Ünlü yönetmen Parajanov'un kolajlardan film sahnesi taslaklarına, kostümlerden desenlere, resimlerden, mozaiklere, objelere ve fotoğraflara, çok sayıda yapıtının yer aldığı sergi 13 Aralık'ta Pera Müzesi'nde açılıyor. Sergide, Parajanov’u kendi ailesinden sayan başka bir usta sanatçının, Sarkis’in Parajanov’a dair ürettiği ve bir selamlama niteliği taşıyan yapıtları da önemli bir yer alıyor.
Aslında daha çok sinemaseverlerin bildiği bir isim olan Sergey Parajanov Pera Müzesi’nde 13 Aralık Perşembe günü açılacak sergisi ile daha geniş bir sanatsever çevreyi etkisi altına alacağa benzer. 1924 Tiflis doğumlu Parajanov Sovyetler Birliği sinemasının dünya çapındaki en önemli yönetmenlerinden biri olarak tanınsa da çektiği veya çekmek isteyip de rejimin baskıları sonucunda çekemediği filmler için yaptığı kolaj, çizim ve diğer sanat eserleriyle insanları derinden etkiliyor.
Sanatçının 1990’daki ölümünden sonra Ermenistan’ın başkenti Yerevan’da açılan ev-müze sadece ülkenin en çok ziyaret edilen sergi alanı olmakla kalmadı, zaman zaman yabancı devlet başkanlarının ağırlandığı bir mekana da dönüştü. 1989’ta İstanbul Film Festivali’nin konuğu olarak Türkiye’yi ziyaret eden ve “Ashik Kerib” (Aşık Garib) filmi ile Jüri Özel Ödülü’ne layık görülen Sergey Parajanov 29 yıl sonra bu kez Pera Müzesi’nde sergilenecek eserleriyle tekrar İstanbul’da.
En büyük sergi İstanbul’da
“Parajanov-Sarkis ile” sergisi 13 Aralık 2018-17 Mart 2019 tarihleri arasında Pera Müzesi’nde sanatseverleri ağırlayacak. Serginin kuratörlüğünü üstlenen Yerevan Parajanov Müzesi Müdürü Zaven Sargsyan son aşama çalışmalarına katılmak için geçtiğimiz haftabaşı İstanbul’daydı. Aynı zamanda yetenekli bir fotoğrafçı olan ve Parajanov’un Pera Müzesi’nde sergilenen bazı fotoğraflarını da çeken Zaven Sargsyan, hapisten çıktığı 1978 tarihinden ölümüne kadar Parajanov’la dostluk yapmış bir isim. İstanbul’daki bu serginin kendisi için ifade ettiği anlamı sorduk:
“İstanbul 1915 tarihine kadar Batı Ermenileri için bir başkentti. Diğer taraftan Parajanov burada bir ödüle layık görüldü ve bu şehri de çok severdi. Serginin hazırlık aşamasında bu müzeyi ziyaret ettim ve binasının dışı ve içini çok beğendim. Serginin açılışına bir kaç gün kala gördüklerim ise tüm beklentilerimin üzerinde, çünkü çok ciddi, düşünülmüş, kaliteli bir sergi hazırlanmış. Doğrusunu söylemek gerekirse hayran kaldım. Bunun yurtdışında açtığımız en büyük sergi olduğunu da söylemem gerekir. 2008’de biraz daha az obje ile Paris École des Beaux Arts’ta bir sergi açmıştık. Bazıları en büyük sergimizi İstanbul’da açmaya hazırlandığımızı duyduklarında garipsiyorlar. Ama ben bunun çok güzel bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Üç ay boyunca insanlar ziyaret edip XX. yy. Ermeni dahisinin neler yaptığını görme fırsatı bulacak.”
Yıllardır süren çaba
İstanbul’da bir Parajanov sergisi açma girişimi yeni değil. Pera Müzesi Süreli Sergiler Sorumlusu Begüm Akkoyunlu Ersöz 2005’te kurulan Pera Müzesi’nin amaçlarından birinin de sanatın her dalında sergiler üretmek ve sanatseverlere farklı dallarda sunumlarla seslenmek olduğunu hatırlattıktan sonra, bu stratejiyi oluşturan ekipte yer alan sanat dünyasının önde gelen entellektüellerinden, 2007’te kaybettiğimiz Samih Rıfat’ın 2000’lerin ortalarında Parajanov’u kendilerine işaret ettiğini söyledi. Akkoyunlu-Ersöz daha önce bir girişimleri olduğundan bahsediyor: “Türkiye ve Ermenistan arasındaki bilindik diplomatik meseleler, bürokratik koşullar ve zorluklar nedeniyle daha önce istememize karşın gerçekleştiremedik. Bu sefer daha azimli uğraşlarla bir kez daha niyet ettik, ama temeli bahsettiğim döneme dayanıyor”. Hatta 2007’de Pera Müzesi’nde açılan Gürcü naif ressam Pirosmani sergisi günlerinde Parajanov’un bir filmi de gösterilmişti.
Sergiden beklentilerinin yoğun olduğunu aktaran Akkoyunlu-Ersöz, uluslararası sinema çevrelerinin derin saygıyla andıkları Parajanov’u Türkiye’de ilk kez sergilemenin büyük bir heyecan yarattığını söylüyor. “Evet, Parajanov’u İstanbul Film Festivali ve farklı mecralarda filmleriyle tanıma imkanı oldu, hatta kendisi de konuk olarak katılmış, fakat sanatsal yanını da, özellikle film çekemediği dönemlerde kendisini ifade etme biçimi olan bu kolajları, asamblajları, plastik işleri bir bütün olarak sergileyebilme fırsatını ilk kez buluyoruz, dolayısıyla hem Ermeni toplumunda, hem genel olarak Türkiye toplumda çok büyük bir yankı uyandıracağını umuyoruz.”
Sarkis de Parajanov ile
Parajanov bu sergide yalnız değil. İstanbul doğumlu, Fransa’da yaşayan ünlü sanatçı Sarkis de Parajanov’a dair eserleriyle Pera Müzesi’nde olacak. “İkimiz de Sarkis’iz. (Sergey ve Sarkis, aynı ismin değişik kültürlerde aldığı biçim.SD) Ben onu Narın Rengi-Sayat Nova filmi ile Paris’te keşfettim. Her müze sergimde bir de sinema programı yaparım ve her seferinde Narın Rengi-Sayat Nova gösterilir. Hiç ayrılmadık. Parajanov ailemin içine girdi”, diyen Sarkis 2015’de Brüksel Boghossian Müzesi’nde Parajanov ile kendi eserlerinin içiçe sergilendiğini ve serginin adının da ‘Sarkis with Parajanov’ olduğunu hatırlattı. “Sanki bir ev kurmuş ve onu çağırıyordum. Burada sergilenen bir eserimin ilk varyantını orada yapmıştım. Bu sergiye de beni misafir olarak çağırdılar, fakat ben misafir olmak istemem, çünkü Parajanov ailem”, diyem Sarkis, Parajanov’un genç öldüğünü ama yaşlandıkça güzelleştiğini de sözlerine ekledi. “O acıyı filmlerinde hissetmezsin. Çok acılar yaşadı Parajanov, ama bu acıyı hazineye çevirdi.”
17 Mart’a kadar ziyaret edilebilecek olan serginin tasarımı grafik sanatçısı Bülent Erkmen’e ait.
(Sergei Parajanov)