FERDA BALANCAR
‘Aşı çalışmasında kritik viraj dönüldü’
COVİD salgını ile tüm dünyada mücadele devam ederken aşı konusunda da önemli dönemeçler geçiliyor. Önümüzdeki dönemde yaşanacak olası gelişmeleri konunun uzmanı olan bir biyologla konuştuk. Rakel Sezer, New York’ta Hofstra Universitesi’nde biyoloji eğitimi almış, ardında da Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü’nde yüksek lisansını tamamlamış ve 1996 yılında bir Alman ilaç firmasının kalite güvence bölümünde çalışmaya başlamış. Halen bir Amerikan klinik araştırmalar firmasında global kalite müdürü olarak çalışıyor. Rakel Sezer bilhassa aşı çalışmaları konusunda önemli bilgiler paylaştı.
Bir zamanlar Galata
Suzan Nana Tarablus’un ‘Bir Sabah Galata’da Uyandım’ kitabı Varlık Yayınları’ndan çıktı. Şalom Dergi’nin yayın yönetmeni olan Tarablus’un kitabında Galata ve Kamondo Han çevresinde yaşamış kişilerle yapılan sözlü tarih görüşmeleri yer alıyor. Kitap, İstanbul Yahudi toplumunun kültürel hafızasının ortaya çıkartılmasına ve korunmasına önemli bir katkı niteliği taşıyor. Tarablus ile ‘bir zamanlar Galata’yı ve günümüzü konuştuk.
Çerkes hafızasında saklı gerçekler
Ulaş Sunata’nın ‘Hafızam Çerkesçe: Çerkesler Çerkesliği Anlatıyor’ başlıklı kitabı İletişim Yayınları’ndan çıktı. Bahçeşehir Üniversitesi Göç ve Kent Çalışmaları Merkezi (BAUMUS) kurucu direktörü olan sosyolog Ulaş Sunata’nın kitabı 2014’te yapılan sözlü tarih çalışmasına dayanıyor. Türkiye’de yerleşik olan Kuzeybatı Kafkasya diasporası üzerine yapılan çalışma çerçevesinde Adige (içerisinde Kabardeyler, Şapsığlar, Besleneyler, Abzehler, Bjeduğlar, Hatukaylar ve Çemguylar), Abaza (içerisinde Abhaz ve Abazinler) ve Ubıh (Wubıh) halklarına mensup kişilerle, Samsun, Maraş, Eskişehir, Balıkesir gibi farklı şehirlerde görüşmeler yapılmış. Bu görüşmelerden 30’u kitapta yer alıyor. Yapılan görüşmelerde Ulaş Sunata’nın yanı sıra Bahar Ayça Okçuoğlu, Sercan Saydam, Nazlı Hazar ve Narod Avcı da görüşmeci olarak yer almış. Sosyolog Ulaş Sunata ile kitabından yola çıkarak Çerkes-Ermeni ilişkilerine uzanan bir söyleşi yaptık.
Kadim Halk Süryaniler'den 'Şlomo' yani 'Selam' var
‘Kadim Halk Süryaniler’den Şlomo’ (Selam) başlıklı kitap, Yeni Anadolu Yayıncılık tarafından yayınlandı. Dokuz yazarın kaleminden çıkan toplam 38 yazıdan oluşan kitap, kolektif bir çabanın ürünü olarak okuyucuyla buluştu. Yusuf Atuğ, Yusuf Beğtaş, Abut Buğday, Zekiye Dayar, Musa Ergin, Özcan Geçer, Muzaffer İris, Faruk Kahraman ve Feyyaz Kerimo yazılarıyla kitaba katkıda bulundular. Kitabın editörleri Zekiye Dayar ve Musa Ergin’in yanı sıra yazarlarından Özcan Geçer ile kitaptan yola çıkarak Süryani toplumunu ve sorunlarını konuştuk.
1910’lardan 1970’lere Edirne’de mülksüzleştirme ve Türkleştirme
İlkay Öz’ün ‘Mülksüzleştirme ve Türkleştirme: Edirne Örneği’ adlı kitabı İletişim Yayınları’ndan çıktı. Kendisi de Edirneli olan Öz’ün kitabı 1910’lardan 1970’lere kadar Edirne’de Rumların, Ermenilerin ve son olarak da Yahudilerin tasfiye ve mülksüzleştirilme süreçlerini süreklilik içinde gözler önüne seriyor. Öz’le kitabından yola çıkarak, genelde Türkiye’de özelde ise Edirne’de dünden bugüne sermayenin ‘yerli ve milli’ hale nasıl getirildiğini konuştuk.
12 Eylül, Müslümanlaştırılmış Ermeniler ve bitmeyen darbe
Avukat Fethiye Çetin, İletişim Yayınları’ndan geçtiğimiz hafta çıkan ’40 Yıl 12 Eylül’ başlıklı derlemeye ’40 Yıldır Bu Model İşliyor’ başlıklı bir yazı ile katkıda bulundu. Kamuoyunun ‘Anneannem’ ve Ayşe Gül Altınay ile birlikte kaleme aldıkları 'Torunlar' kitabıyla, Hrant Dink'in avukatı olarak, ve cinayet öncesi ve sonrasına dair yazdığı 'Utanç Duyuyorum' kitabıyla tanıdığı Fethiye Çetin’le, kendisinin 12 Eylül döneminde yaşadıklarından günümüzde 12 Eylül’ün ne anlam ifade ettiğine uzanan bir söyleşi yaptık.
"Barışa bir şans versek. Şu ‘yüz yıllık yanlışlık’ artık bitse..."
Ateş İlyas Başsoy ile geçen sayımızda ‘Seveceksen Radikal Sev: CHP Neden Kazandı? AKP Neden Kaybetti’ kitabı hakkında konuşmuştuk. Kitapta yer alan bir bölüm özellikle ilgimizi çekmişti ancak o bölümde anlatılanlarla ilgili olarak Başsoy ile konuşmayı bu sayımıza bırakmıştık. Çocukluğundan belleğinde kalan anılara ve anekdotlara yer verdiği bu bölümde Başsoy, annesinin ve babasının köylerinde yaşayan Ermenilerle ilgili duyduklarına, köylülerden dinlediklerine yer veriyor. Ateş İlyas Başsoy ile bu konudan yola çıkıp, Türkiye’nin ‘1915’ ile yüzleşme meselesine uzanan bir söyleşi yaptık.
"90’larda Erdoğan’a karşı yapılan yırtıcı muhalefet şimdi Kaftancıoğlu’na karşı yapılıyor"
CHP, AKP’yi ilk kez 2009’da Antalya’da, ikinci kez ise 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde Türkiye genelinde yendi. Ateş İlyas Başsoy, her iki kampanyayı da yürüten kişilerden. CHP Yerel Yönetim Kampanya Başkanı Başsoy, yeni yayınlanan ‘Seveceksen Radikal Sev: CHP Neden Kazandı? AKP Neden Kaybetti?-1’ adlı kitabında 31 Mart seçimlerindeki CHP kampanyasının dinamiklerini ve arka planını anlatıyor. Kitabın, ‘Hepimiz Aynı Belediye Otobüsündeyiz’ adlı ikinci cildi de yakına çıkacak. Başsoy ile kitabından yola çıkarak, 31 Mart 2019’dan günümüze kadar CHP ekseninde yaşanan siyasi gelişmeleri konuştuk.
‘Para biriminiz zayıfsa tüm yatırımcılar döviz ve altına kaçar’
İktisatçı Murat Birdal ile dünyada ve Türkiye’de son dönemde yaşanan döviz ve altın fiyatlarındaki yükselişin nedenlerini konuştuk. Doç. Dr. Murat Birdal’ın ‘Bir Krizin Anatomisi: 2008 Krizi ve Dünya Ekonomisinde Dönüşüm’ (Kor Kitap) başlıklı bir kitabı ve Türkçe-İngilizce yayınlanmış pek çok makalesi bulunuyor. Birdal, Türkiye ekonomisi için "Kararların tek kişi tarafından verildiği, kurumsal yapıların kendi karar mekanizmalarında dahi belirleyici olmadığı koşullarda uzun vadeli sermaye yatırımları gerçekleşmez." diyor.
‘Eylül ve Ekim aylarında daha zor günlerle karşılaşabiliriz’
Halk Sağlığı uzmanı Prof. Dr. Kayıhan Pala ile 5 Haziran tarihli Agos’ta yayımlanan söyleşimizde, pandemi sürecinde ‘yeniden açılma’ dönemine dair konuşmuştuk. “1 Haziran’da salgın açısından riskli bir döneme girdik” diyen Pala ile Agos'un 17 Temmuz'da yayınlanan "Pandemiyle Yaşamak" eki için yeniden konuştuk. Pala "Yüzeysel ve yanlış bilgilendirme nedeniyle insanların kafası karıştı", "Eylül, Ekim aylarında pandemi açısından daha zor günlerle karşılaşabiliriz", "Salgınla mücadelede sorumluluk tek başına bireye indirgenemez" diyor.