FERDA BALANCAR
Türkiye mayın bulundurmada dünya üçüncüsü
Landmine and Cluster Munition Monitor (Mayın ve Misket Bombası Monitörü) adlı kuruluş 2018 raporunu yayımladı. 2008 yılında İsviçre'de kurulan ve bu alanda dünyadaki gelişmeleri takip eden örgüt, Türkiye'nin dünyada en fazla anti-personel mayınının bulunduğu ülkelerden biri olduğunu açıkladı.
'Gazeteci otoriteye şüpheyle yaklaşmalı'
Gazeteci Tuğrul Eryılmaz’ın “68’li ve Gazeteci’ kitabı İletişim Yayınları’ndan çıktı. Eryılmaz, Asu Maro’yla yaptığı uzun söyleşide Türkiye’de ve dünyada 68’li olmanın anlamını, o döneme dair tanıklıklarını, arkadaşlıklarını anlatırken, TRT’den Nokta’ya, Yeni Gündem ve Sokak’tan Radikal İki’ye uzanan kendi gazetecilik serüvenini de renkli bir üslupla paylaşıyor. Eryılmaz ile gazeteciliğin dünü ve bugününü konuştuk.
İrlanda’da ‘Brexit sonrası’ endişeli bekleyiş
2016 referandumunda Kuzey İrlanda halkının yüzde 56’sı AB’de kalmaktan yana oy kullanmış. Buna rağmen Birleşik Krallık kapsamındaki yüzde 52’lik ‘AB’ye hayır’ oyu İrlanda ve Kuzey İrlanda arasında halen açık olan sınırın yeniden kapanması anlamına geliyor.
Zor zamanlarda barış üzerine düşünmek
Türkiye’de barış ya da çözüm laflarını artık hiç duymadığımız günlerden geçiyoruz. Geleceğe dair umutların giderek zayıfladığı böyle bir ortamda, dünyanın farklı coğrafyalarında sonuca kavuşmuş barış süreçlerini dinlemek insana hem biraz hüzün hem de umut veriyor.
'Antep, 1915’in tarihi açısından önemli nüanslar içeriyor'
Tarihçi Ümit Kurt’un ‘Antep 1915: Soykırım ve Failler’ kitabı İletişim Yayınları’ndan çıktı. Kurt’la kitabından yola çıkarak, Antep’te 1915’te yaşananları ve İttihat Terakki içindeki farklı eğilimleri konuştuk.
‘Böyle giderse yoğun bakımdaki balıkçılığımız ölecek’
Sürdürülebilir balıkçılık aktivisti ve eski balıkçı Kenan Kedikli ile yeni balık sezonunu, kendi kişisel bloğunda (dokuluk.blogspot.com) dile getirdiği idddiaları konuştuk. Kedikli, “Her türden sürdürülebilir balıkçılık girişimine karşı mücadele eden bazı odaklar”a dikkat çekiyor.
‘Moskova Ortodoksluğun birliğine darbe vurdu’
Ukrayna’da, Moskova Patrikhanesi’ne bağlı olmayan bir Ortodoks Kilisesi kurulması çabasıyla başlayan tartışmalar sürüyor. Moskova, Ukrayna’da kurulacak kiliseye İstanbul’daki Ekümenik Patrikhane’nin temsilci göndermemesini istiyor. Ekümenik Patrikhane tartışmalarla ilgili olarak Agos’un sorularını yanıtladı. Ekümenik Patrikhane, "Moskova bir kez daha Ortodoksluğun birliğine bir darbe vurdu. Moskova Patrikhanesi, gücün uygulanması konusunda dünyevi kriterlere uygun olarak hareket ediyor ve Kilise'nin gücünün ruhsal olduğunu, başının ise Rabbimiz İsa Mesih olduğunu unutur gibi gözüküyor" dedi.
Moskova Patrikhanesi’nden ‘Ukrayna çıkışı’
Ekümenik Patrikhane’nin Ukrayna’da Rus Ortodoks Kilisesi’nden bağımsız bir kilise kurulması hazırlıkları Kiev’e temsilci göndermesine Moskova Patrikhanesi tepki gösterdi.
‘Ukrayna sorunu’nda son söz Ekümenik Patrikhane’nin
Ekümenik Patrikhane 31 Ağustos’ta çok önemli bir ziyaretçiyi ağırladı. Moskova Patriği Kirill, Ukrayna Kilisesi sorununu görüşmek üzere Ekümenik Patrik Bartholomeos tarafından kabul edildi. Görüşme üç saate yakın sürdü. İki taraf Ukrayna Kilisesi’nin nihai statüsünü kendi açılarından değerlendirdi. Ekümenik Patrikhane, bu görüşmede Ukrayna Ortodoks Kilisesi’nin tarihi ve hukuki açıdan otonom bir statüye sahip olduğu tezini öne çıkarırken, Moskova’nın Ukrayna’nın ‘dini bağımsızlık’ taleplerine karşı çıkmaması gerektiği görüşünü savundu. Moskova Patriği ise meselenin bu ülkenin Rusya ile bütünleştiği 17. yüzyılda çözümlenmiş olduğu ve Ekümenik Patrikhane’nin bu meselede ya Rusya’nın yanında yer alması ya da tarafsız bir tavır sergilemesi gerektiği görüşünü savundu. Ortak bir sonuca ulaşılamayan görüşme sonrasında, Moskova Patriği, Ekümenik Patrik Bartholomeos ile ortak yemeğe katılmadan Rusya’ya döndü.
‘Bazı yemekler vardır, hikâyelerden ve anılardan ayıramazsınız’
Anna Maria Beylunioğlu, siyaset bilimci bir akademisyen. Halen akademik çalışmalarının yanı sıra İstos Yayınevi’nin Beyoğlu’ndaki kafesi için yemekler hazırlıyor. Ayrıca İstanbul’da Suriyeli mültecilerin gıda girişimciliği üzerinden topluma kazandırılmasını amaçlayan bir projeye katkı sunuyor. Beylunioğlu, bir yandan da ‘mutfaktakiakademisyen.com’ adlı web sitesinde yemeğin kültürel ve siyasi boyutunu ön plana çıkaran yazılar kaleme alıyor.