Yerel seçimin en çok merak edilen sonuçlarından biri de HDP'nin alacağı sonuçlar oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın neredeyse her mitinginde hedef gösterdiği HDP, kazandığı belediye sayısı azalmasına rağmen kayyım atanan Diyarbakır, Van ve Mardin'de büyükşehir belediyelerini yeniden kazandı. HDP'nin Batı'daki oyu ise AKP'ye kaybettirdi.
HDP, Diyarbakır, Van ve Mardin olmak üzere üç büyükşehir belediyesinin yanı sıra Batman, Siirt, Kars, Iğdır ve Hakkari olmak üzere 4 il ile 40 ilçe ve 12 belde belediyesi kazandı.
HDP, 2014 yerel seçimlerinde kazandığı Ağrı, Bitlis ve Şırnak'ta belediye başkanlıklarını 31 Mart’ta kaybetti. Muş'ta ise itirazlarını sürdürüyor. Dersim'de de belediye başkanlığını eski Ovacık Belediye Başkanı TKP adayı Mehmet Fatih Maçoğlu kazandı.
İstanbul'da büyükşehir belediye başkanlığı dahil pek çok ilçe belediyesinde aday çıkartmayan HDP'nin oy oranın yüksek olduğu, Küçükçekmece ve Esenyurt ilçelerinde belediye başkanlıklarını CHP adayları kazandı. Büyükşehir Belediye Başkanlığında da HDP oylarının büyük oranda CHP'li Ekrem İmamoğlu'na gittiği gözlemleniyor. Adana, Mersin ve Antalya'da da HDP oyları büyük oranda CHP'ye gitmiş görünüyor.
Seçim öncesinde kamuoyuyla paylaştığı seçim sonuç tahminleri büyük oranda sandık sonuçlarıyla örtüşen, RAWEST Araştırma'dan Reha Ruhavioğlu, HDP'nin seçim sonuçlarını Agos'a değerlendirdi.
İstanbul'da HDP seçmeninin büyük oranda Ekrem İmamoğlu'na oy verdiği görülüyor. HDP, Batı'da amacına ulaştı diyebilir miyiz?
HDP'nin seçim öncesinde iki temel stratejisi vardı. Birincisi, kayyım atanan belediyeleri geri almak diğeri ise Batı'da AKP – MHP bloğuna kaybettirmekti. Batı'da çok başarılı oldular. Adana ve Mersin'de böyle olacağını tahmin ediyorduk ama İstanbul'da çıkan sonuca bakılırsa, HDP'de Batı illerinde HDP muradına erdi. Ankara ve Antalya'yı da bu iller arasında sayabiliriz. Batı'da Kürt seçmen, Türk seçmen içinde eriyebildiği için daha rahat bir strateji izleyebiliyor. Bu strateji bu kez çok iyi işledi. Kürt seçmenin sandık motivasyonu bu nedenle arttı. İstanbul'da Ekrem İmamoğlu'na Kürt seçmenin desteğinin yüzde 85'lerde olduğunu söyleyebiliriz. İmamoğlu'nun ismi ilk açıklandığında HDP seçmenindeki desteği yüzde 60'lardaydı. HDP'nin aday göstermemesi, seçmenin yüzde 90'ını İmamoğlu lehine sandığa götürdü. İstanbul’un yanı sıra Mersin, Adana ve Antalya’da da HDP sayesinde seçim kazanılmış oldu.
HDP, Doğu'da istediği sonucu neden alamadı?
Bölgedeki performansı çok iyi değildi. HDP'nin dominant olduğu yerlerde seçime doğru hava HDP'den yana oluyor. Ancak yerel seçimlerin motivasyonu farklıdır. Biz Ocak ayının sonunda HDP'nin oy oranın yüzde 62, AKP'nin ise 32 civarında olduğu olduğunu söylemiştik. AKP'nin oyu yerel seçimlerde yüzde 30'un altına inmiyor. HDP elindeki belediyelerin çoğunu kaybederken, bazılarında 24 Haziran'daki oy oranının gerisinde kaldı. En büyük sorunları aday tercihleri oldu. Sahayı iyi okuyamadılar. Örneğin biz Bitlis ve Ağrı'da HDP'nin kaybedebileceğini söyledik. Sahada bilinmeyen, tanınmayan adayları gösterdiler. Ağrı seçmeni daha popüler adaylar istiyordu.Ağrı'da kazanan AKP'li Savcı Sayan popüler, medyada görünen, Ankara'da da bilenen bir isimdi. HDP Ağrı’da daha önce Sırrı Sakık'la belediye başkanlığını almıştı. Ama bu seçimde aday tercihleri yüzünden kaybettiler. Sahayı iyi okuyamadılar. HDP'ye verilen mesaj şu; kitleyle arandaki bağ, oy bakımından değişmez değil. Bu sonuçlar, HDP'ye seçmenin beklentilerini karşılamak gibi ağır bir yük yükledi. Ağrı'ya tekrar dönmek isterim; Sırrı Sakık yeniden aday olsaydı kazanabilirdi. Onun iyi hizmet ettiğini insanlar gördü. HDP'nin çok büyük başarı gösterdiği 2015 seçimlerinden sonra motivasyonlar da değişti. Genel anlamda devlet gerçekten bütün imkanlarıyla HDP'nin üzerine yürüdü ve kendi kampanyasını yürüttü. Bu ortamda ayakta kalmak zordur ama sadece güvenlik politikasına bakarak HDP'yi kayırmak da doğru olmaz. AKP açısından bakacak olursak, başından beri “kimlik siyaseti değil, hizmet siyaseti” argümanı vardı ama elindeki 4 ilde de oy oranı düştü. Artık “AKP belediyeleri bölgede hizmet edip oy alıyor” argümanını da sorgulamak gerekiyor.
Şırnak nasıl AKP'ye geçti?
Şırnak'ta güvenlik güçlerinin oy kullanması etkili oldu. Şırnak bu olmasaydı da riskli bir yerdi. HDP'nin kaybedebileceğini gördüğümüz bir yerdi. Yerel seçimlerde dinamikler değişiyor. Kent merkezlerinde oylar kemikleşse de kırsala doğru gittikçe oy düşüyor. Şırnak bir yıkım yaşadı. İnsanların sandığa gitmek konusunda motivasyonları çok zayıftı. HDP bunu harekete geçiremedi. AKP, “Şırnak il olarak mı kalacak? Yoksa ilçe mi olacak?” tartışmasını iyi kullandı. Ayrıca AKP'nin Şırnak adayı kentte beğenilen güçlü bir isimdi.
HDP doğrudan Cumhurbaşkanı'nın hedefindeydi. Bu ne kadar etkili oldu?
HDP'yi kriminalize etmek, kemik seçmen üzerinde etkili olmuyor. Üstelik AKP seçmenini de rahatsız ediyor. Ancak HDP ile AKP arasında oy geçişlerinin yüksek olduğu yerlerde, “kayyım atanır” endişesi, şehrin nimetlerden uzak kalması gibi endişeler ortaya çıkıyor. Ama genel olarak bu söylem seçmen eğilimini değiştirmedi. İl ve ilçelerde özel durumlar yarattı. “Beka söylemi”nin kırsalda tutacağını düşünüyorduk ki öyle oldu. Van'ın Çatak ilçesinde mesela HDP'nin yüzde 70 oyu var. İnsanlar kitlesel olarak başımıza iş gelmesin diye oyları ikiye bölmüş. Bir bölümü AKP'ye bir bölümü HDP'ye oy vermiş. AKP'nin kendi oyu da olunca AKP lehine bir sonuç ortaya çıktı. Seçmen halen, “AKP hükümetini karşıma almayayım, üzerime gelmesin, biraz daha kredi vermeye devam edeyim” diyerek oy kullandı. Ayrıca Saadet Partisi'nin adayları da HDP seçmeninden oy aldı.
HDP'nin Dersim'i kaybetmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Dersim'de üç blok yarışıyor. HDP, TKP ve CHP. Zaten sürekli yarış halindeler. Dersim, HDP'nin kalesi değildi. Seçim ittifakında anlaşamayıp yarıştılar. Maçoğlu'nun Ovacık tecrübesi var ve kendi blokunu korudu; iyi çalıştılar, sürekli sokaktaydılar. HDP'den daha iyi çalıştılar. Dersim Maçoğlu'nu bir de kent merkezinde denemek istedi. Zaten daha önce de seçimler genelde bu şekilde başbaşa bir yarış halindeydi. Süpriz bir sonuç olmadı. Maçoğlu’nun bu sefer Dersim'de neler yapabileceğini göreceğiz. Ayrıca TKP'nin Ovacık'ı kaybettiğini de unutmamak gerekiyor. Komünist başkan kendi ilçesini kaybetti.
Kars ve Iğdır'da HDP herkese karşı yarıştı. CHP, DSP vardı. AKP ve İyi Parti MHP lehine seçimden çekildi. Buna rağmen HDP kazandı. Bu iki ili nasıl değerlendiriyorsunuz?
AKP, iki ili de MHP'ye bırakmıştı. Iğdır'da seçim aslında nüfus sayımı gibi oldu. Iğdır'da AKP'li Kürtler MHP'ye oy vermedi. Her iki ilde de seçmenin ciddi bir tepki göstereceğini görmüştük; öyle de oldu. Hem Iğdır hem de Kars'ta tabiri caizse Kürt damarını tahrik etmiş oldular. Böylece her iki ilde de HDP kazandı. Kars'ta Ayhan Bilgen'in oy oranının yüzde 30 bandında olduğunu öngörmüştük. Eski Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu DSP'den aday oldu. CHP'nin de adayı vardı. İYİ Parti aday göstermesine rağmen MHP'ye oy verilmesi çağrısı yaptı. Buna rağmen İYİ Parti oy alabildi. Bütün bunlar Ayhan Bilgen'in elini güçlendirdi.