VARTAN ESTUKYAN

1990 İstanbul doğumlu. Kültür sanat, müzik, insan hakları ve güncel politika haberleri yapıyor. 

Grafik tasarımcı ve sanat yönetmeni Aren Selvioğlu, bir süre önce sosyal paylaşım sitesi instagram’da açtığı ‘Art of Nodji’ adlı hesap üzerinden, Batı Ermenicesini içeren çizimlerini paylaşıma açtı. Sanatçıyla ‘Art of Nodji’nin kuruluş hikâyesi ve çizimleri üzerine söyleştik.

İstanbul’da Batı Ermenicesinde yayın yapan ilk podcast kanalı Sabes (Şöyle ki), yayın hayatına başladı. Şara Maraşlıyan ve Sarem Külegeç’in hazırladığı programda, her ay üç ayrı konukla bir sanat eseri üzerine sohbet edilecek.

Kirkor Sahakoğlu’nun yeni sergisi ‘Passion’, Millî Reasürans’ta açıldı. Sergide, sanatçının son dönem çalışmaları arasında yer alan 50’den fazla eser sanatseverlerle buluşuyor. Bir önceki sergisi ‘Utopia’da Adorno’nun “Hakikatin yalan, yalanın hakikat gibi göründüğü dönemeçteyiz şimdi” sözünden ilham alan Sahakoğlu, bu sergisinde Schönberg’in “Derine, derine, daha derine...” sözünden esinlenmiş. ‘Utopia’ ile eşzamanlı çalışmaya başladığı son sergisinde ressam, İtalya’da yaşadığı dönemden izleri tuvale yansıtmış. Soyut resimleriyle bildiğimiz Kirkor Sahakoğlu, ‘Passion’da yeniliklere açık bir yaklaşımda da bulunmuş. Buna en somut örnek, ressamın tablolarında kolajlara yer vermesi. Ressamla, 27 Mayıs’a dek görülebilecek sergisi üzerine konuştuk.

Ahmet Kaya’nın Paris’teki sürgün yıllarını anlatan müzikli oyun ‘Hep Sonradan’, 22 Nisan Pazartesi akşamı, bu sezonki son gösterimini yaptı. Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu ve Kardeş Türküler tarafından sahnelenen müzikli oyunun prömiyeri 9 Ocak’ta yapılmıştı. Yönetmenliğini Metin Göksel’in üstlendiği oyunda Cüneyt Yalaz, Elit Andaç Çam, Ahmet Melih Yılmaz, Saim Güveloğlu, Ferya Soysal ve Banu Açıkdeniz rol alıyor; Kardeş Türküler ekibi de, sahnede Ahmet Kaya’nın 15 şarkısını seslendiriyor. Oyunun metni Didem Kaplan, Cüneyt Yalaz ve Funda Alp tarafından kaleme alınmış. ‘Hep Sonradan’ı, Cüneyt Yalaz ve Kardeş Türküler’den Vedat Yıldırım’la konuştuk.

Diyarbakır’ın Eğil ilçesinde yaşayan Müslümanlaştırılmış Ermenilerin hayat hikâyeleri belgesel oldu. Yönetmenliğini gazeteci Altan Sancar ve Serhat Temel’in yaptığı ‘Saklı Haç’ adlı belgeselin kameramanı ise gazeteci Sertaç Kayar. 1915 ve sonrasında ilçede ve çevresinde yaşayan Ermenilerin akıbetini, özellikle de ilçede yaşayan Müslümanlaştırılmış Ermenilerin kimlik bunalımını, 1915 sonrası travmalarını ve kendilerinden sonraki kuşaklara aktardıkları hikâyeleri beyazperdeye taşıyacak olan ‘Saklı Haç’ı, filmin yapımcılığını da üstlenen Altan Sancar’la konuştuk.

Biz Cumartesi Annelerini değil, onlara karşıdan bakan kadınları anlatıyoruz. Annelerin hikâyeleri çok acı, onu anlatamayız. Biz onlara nasıl bakıyoruz, nasıl korkuyoruz, tedirgin oluyoruz, bunu sahneye taşımaya çalışıyoruz.

Uzun yıllar İzmir Beth İsrael Sinagogu’ndaki düğünlerde keman çalan virtüöz Madam Marta Amati’nin hayatı, Rita Ender’in araştırması ve Berge Arabian’ın fotoğraflarından oluşan bir sergiyle anlatılıyor. Sergi, 6 Mart Çarşamba günü Schneidertempel Sanat Merkezi’nde açıldı.