YETVART DANZİKYAN

Yetvart Danzikyan

KARDEŞÇESİNE

Zaven Biberyan’ın "Meteliksiz Aşıklar" romanı 1950’lerin sonlarında bir aşk hikayesi etrafında Ermeni bir ailenin iç çatışmalarına yakından bakarken Ermeni toplumunun siyasi iktidarla ilişkilerine ve kendi içindeki bildik sorunlarına da ışık tutuyor. Romanı okuyunca “65 yıldır ne değişti, ne değişmedi acaba?” diye düşünüyor insan..

Niye böyle oluyor? Çok basit, zira vatandaşlar ve şirketler, faiz oranının enflasyonun altında kalacağını duydukça, ABD Doları’na hücum ediyor.

Erken seçim çağrılarının hükümet tarafından kabul görmeyeceği açık. Böylesi bir krizin ortasında hükümetin seçim kararı alması düşük bir ihtimal. Muhalefet mitinglerle hükümeti buna zorlayabilir mi, zorlayabilir. Sonuç alınsa da alınmasa da bu yolu denemekte mahzur yok. Beri yandan, muhalefete başka görevler de düşüyor.

‘Kulüp’e dönecek olursak. Neden başlıkta ‘yerli ve millî’ dedim? Yerli, çünkü bu zamana kadar bize ‘yerli’ diye okutulan, izletilen her şey bu ülkenin çoğunluğuyla ilgiliydi ve sanki Türkiye’de Sünni Türklerden başkası yaşamıyormuş gibi bir ‘resmî görüş’ çerçevesinde işleniyordu her şey. Ve ‘millî’, elbette. Daha doğrusu bir ‘millîleştirme’ hikâyesinden bahsediyoruz.

Kaymakam konusu böyle ama daha kritik meselelerde pek de yol kat edilmiş değil. Mesela vakıf seçimleri... Hâlâ yönetmelik yok, hâlâ azınlık vakıfları yönetim kurullarını seçemiyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan her zamanki argümanına sarıldı ve CHP’yi HDP’nin peşine takılmakla suçladı. Ancak durum şu ki, CHP’nin açıklamasının siyasette yarattığı etkiye bakacak olursak, bu argümanın da artık eskisi kadar işe yaramayacağını düşünmek mümkün.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Ermenistan Başbakanı Paşinyan’ın iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesine yönelik olumlu mesajları, sınırların açılması ihtimalini gündeme getirmişti. Son günlerde bu mesajlar durulur gibi olsa da konu hala gündemde. Gelişmeleri araştırmacı Diana Yayloyan ile konuştuk.

Döviz kurlarındaki yükseliş durmuyor, enflasyon yüksek seyrediyor, hayat pahalılığı çalışan kesimleri zorluyor. Bu tabloda iktidarın politikalarının etkili olduğu geniş kabul gören bir yorum. Ekonomi- siyaset ilişkisini iktisatçı ve yazar Ahmet İnsel ile konuştuk. Aynı zamanda Birikim dergisi yazarlarından da olan İnsel, üniversite eğitimini Paris 1 Pantheon-Sorbonne Üniversitesi İktisat Bölümü’nde yaptı ve aynı üniversitede iktisat doktorası hazırladı.

Bu savunmaya rağmen Kavala yine tahliye edilmedi. Maruz kaldığı eziyet sürüyor. Bir yandan da Kavala’nın savunmasında dile getirdiği bu çok önemli saptamalar da kayda geçiyor.

Böylesine uç derecede ‘sağcı’ bir siyasetçinin “Ermeni kökenli” olmasından da, Ermenilere yönelik dolaylı da olsa bir tür nefret söylemi yaratıldı. Öncelikle, bir Ermeni nasıl olur da böyle bir kimlik değişimine gider, sağcı bir siyasetçi olurdu? Bir de şu tür şeyler söylendi: Böylesi bir siyasetçi olsa olsa Ermeni kökenli olurdu.