BASKIN ORAN
Yazması olup okuması olmayanlara son defa: Patrikhane ve Ekümeniklik
Lozan müzakerelerinde “ekümenik” dendiği zaman TBMM Heyeti hiçbir yerde itiraz etmiyor. Üstelik, Dr. Rıza Nur gibi süzme bir faşistin bulunduğu oturumda, taraflarca imza altına alınmış resmî tespit var.
Şu berbat ortamda umut var sanki, ufukta
Memleketten umudun kesilmeyeceğine ilişkin olumlu bir gidiş var gibi. Kronolojik sırayla İktidar’dan başlayalım, Muhalefet’ten devam ederiz.
Kemalizm’in 100 yılda yapamadığını AKP 20 yılda becerdi
Anayasa’nın değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek 2. maddesindeki laiklik ilkesine rağmen T.C.’yi İslamlaştırdıkları yetmiyor, KKTC’ye de bulaşıyorlar.
AKP’li dostlara dostça bir uyarı: Parti kötüye gidiyor, engelleyin
Bu ülkede bürokrasi ve özellikle de Yargı devletin başında kimler varsa onlara sıkı uyum sağlar. Ama aynı zamanda da, herkesten iyi koku alır.
Yepyeni bir öneri: F-31 yapılsın
Ekonomik sıkıntıda biz bizeyiz, en olmazında. Fakat Tek Adam Rejimi’nin dış politikası öyle değil; orada acı çekmek yeterli olmuyor. Bi de el aleme rezil oluyoruz.
Bodrum’daki korsan hoparlör terörü, S. Arabistan seviyesine yükselmezsek bitmez
Böyle bir başlık atmayı bu sezona kadar düşünemezdim. Şaka olarak algılayabileceğiniz fakat gerçek olan S. Arabistan konusuna hemen geliriz, ama önce terörü anlatayım.
Hangisi doğruyu söylüyor: Erdoğan mı İsveç-Finlandiya mı?
İmzalanan metin, NATO’ya girmek isteyen Finlandiya ve İsveç ile onların girmesine itiraz eden Türkiye arasında imzalanmış bir mutabakat metni. Bir NATO belgesi değil. Altında hiçbir NATO yetkilisinin imzası yok. NATO genel sekreteri sadece moderatörlük yapmış. Zaten adı da “Üçlü Memorandum”.
Diğer yandan, metin “PKK’nın yasaklanmış bir terör örgütü olduğunu teyit” ediyor ama diğerlerini terörist kabul etmiyor.
Sallanan Tek Adam Rejimi için idam’ın faydaları
Kaydını tutabildiğim kadarıyla idam cezasını İlahiyatçı İhsan Şenocak bu Haziran başında hortlatmaya girişmişti. Ardından D. Bahçeli, S. Soylu, bizzat R. T. Erdoğan, hatta “Altılı Masa”dan Saadet Partisi Gn. Bşk. T. Karamollaoğlu idamın geri getirilmesini talep etti.
Bazı kediler yavrusunu yermiş…
Turpun büyüğü hep heybede kalırmış. Çıkarıp bakalım. Rumlar bir mektupla BM ve KKTC’ye “Güven Yaratıcı Öneriler” gönderdi. Ama siz de benim gibi ilk defa duyuyor olabilirsiniz çünkü bu yepyeni olanağı Türk tarafı kimselere duyurmadı. Ta ki “müzakere edilmeden” reddedildiği açıklanana kadar. Oysa, Kıbrıs gibi kangrenleşmiş bir meseleyi bu girişim çözebilirdi.
Rejim’in en feci biçimde tahrip ettiği kurum sizce hangisidir?
Üniversiteyi içine itildiği rezalet durumdan kurtarmak için kayyım yöneticileri görevden almak yetmez, aldıktan sonra en az 10 yıl adam gibi hoca yetiştirmekle cebelleşmek gerekir. Sorun buradadır.