Dokunulmazlıkların kaldırılması ve Meclis’teki fezlekelerin işleme konulması önümüzdeki günlerde Meclis’in ana gündemini oluşturacak. Dokunulmazları kaldırılmak istenenler çoğunlukla HDP’li. HDP Mardin milletvekili ve hukuk profesörü Mithat Sancar, bunun bir manevra olduğunu söylüyor ve “Net ifadeyle bu bir şantaj. HDP’yi siyasi olarak kuşatmak, hukuk yoluyla hareketsiz ve işlevini göremez hale getirmek” diyor.
17 Mart 1994 tarihli DEP’li Leyla Zana, Mahmut Alınak, Hatip Dicle, Orhan Doğan, Selim Sadak, Ahmet Türk’ün Meclis kapısında polis arabalarına bindirilirkenki fotoğrafı hala tartışılır. Haklarında fezlekeler verilen ve 2 Mart 1994’te dokunulmazlıkları kaldırılan vekiller, tutuklanmış ve yıllarca hapiste kalmışlardı. Çok yakın bir zaman önce iktidar da dahil genel kamuoyu bu görüntünün utanç verici olduğunu söylüyordu. Şimdi benzeri bir sürece girdik. Cumhurbaşkanı ve Başbakan, HDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını için direktifler verdi ve vekiller hakkındaki fezlekeler Meclis’e geldi. 22 Mart’ta HDP'li 19 milletvekili hakkında 22 yeni fezleke Meclis'e sunulmak üzere Başbakanlık'a gönderildi. 23 Mart’ta ise Başbakan Davutoğlu “Çıksınlar hep beraber bu dokunulmazlıkların, şu anki Meclis’te olan fezlekelerle ilgili yasağı kaldıralım. Yargıya izin verelim. Milletin, yargının önüne hep beraber çıkalım” diye konuştu, ardından da CHP ve HDP’nin‘terör ittifakı’ yaptığını savundu. Daha önce de Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Meclisimize gönderilen bu fezlekeler karşılığını bulmalıdır” açıklamasıyla HDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması çağrısında bulunmuştu. Belli ki önümüzdeki günlerde, Meclis’in gündeminde fezlekeler ve dokunulmazlıkların kaldırılması olacak. HDP Mardin milletvekili ve hukuk profesörü Mithat Sancar, fezlekelerin Meclis’e gelmesini HDP’ye yapılan bir şantaj olarak görüyor. “Net ifadeyle bu bir şantaj. HDP’yi siyasi olarak kuşatmak, hukuk yoluyla hareketsiz ve işlevini göremez hale getirmek” diyor.
Başbakan Davutoğlu, “Hodri medyan, dokunulmazlıkların hepsini birden kaldıralım” diyerek TBMM'de 506 fezleke olduğunu ve 112 milletvekilini ilgilendirdiğini açıkladı. Bu fezlekelerden, 278'i HDP'li 41 milletvekiliyle ilgili. Ertuğrul Kürkçü’nın 6, Figen Yüksekdağ’ın 7, Leyla Zana’nın 7, Sırrı Süreyya Önder’in 8, İdris Baluken’in 14, Nursel Aydoğan’ın 36, Pervin Buldan’ın 46, Selahattin Demirtaş’ın 57 fezlekesi var.
94’te olan
Mithat Sancar, “94’teki durumun şu anda da teorik olarak mümkün” olduğunu söylüyor. “Fezleke, saydığımız aşamalardan geçip Karma Komisyon’a gelirse, beş kişilik bir Hazırlık Komisyonu oluşturulur, bir rapor hazırlanır. Rapor iki şey söyleyebilir. Biri dokunulmazlığın kaldırılması, ikincisi soruşturmanın milletvekilliğinin sona ermesine bırakılması. Eğer Meclis Genel Kurulu, dokunulmazlığın kaldırılmasına karar verirse, artık milletvekili için herhangi bir vatandaş gibi mahkemelerden tutuklama kararı çıkabilir ve tutuklama kararı da hemen uygulanabilir. 94’te de böyle olmuştu” diye anlatıyor. Karma Komisyon üyesi de olan Sancar, fezlekelerin komisyona henüz gelmediğine ve bu süreç işlese bile dokunulmazlıkların kaldırılmasının en azından dört-beş ay sürebileceğine dikkat çekiyor.
İkinci yol
Öte yandan AKP başka bir süreç de işletmeye çalışıyor. Davutoğlu, Anayasa’ya geçici bir madde eklenmesi ve bu geçici maddeyle, dokunulmazlık hükmünün şu an Meclis’te bulunan dosyalar için hemen uygulanmasını teklif etti. Kabul edilirse Meclis’teki dosyalar doğrudan mahkemelere gidecek ve tutuklama ya da gözaltılar yapılabilecek. Sancar, “Bunun için en az 330 oy gerekiyor. Fakat 330 oyla geçerse referandum yapmak zorunluluğu var. 367 ve üstü bir oyla kabul edilirse referanduma gerek yok. O nedenle CHP’nin desteğini almaya çalışıyorlar. MHP zaten yanlarında ama sayıyetmiyor” diyor. Sancar aslında bunun da bir imaj yaratma çabası olduğunun altını çiziyor: “Kendilerini aklama ve adil davrandıkları şekilde bir imaj yaratma çabası bu. Biz de süreç başlasın diyoruz ama Meclis içi mekanizmaların işletilmesini istiyoruz. Bu mekanizmalar, tarihi kazanımlardır. Çünkü kişi her aşamada, Meclis zemininde üç kez kendini savunabiliyor. Fakat burada ucuz bir manevra var. Meclis’i devre dışı bırakmak istiyorlar. İkincisi bence geçici madde ekleme yönteminin işleyeceğini beklemiyorlar. Ama muhtemelen Cumhurbaşkanının sürekli tazyikinin yarattığı sıkışıklıktan kurtulmak için bir iç manevra yapmaya çalışıyorlar.”
AB’ye nasıl açıklanır?
Sancar, bu manevranın da kolay yapılamayacağını düşünüyor. Özellikle de sadece HDP’lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılması konusunda. Sancar şöyle anlatıyor: “HDP’lilerin fezlekelerinin neredeyse tamamı, söz ve düşünce açıklamasına dayanıyor. Tipik siyasi suç isnadıdır, oysa AKP’lilerin dosyalarının büyük bir kısmı yolsuzluk, rüşvet vb. Bunu Türkiye kamuoyuna anlatmaları ne kadar kolay, bilemiyorum. AB ile ilişkilerin Haziran’da vize muafiyeti nedeniyle çok kritik bir döneme girecek olmasını dikkate aldığımızda, bunu Avrupa’ya açıklamakları çok zor. O yüzden Haziran’a kadar böyle bir şey yapmalarını beklemiyorum. Fakat şunu unutmamak gerek: Herkesin dokunulmazlığı kaldırıldığında yargının iktidar kontrolünde olduğu dikkate alınırsa, esas tutuklama ve benzeri kararlar, HDP’lilere uygulanacak. Ama hepsini birden kaldırdık gibi bir imaj yaratmış olacaklar. Amaçları bu.”
Fezleke nedir?
Fezleke, suç işlediği iddia edilen herhangi bir milletvekilinin soruşturulması için genellikle savcılıkların hazırladığı soruşturma izni talep evrakı. Bunun bir işleyişi de var. Evrak savcılıkça Adalet Bakanlığı’na, oradan Başbakanlığa, Başbakanlık’tan Meclis Başkanlığı’na gönderiliyor. Meclis Başkanlığı da Anayasa ve Adalet komisyonlarından oluşan Karma Komisyona havale ediyor. Amaç, dokunulmazlığın kaldırılması ve böylece o milletvekili hakkında yargılama yolunun açılması. Fezleke yolsuzluk, cinayet, hırsızlık, örgüt propagandası ya da adam yaralama için hazırlanabiliyor.