ŞAPGİR
İzlanda: Eylem Halindeki Doğrudan Demokrasi
İzlanda’nın anayasa hazırlama deneyimi, böyle sürece başlama yolunda olan Türkiye için birçok ipucu içeriyor. Vatandaşlar anayasal konseye nasıl seçilir? Yeni bir anayasa nasıl yapılır? Anayasal konsey ne tür siyasi güçleri dengelemek durumundadır? Bu süreçlerin en başından beri içinde olan Thorvaldur Gylfason anlattı, Halit Yerlikhan çevirdi.
Sheraton’da Suriyeliler: Bir zaman kaybı dersi
Michael Stephens, geçtiğimiz hafta Katar’da toplanan Suriye muhalefetinin halen zaman kaybettiğini yazdı: “Biz Doha’dakiler, çok daha korkunç ucuz takım elbise geçitlerine katlanmakla mükellefken, Dünya Suriye’den gelecek çok daha korkunç bir ölüm geçidine katlanmak zorunda.” Melek Çetin çevirdi.
Gittiğinizi görenler, geldiğini göremediler...
Mert Kaya, Aras Yayıncılık’tan yayınlanan Amerika’dan Bitlis’e William Saroyan kitabında anlatılan, Saroyan’ın hayallerinin başkenti Bitlis’e yolculuğunu hatırlatıyor bize ve soruyor: “Bitlis’te yeni yapılan kent meydanına neden William Saroyan’ın adı verilmesin?”
EGO kartı ve daha fazlası
Erdem Ceydilek, Ankara’nın EGO kartlarını anlatıyor. “Biraz kasıp 52 Tam ve 52 Öğrenci kartı biriktirirseniz, bu kartlardan biraz çabayla güzel iki iskambil destesi elde edebilirsiniz. Çocukluğumdaki en büyük hayalim buydu.”
Şapgir'in Kısa Tarihi
İstanbul Darülfünunu ilk dersine ne zaman başladı? 12 Eylül Darbesi’nden sonraki en büyük grev nedir? Martin Scorsese, Nikolay Buharin ve daha fazlası Serdar Aksoy’un hazırladığı şapgir’in kısa tarihinde. Tabii ki isim, yemek ve şapgir şiiriyle birlikte...
Türkiye'ye Go oyununu getirenlerin ilk ilhamı: Şibumi
Gizem Asya Genç bu hafta, Trevanian’ın (Rodney William Whitaker) Türkçesi E Yayınları’ndan çıkan “bilgiden çok anlayış, ifade dolu bir sessizlik” demek olan Şibumi’sini yazdı: “Kendi dünyası, değer yargıları olan bir kahramanın hikâyesi çekildiği şatosundan amansız ve acımasız bir dövüş için yola çıkmasıyla şekilleniyor.”
Beynimizdeki “Garp”a “Şark”tan Müzik Dersleri
Dünyaya bakış açımızı şekillendiren muhtemelen en büyük faktör deneyimlerimizdir. Başka bir deyişle medyadan sızan Türk dizileri, Hollywood filmleri ve Édith Piaf’lar bizim dünya görüşümüzü, dirensek de direnmesek de, yerel değerler ve “Batı” üzerine kuruyor ve “ötekileri,” az ama çok, bu görüşlerimiz üzerinden kurguluyoruz. Bu durumu kırmanın en pratik yoluysa doğrudan ötekini deneyimlemek. Bunun en keyifli örneklerinden bazıları da 'sefalet'le özdeşleştirdiğimiz Pakistan ve Hindistan'ın popüler müziklerinde gizli... Sertan Şentürk yazdı…
Sade(ce) Fatih Akın
Levent Özata, bu hafta sadece sade bir şekilde Fatih Akın’ı anlatmaya çalıştı. Türk kökenli Alman yönetmen midir, Türk ‘asıllı’ Alman mıdır, aslı astarı var mıdır bilinmez. Ama rüyalarını Almanca görür. Şirketi de, paranın rengi de Almandır, ama pazarı heryerdir. O yüzden Türk-Alman sentezi olmaktan öte, “Türk-Alman boşluğunda” yol almaya çalışan bir derviş misali ilerler.
Hemdert bir çizgi-şair: Joe Sacco
Gazze’ye yine yeniden ölüm yağarken, Sevag Beşiktaşlıyan’ın, oradaki kıstırılmışlığı ve çaresizliği en iyi aktaranlardan birisi olan Joe Sacco’nun, Filistin’i bir şair ustalığıyla anlatan kitaplarını ele alan, Agos Kirk’in Eylül 2012 sayısındaki yazısını, orada ölenlerin ve ölmeye devam edenlerin anısına yayınlıyoruz.
Leyla İpekçi halleri: “Kalbin dilini konuşmaya cesaret edeceğiz. O hepimizin anadili”
Ayşe Akdeniz, haller durağında bu hafta gazeteci, yazar Leyla İpekçi ile çocukluğundan başlayarak aile hali, gazetecilik, yazarlık, ibadet halleri gibi birçok hal üzerine söyleşti.