Soykırım meselesi artık ona emanet

Dışişleri Bakanlığı koltuğuna oturan Mevlüt Çavuşoğlu'nun, Avrupa Birliği ülkeleriyle temasta bulunduğu yıllarda, “Fransa’da, ‘Soykırım yok!’ diye bağıracağım” gibi çıkışları olmuş; Karabağ meselesinde, Azerbaycan’ın yanında durduğuna dair sık sık eleştirilmiş; soykırım ve Ermenistan konusunda ihtilaflı bir figür haline gelmişti.

62. Hükümet’in Dışişleri Bakanı olan Mevlüt Çavuşoğlu dış politikada kilit roller üstlenmiş bir isim. Çavuşoğlu, Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan’la da daha önce görüşmüştü.

GÖZDE KAZAZ
gozdekazaz@agos.com.tr

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun kurduğu 62. Hükümette Dışişleri Bakanı olan Mevlüt Çavuşoğlu, dış politikada kilit roller üstlenmiş bir isim. 2010-2012 arasında, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Başkanlığı görevine getirilen Çavuşoğlu, 2013’te Türkiye-ABD Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı oldu. 2013’ten Dışişleri Bakanı görevine atandığı 29 Ağustos’a kadar da AB Bakanı olan Çavuşoğlu, yeni makamına getirildiği gün yaptığı açıklamalarla, selefi Davutoğlu’nun Ermeni Soykırımı konusundaki politikasını devam ettireceğinin sinyallerini vermekte gecikmedi.

Savunmadan atağa

29 Ağustos’ta Cine 5’ten Aslıgül Atasagun’a verdiği ilk demeçte, “AK Parti’nin dış politikada belli ilkeleri olduğunu, bu ilkelerden hiçbir zaman sapmanın mümkün olmadığını” belirten Çavuşoğlu, 2015’in yaklaşmasıyla ilgili soruya verdiği yanıtta, soykırım ve gergin Türkiye - Ermenistan ilişkileriyle ilgili, AK Parti’nin devraldığı devlet politikasının devam edeceğini şu sözlerle dile getiriyordu:

“(...) Biz, o zamanki trajedileri de inkâr eden bir ülke değiliz. Ama bizim itiraz ettiğimiz şey, siyasilerin kafalarına göre her şeye soykırım demeleridir. Bu uluslararası hukuka da, vicdana da aykırıdır. Herkes kafasına göre karar veremez.” Dönemin Başbakanı  Erdoğan’ın Ermenistan’a gönderdiği mektup ve 24 Nisan 2014’te yayımladığı “taziye mesajı”nı da hatırlatan Çavuşoğlu, “Bizim bu konuda savunmadan çıkıp atağa geçtiğimizi tüm dünya biliyor. Aslında bu mektup, bu konudaki samimiyetimizin kanıtıydı. ‘Ortak komisyon kuralım, tüm arşivler açılsın, herkes belgeleri getirsin. Bu komisyon hangi kararı alacaksa, biz kabul edeceğiz’ dedik. Bu aslında, kendisine ve atalarına güvenen bir iktidarın çok samimi bir yaklaşımıydı. Ermenistan buna yaklaşmadı” diyerek, Türkiye’nin de tüm devlet kurumları ve akademisyenleriyle 2015’e hazırlandığını dile getirdi.

Çavuşoğlu’nun bundan 10 gün sonra, yaptığı açıklama ise hem aynı söylemin tekrarı, hem de devletin “bu işi tarihçilere bırakalım” refleksinin tipik bir yansımasıydı. Ermenistan’ın 2015 anması hazırlıklarının “adil olmadığını” belirten Çavuşoğlu, “Tek taraflı bir hafızayla bu işleri çözmenin mümkün olmadığının” altını çizerken, yine Erdoğan’ın “taziye mesajını” öne sürüyordu: “Siyasetçilerin tarihi ilgilendiren ve hassas konularda karar almasını da doğru bulmuyoruz. Hele ki, çok sınırlı tarihi bilgilerimizle kararlar alırsak, bunun sakıncaları olur, olmuştur. İkili ilişkileri de zedeler ve zedelemiştir de birçok ülkeyle. Biz bu işin tarihçilere bırakılmasını arzu ediyoruz.”

‘Bağıracağım’

Çavuşoğlu’nun soykırımı inkâr politikasının dışa vurumu olan bu söylemleri, pek de yeni sayılmaz. Dışişleri Bakanı, AKPM Başkanı olarak  2010’da Ermenistan’a resmî bir ziyarette bulunmuş, Yerevan’da bulunan Soykırım Anıtı’na gitmeyi reddettiği için, ziyaret, Ermenistan hükümeti tarafından resmî olmaktan çıkarılarak “çalışma ziyareti”ne dönüştürülmüştü.

AKPM Başkanlığı görevini yürüttüğü 2011’de de Ermeni Soykırımı’nı inkârı suç sayan yasa teklifi nedeniyle sert açıklamalarda bulunan Çavuşoğlu, “Fransa’ya ilk gidişimde ‘Soykırım yok!’ diye bağıra bağıra ilk ben söyleyeceğim, tutuklayabiliyorsa tutuklasınlar, ceza verebilecekse versinler” derken, sözlerinin arasına “Çok sayıda Ermeni’nin Türkiye’de çalışmasına göz yumduklarını, kimsenin güvensizliği olmadığını” da sıkıştırmıştı.

Bakü’yle birlikte

Dışişleri Bakanı’nın Ermeni meselesi ve Ermenistan’la ihtilaflı ilişkisinin bir ucunda da, Karabağ meselesi yer alıyor. 1 Eylül 2014’te Azerbaycan haber ajansı APA’ya mülakat veren Çavuşoğlu, gazetecinin “Azerbaycan’a ne mesaj vermek istersiniz?” sorusu üzerine, “Kardeş ülke Azerbaycan’la her konuda güçlerimizi ve çabamızı, birlikte mücadele etmek için kullanacağız” demiş, 2015’le ilgili soruya da, “Sözde Ermeni Soykırımı konusunda da Azerbaycan’la birlikte mücadele vereceğiz” yanıtını vermişti.

2011’de AKPM’de Karabağ Alt Komitesi’ni kuran Çavuşoğlu, o dönem, özellikle Ermenistan delegeleri tarafından, “Karabağ sorununda Azerbaycan’ın yanında yer alan bir komite kurmakla” eleştirilmişti. Bu eleştirilere cevap olarak AA’ya konuşan Çavuşoğlu, “Ermenistan halkına yalan söylendiğini, alt komitenin Avrupa Konseyi kararları ve kriterleri çerçevesinde oluşturulan bir insan hakları kuruluştur” demişti.

Başbakan Davutoğlu’nun yeni hükümet programını açıkladıktan sonra, Ermeni Soykırımı ve 2015 konusunda net ifadeler kullanmaktan kaçınması, Çavuşoğlu’nun bundan sonra daha “dikkatli” ifadeler kullanmasına neden olur mu bilinmez; ama yeni Dışişleri Bakanı’nın, Türkiye - Ermenistan ilişkileri konusunda konjonktür neyi gerektirirse onu dillendireceğini söylemek pekâlâ mümkün...

Kategoriler

Güncel Ermenistan Gündem