anadolu Lisesi mezunuymuş. Lise arkadaşları okullarının adını yarışmada zikretmeyerek Sant Joseph’i rezil ettiği için duacı. Ekşi Sözlük’te ve Twitter’da hepsi kendisinden duacı olduklarını açıkladılar.
Baba Misir oğlunun Twitter’da 100 bin küsür takipçisi olduğunu söylerken göğsü gururla kabarmıştı -bir babanın oğlunun 100 bin küsür takipçisi olmasıyla niye övündüğünü analiz etmek beni aşıyor değerli okuyucu. Özürlerimi kabul edin... Ancak hakikat yine yarışmadan sonra ortaya çıktı.
“Parasını verdim fenomen oldum...”
Mustafa “ünlüler de beni takip ediyor” derken aslında bu fenomenin parayla takipçi ve retweetçi satın aldığı BELGELERLE kanıtlandı. Ayrıntıları şurada: http://concondalton.imgur.com/all
Buradan da göreceğiniz gibi “Twitter Fenomeniyim” diye övünen Mustafa Misir babasının parasıyla takipçi/RT’ci satın aldığı gibi bu insanların hesaplarına da sülük gibi yapışmış, millet bunu kapıdan kovmuş, o bacan girmiş. Durum öyle bir hale gelmiş ki insanlar artık ağızlarına geleni söylemeye, Fenomen Mustafa’ya fena şeyler demeye başlamışlar. Ama yılmamış, basmış paraları Leyla’la takipçilerini arttırdıkça arttırmış.
Tüm bunlar olurken o esnada Mustafa...
Sıradaki paragrafımız “bütün bunlar ortaya çıkar ve biz vezir olacağım derken rezil olan Mustafa’ya vahvahlanırken peki o ne yaptı?” diyenlere gelsin.
Fenomencan önce işi “eğlenceye” vurdu ve ilk soruda elenmesiyle dalga geçti. Baktı ki bu insanların onunla alay etmelerini engelleyemedi, bu kez de kendisinden önce yarışan Karslı Fatma’yı aşağılamaya çalıştı.
Okumasını engelleyen ailesini Valiye şikayet ederek eğitimini sürdüren Fatma “kitap okumamakla övünen genel kültürü yüksek” Twitter Fenomeni’nin ilk turda elendiği yarışmadan 30 bin liralık ödül ile ayrıldı. Ayrıldı ayrılmasına ama Mustafa Misir gibi “OKAN” isimli üniversitede okumadığı, İngilizce bilmediği, Karslı “cahil” bir kadın olduğu için olsa gerek Mustafa tarafından şöyle nitelendi:
“Kim Milyoner İster’deki Fatmayı özürlü kontejanından almışlar yarışmaya bunu anladım.”
İmla hataları ve anlatım bozukluğu Mustafa Misir’a ait bu tweet kendisinin rezil olmaya ne kadar aç olduğunun ve doymak bilmediğinin işareti olarak da okunabilir tabii.
Bu ülkede her şey olunuyor da rezil olunmuyor...
Sıradaki paragraf da “biz Mustafa kendi bacağına kurşunu sıktıkça sıkıyor diye düşünürken ne oldu peki? Anlat anlat heyecanlı oluyor...” diyenlere gelsin:
Arkadaşın conDalton isimli hesabı yarışmadan sonra 3 bin kişi tarafında takip edilmeye başlandı. Fucktroloji isimli saçma sapan burç yorumları ve abuk sabuk manitaya atarlanma cümleleri yazdığı hesabı ise tam 22 bin kişi tarafından takip edilmeye başlandı ve toplam takipçi sayısı 122 bin 651’e ulaştı. (Bir hayırsever beni şu an burada vurabilir mi?)
Pespayeliğin ve avamlığın sürekli prim yaptığı bu güzel cinnet vatanda, salatalığım var diyen Mustafa gibi arkadaşlara tuzlukla koşan maratoncu kitle sadece satın alınmışlıklarıyla açıklanabilir mi? Parasını ödemiştir deyip içinden çıkabilir miyiz? Bence hayır.
Çünkü Mustafa Misir’in kötü bir Okan Bayülgen taklidi olarak var ettiği “kimliği”[3] (iddiasına göre REELDE de böyle biriymiş ki öyleyse üzülürüm tabii... Hem onun için hem çevresi için hem de aşık olup tuhaf tuhaf küfürler ederek tavlamaya çalıştığı tüm kadınlar için), yazdığı bol küfürlü saçma sapan aşk cümlelerinin, nereden devşirildiği belli olmayan deyimler, ifadelerle dolu tweetlerinin ve burç yorumlarının alıcısı ne yazık ki var.
Yes We Can’i[4] Yes I Can[5] olarak anlayan bu fabrikasyon neslin necip bir evladı olarak Mustafa’nın sattığı bu bayağılığı alanlar nedeniyle rezil ola ola vezirleşmeyi sürdürürken hiçbir şey bilmediği halde “ben her şeyi biliyorum” demeye, sahip olduğunu sandığı “genel kültürüyle” övünmeye, alt sınıftan insanları (Bkz: Karslı Fatma) aşağılamaya ve çamları devirmeye elbette ki devam edecek. O bunları yaparken babası onunla övünecek, birçokları ona imrenecek, küçük bir azınlık ise sinirden tırnaklarımızı yiye yiye bu bitmez tükenmez aşırı acıklı 15 dakikaları seyretmeye mecbur bırakılacağız.
Ben şimdi bir rakı koyup Mustafa Misir'daki özgüvenin 10'da biri kadarı bile niye bende yok uzun uzun düşüneceğim. Babamın emekli maaşıyla kaç takipçi alabileceğimi bilenlerden DM bekliyorum.
[1] Fransız yazar-yönetmen Guy Debord orijinal adı La Société du spectacle olan kitabını 1967’de yayınladı. http://www.idefix.com/kitap/gosteri-toplumu-guy-debord/tanim.asp?sid=W4OYJHARSG6O8ZLHVDOH Aynı isimli filmi ise 1973’te yayınlandı. http://www.imdb.com/title/tt0070712/?ref_=fn_al_tt_1
[2] Pop-art sanatçısı Andy Warhol 1968 yılında “Bir gün herkes 15 dakikalığına şöhret olacak” demişti.
[3] Bu “iddiamın” sebebi hikmeti şurada gizli: https://soundcloud.com/condalton/condalton-nameler-2-2
[4] ABD Başkanı Barack Obama’nın meşhur seçim sloganı. İngilizcede “Evet yapabiliriz” demektir.
[5] İng. “Evet yapabilirim”