NAZAN ÖZCAN
CHP’de 1991 sendromu
Doç. Dr. Yunus Emre: “1989’da birinci parti olarak büyük bir çıkış yapan SHP, 1991’de HEP ittifakının da etkisiyle üçüncü parti olabildi. Geçen 25 yıla rağmen CHP bu sendromdan kurtulabilmiş değil. 1991 Sendromu, CHP yönetimini Anayasa’ya aykırı olduğunu düşündükleri bir teklife evet demeye bile yönlendirdi.”
Kalem direnişi
Özgür Gündem gazetesinin “Nöbetçi Eş Genel Yayın Yönetmeni” dayanışma kampanyasına katılan 15 kişiye “terör örgütünün propagandasını yapmak”tan soruşturma açıldı. Eş Yayın Yönetmenliği yapan gazeteciler, dayanışmayı daha da büyütmek gerektiğini söylüyor.
AP vekilleri: Korkutucu ve endişe verici
Avrupa Parlamentosu İnsan Hakları Alt Komisyonu üyesi üç milletvekili Türkiye ziyaretleri sonrası yaptığı açıklamada, Türkiye’deki basın özgürlüğü, dokunulmazlıkların kaldırılması, Güneydoğu’daki çatışmalı durum ve AB ile Türkiye arasındaki mülteci anlaşmasını değerlendirerek Türkiye’nin gidişatının “korkutucu ve endişe verici” olduğunu söyledi.
Anne sen ‘terörist miydin’?
Berivan Bingöl’ün “Bizim Gizli Bir Hikayemiz Var-Dağdan Anneliğe Kadınlar” kitabında anne olmuş 20 eski gerilla kadının hikayesi var. “PKK’ye katılmış, bugün ise yurtdışında sürdürmek zorunda kaldıkları hayatlarına çocuklarıyla bağlanan, eski gerilla anneler”in gerçek yaşam öyküleri, en iyi yazılmış film senaryolarına bile taş çıkartır.
Edirnelilerin bile bilmediği Edirneli Ermeniler
Bütün ailesi Edirneli ve anne tarafından Pomak, baba tarafından Selanik göçmeni olan ben, Edirne’de ve Trakya’da birçok halkın olduğunun elbette farkındaydım. Fakat Roy Arakelian’ın ‘Edirne (Adrianupolis) ve Ermeni Toplumu’ adlı kitabını okurken karşılaştığım bir harita Ermeni halkının Edirne’den ne kadar derinden silindiğini görmeme sebep oldu.
Türkiye'deki IŞİD: "Hilafet için hicret edenler"
Central Florida Üniversitesi Celal Talabani Kürt Siyaseti Araştırmaları Kürsüsü sahibi Doçent Doktor Güneş Murat Tezcür’ün yaptığı araştırmaya göre “İD’ye (İslam Devleti) katılanlar genelde aramızdan insanlar’’.
Dokunulmazlığa dokunmak
Dokunulmazlıkların kaldırılması gündemde. Dokunulmazlıklar kaldırılırsa, en çok etkilenecek parti HDP. HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, “Bizim için önemli olan vekillerin kürsü dokunulmazlığıdır. Söz ve fikir söyleme hakkının korunmasıdır. Bugüne kadar hakkımızda hazırlanan tüm fezlekeler de yaptığımız açıklamalarımızdan ötürüdür” diyor, Mithat Sancar ise “Bu Cumhurbaşkanı’nın kutuplaştırma, çatışmayı derinleştirme ve bunun üzerinden başkanlık sistemine ulaştırma stratejisidir” diyor. 94’te tutuklanan ve 10 sene yatan Selim Sadak, “Dokunulmazlıkların kaldırılması, Kürt sorunun çözümünü daha da derinleştirir” derken, Ertuğrul Kürkçü “Bu muhalefeti dilsiz bırakma, özellikle HDP muhalefetini Meclis’ten sökme gayretidir” diyor.
‘Hepimiz için dışarıda yabancısı olduğumuz bir cellat var’
İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikoloji Bölümü öğretim üyesi ve Uluslararası Travma Çalışmaları Direktörü Doç. Dr. Ayten Zara’ya bir türlü tam olarak ifade edilemeyen ruh halimizi ve ruh sağlığımızı korumak için neler yapmamız gerektiğini sorduk.
Fezleke kuşatması
Dokunulmazlıkların kaldırılması ve Meclis’teki fezlekelerin işleme konulması önümüzdeki günlerde Meclis’in ana gündemini oluşturacak. Dokunulmazları kaldırılmak istenenler çoğunlukla HDP’li. HDP Mardin milletvekili ve hukuk profesörü Mithat Sancar, bunun bir manevra olduğunu söylüyor ve “Net ifadeyle bu bir şantaj. HDP’yi siyasi olarak kuşatmak, hukuk yoluyla hareketsiz ve işlevini göremez hale getirmek” diyor.
‘Dış siyasette ergenlik hülyaları’
Cezayir, Bağdat, Washington’da büyükelçiliklerde çalışmış ve Irak Kürdistanı’ndaki ilk Türkiye başkonsolosu olmuş eski Erbil Başkonsolosu Aydın Selcen: "Görebildiğim, bir anlamda duvara toslanmadan bir değişiklik olmayacağı yönünde. Ama o toslanacak duvar, nasıl bir duvardır, bunu düşünmek lazım. Çünkü Suriye konusu, Türkiye’yi tam anlamıyla daha sarsmadı maalesef."