YETVART DANZİKYAN

Yetvart Danzikyan

KARDEŞÇESİNE

Tanju Özcan’ın sözleri ve Türkiye’de ırkçılık

19 Mart sonrası sokağa çıkanlar arasında Ermenilerin de olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Çıkmasalar bile İmamoğlu’nun önünün siyasi olarak kesilmesine tepki duyan Ermeniler olduğunu haydi haydi varsayabiliriz. Tüm Türkiye’de olduğu gibi… Bu da çok normal çünkü Türkiye Ermeni toplumu ayrı bir dünyada yaşamıyor. Tablo bu iken CHP’deki sessizlik, tarif etmesi zor bir yarılma, çelişki yarattı Türkiye Ermeni toplumunda. Özetle CHP’nin bu konuda bir açıklama yapması şart, bu çok açık. Beri yandan şunu da not etmeden geçemeyiz. Özcan’ın çıkışı tam da TCK 216/1’de tarif edilen “halkın bir kesimini diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa tahrik” suçu.

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın sözleri Türkiye Ermeni toplumunda hem tepki hem de üzüntü yarattı. Ne dediğini zaten ilgili haberlerde okumuş olmalısınız, burada artık tekrarlamıyorum. Mesele, sadece Özcan’ın sözleri değildi, aynı zamanda bu sözlerin sessizlikle karşılanmış olmasıydı.

Önce CHP’den bir tepki beklendi. Özcan bilhassa Suriyeli göçmenlere yönelik ayrımcı sözleri ve politikaları nedeniyle CHP tarafından Disiplin Kurulu’na verilmiş, sonra CHP yönetimine yönelik sert eleştirileri de işin içine girince partiden ihraç edilmiş ancak sonra her ne hikmetse partiye geri alınmıştı.

2023 yılının Kasım ayında CHP MYK, Özcan ve parti örgütlerinde görevli olan 11 ismin bağışlanma taleplerini yerinde bularak, taleplerin Parti Meclisi’nin  onayına sunulmasına karar verdi.

PM’de yapılan oylamada 43 üye Özcan’ın dönüşü yönünde oy kullanırken 13 üye "ret" oyu kullandı.

Böylece CHP 2024 Yerel Seçimleri’nde Bolu’dan Tanju Özcan’ı aday göstermiş oldu ve Özcan yüzde 52,90 oranında oy alarak  seçimi kazandı.

Ancak Özcan ırkçı ve ayrımcı çıkışlarından hiç vazgeçmedi. Son vaka da bildiğiniz gibi Ermenilerle ilgili olan.

Bu çıkış Türkiye Ermenileri Patrikliği tarafından tepkiyle karşılandı. Daha sonra Ermeni Katolik Ruhani Önderliği, Süryani Katolik Kilisesi ve Süryani Kadim Kilisesi de tepkilerini gösterdi. Türkiyeli Ermeniler ve Ermeni olmayan hak savunucuları da bireysel olarak sosyal medyada tepkilerini dile getirdi.

CHP’den kurumsal bir açıklama gelmemesi açıkçası Türkiye Ermeni toplumunda hayal kırıklığı yaratmıştır, bunu söylemek lazım.

Evet diğer partilerden ve kurumlardan da tepkiler beklendi. Gelmedi. Ama öncelik CHP’de olmalıydı.

Bu durum ister istemez şöyle de bir çelişki yarattı. CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu siyasi bir operasyonla hapistedir. Çok sayıda  Türkiyeli Ermeninin yaşadığı  Şişli’nin CHP’li Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan da yine siyasi olduğu apaçık gerekçelerle hapistedir.

Gerek İmamoğlu, gerekse Resul Emrah Şahan doğal olarak Ermenilerden de oy aldılar. Bunun da ötesinde böylesi bir haksızlık (yani tutuklama dalgası) CHP’ye oy vermese de AKP’nin baskıcı politikalarından rahatsızlık duyan Ermenilerde bir tepki yarattı.

19 Mart sonrası sokağa çıkanlar arasında Ermenilerin de olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Çıkmasalar bile İmamoğlu’nun önünün siyasi olarak kesilmesine tepki duyan Ermeniler olduğunu haydi haydi varsayabiliriz. Tüm Türkiye’de olduğu gibi… Bu da çok normal çünkü Türkiye Ermeni toplumu ayrı bir dünyada yaşamıyor. 

Tablo bu iken CHP’deki sessizlik, tarif etmesi zor bir yarılma, çelişki yarattı Türkiye Ermeni toplumunda. 

Özetle CHP’nin bu konuda bir açıklama yapması şart, bu çok açık. 

Beri yandan şunu da not etmeden geçemeyiz. Özcan’ın çıkışı tam da TCK 216/1’de tarif edilen “halkın bir kesimini diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa tahrik” suçu.

İktidarın gözüne  kestirdiği herkese dava açtığı, hapse attığı bir ortamda savcıları harekete geçmeye çağırmak, gönül rahatlığıyla dile getirilecek bir çağrı olamıyor.

Ancak burada apaçık bir nefret suçu var. Bu görmezden mi gelinecek?

Bu soruları sormak zorundayız.

Bildiğimiz bir şey var: Bu ülkede Ermenileri aşağılamak ne yazık ki büyük bir rahatlıkla yapılıyor. Yeni bir şey değil, 110 yıldır böyle yaşıyoruz.

Bundan sonra da böyle mi yaşayacağız. Sadece CHP değil, iktidar, yargı ve diğer partiler, kurumlar bize bunu mu söylüyor?

Yanılmayı çok isteriz. Bakalım yanılacak mıyız? Ne yazık ki yanılmayacağız gibi bir his var içimde.