İNSAN HAKLARI
Aktivist Maarastawi Geri Gönderme Merkezi’nde tutuluyor
İnsan hakları aktivisti, Sığınmacı Hakları Platformu Üyesi Adem (Abdulmalik) Maarastawi, 12 Ekim Perşembe günü İstanbul’da gözaltına alındı. Tuzla geri gönderme merkezine götürülen Maarastawi, Cumartesi gününden bu yana Urfa-Harran Geçici Barınma Merkezi’nde tutuluyor. Adem’in durumunu Sığınmacı Hakları Platformu’ndan Yıldız Önen’le konuştuk.
Azerisiz Karabağ’dan Ermenisiz Karabağ’a: Asıl zulmü halk çekiyor
Karabağ’dan on binlerce Ermeni, 10 ay süren abluka ve açlıktan sonra bölgeden tahliye edildi. ‘Tahliye’ denen de, sahip olduğu her şeyi bırakıp kendisini ilk otobüse, arabaya, kamyona atıp koca belirsizliğe gitmekti. Bu senaryonun aynısı 1980’lerin sonunda da yaşanmıştı. Yine binlerce Ermeni, yüzyıllarca yaşadıkları toprakları bırakıp bir yorgan bile almadan kaçmak zorunda kalmıştı. Aynı şeyi yıkılmakta olan Sovyetler Birliği’nin içinde olan Sovyet Ermenistanı sınırları içerisinde yaşayan Azeri nüfus da yaşamıştı. Azerbaycan’ın Karabağ’daki Ermeni halkına yaptıklarını, uluslararası kamuoyunun kayıtsızlığını izledik. Ancak burada, Bakü doğumlu olup yaklaşık 30 yıl önce Ermenistan’a göç etmek zorunda kalan gazeteci Yuri Manvelyan’ın içeriden bir eleştirisini aktaracağız.
Tebriz gezisinden notlar: “Bir kadının hikâyesinden İran’a bakış”
İran sınırına yaklaşık kırk dakika kala not tutmaya başladım. Defterim genellikle, duyguların bastırdığı ve bir yerden çıkması gerektiği anlarda ortaya çıkıyor. İstanbul’dan yirmi kişi yola çıkmış, İran’a, daha doğrusu Tebriz’e gidiyorduk. İran’a ilk gidişimdi. Heyecanlı olduğum kadar, bu kadar kalabalık bir grupla bir yere gitmenin tedirginliği de vardı üstümde.
Partneri tarafından öldürülen Nastya’nın feminist mücadelesi
Nastya aile içi şiddete karşı çalışmalar yürütüyordu, kadın hakları mücadelesi, savaş karşıtlığı ile biliniyordu. Arkadaşları ve avukatlar hukuki süreci başlatmaya hazırlanıyorken, bir yandan Nastya’nın cenazesini ülkesine nakletme çalışmaları yürütüyorlar. 20 Eylül’den beri Nastya’dan haber alamayan arkadaşları ve ailesi alarm durumuna geçmiş, bütün olanaklarla kayıp olduğunu duyurmuştu.
Kadınlar ‘içeride’ de ayrımcılığa uğruyor
Osmanlı döneminde kadınlar için hapishane yoktu. Suç işleyen kadınlar, imamın evine yollanırdı ve kadınlar orada mahpus olarak yaşarlardı. Bu durumu niteleyen ‘imamevi’ sözcüğü de kadın hapishaneleri için kullanılıp günümüze kadar geldi.
Karabağ’da kadın olmak: ‘İnsanların tek arzusu barış’
Sekiz aydır Karabağ ve orada yaşayan 100 bine yakın Ermeni nüfus abluka altında. İlaç, yakıt ve yiyecek eksikliği şimdiden bir insanî felakete yol açtı ve her geçen gün can almaya devam ediyor. Peki, abluka altındaki bir bölgede kadın ve anne olmak nasıl bir şey? Karabağ’la ilgili siyasi tartışmalarda pek görülmeyen Karabağlı kadınlar, bugün Agos’ta söz haklarını kullansınlar istedik.
Azerbeycanlı işçi hakları aktivistine ‘işkence ve gözaltı’
Azerbeycanlı işçi hakları aktivisti Afiaddin Mammadov, polis emirlerine itaatsizlik suçlamasıyla 30 gün hapis cezasına çarptırıldı. Mammadov’un işkence gördüğü ve avukata erişiminin engellendiği iddia ediliyor.
‘İnanç Özgürlüğü Girişimi 2022 Yılı Raporu’ yayımlandı
İnanç Özgürlüğü Girişimi’nin ‘Türkiye’de Din, İnanç veya İnançsızlık Temelli Nefret Suçları 2022’ raporu yayımlandı.
Akbelen’de direniş sürüyor, ağaç kesimi durmuyor
YK Enerji’ye ait kömür madenin için Akbelen oramındaki ağaç katliamına karşı köylüler, 2019’dan bu yana mücadele ediyor. Dava süreci devam ederken, 24 Temmuz Pazartesi, sabah saatlerinde bölgeye jandarma ekipleri sevk edildi ve ağaç kıyımı başladı. 29 Temmuz’da direnişe destek vermek için alana gidenler de gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında olan Yeşiller Partisi’nden Deniz Melsa Ergenç, yaşadıklarını Agos’a anlattı.
Aile Bakanlığı’nın hedefinde bu kez ‘6284’ var
Bakan Göktaş, “Maalesef kadınlarımız da 6284 sayılı kanunu uygulamamızı istemiyorlar. Biz bunu alanda görüyoruz. ‘Biz eşimizin yanına dönmek istiyoruz’ diyorlar” ifadelerini kullandı.