ŞAPGİR
Minimalist zarafetin romancısı
Bazı yazarlar vardır, onların yazdıkları her metni o kadar çok severiz ki, kitapları öyle hemen bir çırpıda bitmesin diye gıdım gıdım okuruz. Sonunda kitabı bitirince de, içimizde buruk bir tat kalır. Keşke daha uzun olsaydı deriz. Barış Bıçakçı bu tanıma uyan yazarlardan.
Orta Doğu aynasında Obama-Romney rekabeti
ABD Başkanlık seçimi için kampanya tüm hızıyla sürüyor. Ancak yoğun siyasi kampanyaların abartılı retoriği, adayın görev başındaki tavrının kesin göstergesi sayılmaz. Obama ve Romney’nin Orta Doğu konusundaki en temel farkları neler? Seçimden sonraki 4 yıl için olası tahminler…
ABD’de Osmanlı eğlence hayatı
Şöyle bir sahne düşünün, bir eğlence mekanı, sahnede alaturka müziğin belli başlı tüm enstrümanları mevcut: keman, kanun, ud… Kemanı çalan bir Bulgar, Nick Doneff; udi bir Rum, Aşil Pulos; klarnette bir başka Rum, John Pappas ve kanuni ise bir Ermeni, Garbis Bakırcıyan… Okunan şarkılarsa, neredeyse hepimizin aşina olduğu Türkçe alaturka müzik. Bu müzik ziyafetini kayda alan da Arnavut Aydın. Osmanlı
Sevin Okyay: Herkes yazdığına göre yakında okur kalmayacak
Sinema eleştirmeni, cazsever, edebiyatsever, evirmen ve yazar Sevin Okyay ile eleştirmenlik, çevirmenlik, caz ve ilk romanı ‘İlk Kitabım’ hakkında konuştuk. Okyay, çok iyi yönetmenler çıksa da, ‘Türkiye sineması’ damgasını taşıyaçak bir film geleneğimiz olmadığını düşünüyor.
Bir burjuva olarak Orhan Pamuk
“Güzel annesi, babası, ağabeyi, amcası ve kuzenleriyle oturan, durmadan sigara içen yirmi üç yaşındaki Orhan’da, sinirli ve sabırsız olmasından ve alaycılıkla gülümsemeye çalışmasından başka kayda değer bir şey göremedim. Yirmi üç yaşındaydım ve romancı olmaya karar verdiğimi öğrenen Nişantaşılı burjuvalar ve arkadaşlarım gülümseyerek bu yaşta bir kimsenin hayatı daha tanıyamayacağını bana söylediklerinde çok öfkelenirdim.”
Atoms for Peace albüm hazırlığında
Default, 5 dakikalık kısacık süresiyle, içinde yer alacağı albümün önümüzdeki yılın en önemli müzik olaylarından biri olacağını şimdiden müjdeliyor. Albüm çıkana kadar bizlere Atoms for Peace’in hayal gücünü beklemek düşüyor ve bu sebeple bir sesten ötekine uzanan masal diyarlarında kulak kesilmiş piyonları oynamak…
İyi ki doğdun John Cage
John Cage’in 100. yaşgününü kutladığımız bu yıl, aynı zamanda onun 20. ölüm yıldönümünü de hatırlatıyor. Bu büyük dahi, onu geride bıraktığımız 20. yüzyılda sadece kendi müziklerinde değil, etkilediği Frank Zappa, Beatles, Pierre Boulez gibi birçok müzisyenin notalarında, Yoko Ono, Merce Cunningham gibi birçok performans sanatçısının gösterilerinde de hayat buldu.
Greenspan ve Neoliberal aklın kriz temayülleri
Bir insanın 40 yılı aşkın bir süredir sahip olduğu ve hayatına onunla yön verdiği ideolojiyi toplum önünde hatalı ve eksik ilan etmesi bir erdem sayılabilir. Alan Greenspan’in sözleriyle, “Her insan varolduğu sürece bilinçli ya da bilinçsiz belli bir ideolojinin mensubudur, önemli olan ise bu ideolojinin haklı olup olmadığıdır.” Post-depresyon döneminde, bugün, neoliberal aklın haksızlığını açık açık ilan etmekten başka çaresi kalmamış görünüyor.
Annelerimiz, kendimiz*
Perihan Mağden anlatıyor, “Anne-kız ilişkileri benin için çok önemlidir. Her sanatçı yalnızca bir tane soruna odaklanabilir, ben de annemle olan ilişkime takıntılıyım. Annemle garip, yorucu, iyi/kötü bir ilişkiye sahiptim. Ben on yaşındayken babamla ayrıldılar. Burjuvaydı ve boşanma yüzünden aniden sınıfsız hale geldi. Toplumdaki konumumuzu kaybettik. Çok fazla seyahate gittik. Onun projesi gibiydim. Aynı zamanda, onun kardeşi ya da en yakın arkadaşı gibiydim. Bu ilişkide birbirimize çok fazla bağımlı olmuştuk.”