Salgının neresindeyiz?
Koronavirüs salgını, 2019’un Aralık ayında Çin’de belirmesinden sonra tüm dünyayı etkisi altına aldı. Dünya çok uzun yıllardır böylesi bir salgın ile karşı karşıya kalmamıştı. Bu ek hazırlanırken vaka sayısı dünya çapında 13 milyona yaklaşmış, hayatını kaybedenlerin sayısı ise 567 bin kişiyi geçmişti. Türkiye de bu salgından nasibini aldı. 14 Temmuz itibariyle toplam vaka sayısı 215 bini bulurken salgın boyunca hayatını kaybedenlerin sayısı 5.400’ü geçmişti. Ülkemizde ne yazık ki hala günde yaklaşık olarak bin kişi virüse yakalanmaktadır. Bu da doğal olarak normalleşme adımlarının sorgulanmasına yol açıyor. Salgın etkisini kaybetmiş değil, hala insanlar virüse yakalanıyor, hala can kayıpları yaşanıyor. Dolayısıyla salgının neresinde olduğumuz henüz bilinmiyor. Ancak salgının tüm dünyada zaten kırılgan durumda olan beden gücüyle çalışanları, yoksulları, mültecileri daha fazla etkilediği bir gerçek. Bu ekte salgının içinden bir fotoğraf çekmeye çalıştık. Amacımız çok kapsamlı ve dünya çapında bir çalışma ortaya koymak değildi. Türkiye’de hükümet politikaları açısından salgınla nasıl mücadele edildiğini mercek altına almaya çalışırken insan hakları ihlallerine, çevre sorunlarına, çalışma hayatına, mültecilerin durumuna, Türkiye’deki Ermenistanlılara ve Türkiye’nin ortak hafıza coğrafyasında yer alan Ermenistan ve çevresindeki tabloya da bakmaya çalıştık. Dolayısıyla çektiğimiz fotoğraf biraz Agos penceresinden oldu. Yine de yazı, rapor ve röportajlarla bir fikir verebiliyorsak ne mutlu bize.
