Koronavirüs nedeniyle okullar eğitimlerine aylar boyunca online olarak devam etti. Ancak özel eğitime ihtiyacı olan çocukların da faydalandığı online eğitim, aileleri ve uzmanları çok ikna etmedi. Bu alanda faaliyet gösteren özel bir kurumda yönetici olan Parin Yakupyan ile pandemide ailelerin yaşadığı zorlukları ve normalleşme sürecini konuştuk.
İŞHAN ERDİNÇ
Haziran ayı başında normalleşme sürecine geçtik. Pandemi sürecinde eğitimden uzak kalan otizmli tanılı çocuklar normalleşmeye adapte olmaya başladı mı? Verilen ara ile eğitimde oluşan açığı nasıl kapatacaksınız?
15 Haziran itibariyle tekrar yeni normalleşme sürecine başladık. Fakat ailelerin birçoğu kendilerine göre haklı nedenlerle, yasakların kalkması ile birlikte soluğu şehir dışında aldılar. Burada kalanların birçoğu da çocuklarını eğitime getirme konusunda kararsızlar.
Mart’ın ortasından Haziran’ın ortasına kadar eğitimlerimize mecburi ara vermek zorunda kaldık. Bu çocuklarımız için ciddi bir süre. Biz eğitimsiz geçen her saniyenin öneminden bahsederken üç ay uzun bir süre oldu. Bu süreçte ailelerimizle irtibatımızı koparmamaya çalışsak da ailelerimizin çoğu ne yapacağını bilemez haldeydi. Bu kadar uzun bir ara olacağını kimse tahmin etmiyordu. Bu süreçte normal gelişime sahip bireyler için EBA üzerinden eğitim vardı, sözde bizim çocuklarımız için de aralara serpiştirmeler yaptılar ama faydalı olduğunu hiç düşünmüyorum. Tedirginlik, kaygı içinde geçen bir sürecin ardından, biz lafta normal gelişenlerin bile adapte olmakta zorlandığı göz önüne alınırsa, özel gereksinimli çocuklarımızın adaptasyonda zorlanmaları son derece doğaldır. Biz bu durumun daha fazla kanıksanmadan etkilerini ortadan kaldırmaya çabalıyoruz. Çocuklarımızın telafi eğitimlerini, öncelikli tedbirleri alarak, yönetmelikte verilebilecek en üst düzeyden vermeye gayret ediyoruz. Çabamız üç ayın olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak. Bunun için de hepimiz yoğun bir çaba içerisindeyiz.
Pandemi sürecinde aileler ne tür zorluklarla karşılaştı?
Bu soruya “Ailelerimiz hangi kolaylıkla karşılaştı?” desek daha kısa olur bence. Bizim çocuklarımızın çoğu televizyonu ya da bilgisayarı açıp, karşısına geçip ders takip edebilecek çocuklar değiller. Genel itibariyle ailelerimiz süreç uzadıkça ne yapacaklarını bilemez haldelerdi. Biz ve birçok kurum gönüllü olarak ailelerimize bu süreçte destek olduk. Gönül isterdi ki bu destek Bakanlık nezdinde belirli kural ve kaidelerle sağlansın. Ailelerimiz bu hususta hiç olmazsa gönül rahatlığı içinde olsunlar. Ama olmadı. Süreç inisiyatiflere ve vicdanlara bırakıldı. Bu da çocuklarımız açısından iyi olmadı. Çocuklarımızın rutinleri bozuldu. Yeni rutinler ortaya çıktı. Birçok çocuk kurumlar kapalı olmasına rağmen, eğitim kurumlarına uğramaya çalıştı. Kapalı kapıyı görünce bile ikna olmadı. Bizim hayattaki en büyük önceliğimiz çocuklarımız. Çocuklarımızın eğitimi, akranları düzeyine yetişmeleri, bağımsızlıklarını kazanmaları, hayata karışmaları… Hayat yarışından bir anda üç ay geri kalmak başlı başına bir zorluk silsilesi demek. Kaldı ki bu üç aylık süreç hanelerde sakin bir şekilde geçmiyor. Çocuk dışarı çıkamıyor, rutinlerini gerçekleştiremiyor ve iletişim becerileri zayıf olduğu için aile bunu çocuğa izah edemiyor. Bunun sonucunda yaşanan krizler… Normal bir ruh haliyle süreci yönetemiyorsunuz ki. Hastalığın bulaşma korkusu var, geçim derdi var, belirsizlik var… Neredeyse tüm olumsuz duyguların harmanlandığı bir ruh hali vardı insanlarda. Bu ruh hali ister istemez çocuklarımıza da yansıyordu. Çocuk ev içindeki bu olumsuz havadan etkileniyordu.
Pandemi sürecini oğlunuz Garen nasıl değerlendirdi? Normalleşme sürecine uyum sağlamaya başladı mı?
Garen yapısal olarak rahatı, tatili, komutsuzluğu seven bir birey. Oluşan bu süreç önceleri çok hoşuna gitti. Çalışan annesi ve babası evdeydi, erken kalkma mecburiyeti yoktu ve hayatında büyük yer kaplayan yaşam lideri uzaktaydı. Fakat tamamen başıboş da kalmadı tabii ki. Yaşam koçunun uzaktan yönlendirmesi ile çalışmalarına kısmen devam etti. Son bir ay kala çok sıkılmaya ve gezmek istemeye başladı. Diğer oğlum üniversite sınavına hazırlanıyordu. O derslerine ve çalışmalarına alt düzeyde devam etti. Maalesef bu süreç onun motivasyonunu çok düşürdü ve ders çalışması oldukça azaldı. Pandemi sürecinde çok sayıda alanında uzman kişiyle velilerimizi buluşturduk. Zorlandıkları konuları ele aldık, sorularına cevap aradık. Biz kendimizi büyük bir aile olarak görüyoruz. Herkese ulaşma gayretindeyiz, bunun için ekibimizle sürekli koordineli çalıştık. Gönülle, sevgi ile yapmak gerek yaptığınız işi. Yoksa hedefe ulaşılmıyor. Üstümüze düşeni yapmaya gayret ettik. Şu anda ailelerden o dönemde yaptığımız bu canlı yayınlarla ilgili çok olumlu geri dönüşler alıyoruz.