Bu haftadan itibaren her şapat ve giragi, yani her cumartesi ve pazar şapgir, Agos’un internet sitesinde okuyucularla buluşacak. Yazmaya istekli, farklı alanlarda okuyan ya da çalışan yaklaşık 30 kişi, her hafta sonu Agos okurları için bizimle yazılarını paylaşacaklar.
• İlk hafta, Sevin Okyay’la sinema, çevirmenlik, caz ve daha bir sürü şey üzerine konuştuk.
• Albüm hazırlığında olan Atoms for Peace ve 100. yaşgünü vesilesiyle John Cage de şapgir’in konukları arasında.
• “Neoliberal aklın kriz temayülleri” yazısıyla sınırsız ve kısıtlamasız piyasa fikrini sorguladık.
• Yeni dünyada Osmanlı eğlence hayatı nasılmış, göstermeye çalıştık.
• Her hafta yer vermeye çalışacağımız “Portre” bölümünün ilk konuğu ise Orhan Pamuk oldu.
• Ayrıca, dünya basınından çevirilerle ve foto haberlerle de farklı ülkelerden haberler aktarmaya çalıştık.
Siz de şapgir’e destek vermek, yazılarınızı bizle paylaşmak isterseniz, agos.sapgir@gmail.com adresinden bize ulaşabilirsiniz. Twitter’da da @AgosSapgir hesabından yazıları takip edebilirsiniz.
İyi hafta sonları ve iyi okumalar!
Annelerimiz, kendimiz*
Perihan Mağden anlatıyor, “Anne-kız ilişkileri benin için çok önemlidir. Her sanatçı yalnızca bir tane soruna odaklanabilir, ben de annemle olan ilişkime takıntılıyım. Annemle garip, yorucu, iyi/kötü bir ilişkiye sahiptim. Ben on yaşındayken babamla ayrıldılar. Burjuvaydı ve boşanma yüzünden aniden sınıfsız hale geldi. Toplumdaki konumumuzu kaybettik. Çok fazla seyahate gittik. Onun projesi gibiydim. Aynı zamanda, onun kardeşi ya da en yakın arkadaşı gibiydim. Bu ilişkide birbirimize çok fazla bağımlı olmuştuk.”
Sevin Okyay: Herkes yazdığına göre yakında okur kalmayacak
Sinema eleştirmeni, cazsever, edebiyatsever, evirmen ve yazar Sevin Okyay ile eleştirmenlik, çevirmenlik, caz ve ilk romanı ‘İlk Kitabım’ hakkında konuştuk. Okyay, çok iyi yönetmenler çıksa da, ‘Türkiye sineması’ damgasını taşıyaçak bir film geleneğimiz olmadığını düşünüyor.
Atoms for Peace albüm hazırlığında
Default, 5 dakikalık kısacık süresiyle, içinde yer alacağı albümün önümüzdeki yılın en önemli müzik olaylarından biri olacağını şimdiden müjdeliyor. Albüm çıkana kadar bizlere Atoms for Peace’in hayal gücünü beklemek düşüyor ve bu sebeple bir sesten ötekine uzanan masal diyarlarında kulak kesilmiş piyonları oynamak…
Greenspan ve Neoliberal aklın kriz temayülleri
Bir insanın 40 yılı aşkın bir süredir sahip olduğu ve hayatına onunla yön verdiği ideolojiyi toplum önünde hatalı ve eksik ilan etmesi bir erdem sayılabilir. Alan Greenspan’in sözleriyle, “Her insan varolduğu sürece bilinçli ya da bilinçsiz belli bir ideolojinin mensubudur, önemli olan ise bu ideolojinin haklı olup olmadığıdır.” Post-depresyon döneminde, bugün, neoliberal aklın haksızlığını açık açık ilan etmekten başka çaresi kalmamış görünüyor.
ABD’de Osmanlı eğlence hayatı
Şöyle bir sahne düşünün, bir eğlence mekanı, sahnede alaturka müziğin belli başlı tüm enstrümanları mevcut: keman, kanun, ud… Kemanı çalan bir Bulgar, Nick Doneff; udi bir Rum, Aşil Pulos; klarnette bir başka Rum, John Pappas ve kanuni ise bir Ermeni, Garbis Bakırcıyan… Okunan şarkılarsa, neredeyse hepimizin aşina olduğu Türkçe alaturka müzik. Bu müzik ziyafetini kayda alan da Arnavut Aydın. Osmanlı
Bir burjuva olarak Orhan Pamuk
“Güzel annesi, babası, ağabeyi, amcası ve kuzenleriyle oturan, durmadan sigara içen yirmi üç yaşındaki Orhan’da, sinirli ve sabırsız olmasından ve alaycılıkla gülümsemeye çalışmasından başka kayda değer bir şey göremedim. Yirmi üç yaşındaydım ve romancı olmaya karar verdiğimi öğrenen Nişantaşılı burjuvalar ve arkadaşlarım gülümseyerek bu yaşta bir kimsenin hayatı daha tanıyamayacağını bana söylediklerinde çok öfkelenirdim.”
İyi ki doğdun John Cage
John Cage’in 100. yaşgününü kutladığımız bu yıl, aynı zamanda onun 20. ölüm yıldönümünü de hatırlatıyor. Bu büyük dahi, onu geride bıraktığımız 20. yüzyılda sadece kendi müziklerinde değil, etkilediği Frank Zappa, Beatles, Pierre Boulez gibi birçok müzisyenin notalarında, Yoko Ono, Merce Cunningham gibi birçok performans sanatçısının gösterilerinde de hayat buldu.
Dünyadan HaberlerDünya basınında öne çıkan gelişmelerden sizin için seçtiklerimiz: |
İki Kurbanın MirasıRachel Corrie davasında İsrail mahkemesinin, İsrail devletinin sorumlu olmadığına karar vermesi üzerine Jennifer Loewenstein, geçmişin acılarını ve şimdinin tutarsızlıklarını anlatıyor. İki kurbanın mirası: Rachel Corrie ve Anne Frank. |