Görevden almalara tepkiler: "Demokrasi yerle yeksan edildi"

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Adnan Selçuk Mızraklı, Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Başkanı Ahmet Türk ve Van Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Bedia Özgökçe Ertan görevden alındı. Belediyelere, kayyım atandı. Karara HDP'nin yanısıra CHP'li siyasetçiler, İstanbul Belediye Başkanı Ekremi İmamoğlu, eski cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eski Başbakan Ahmet Davutoğlu tepki gösterdi.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, Mardin Büyükşehir Belediyesi’ne Mardin Valisi Mustafa Yaman, Van Büyükşehir Belediyesi’ne Van Valisi Mehmet Emin Bilmez başkan vekili olarak atandı.

İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı hakkında ağır ceza mahkemelerinde süren 9 soruşturma, Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk hakkında 6 soruşturma, Van Büyükşehir Belediye Başkanı Bedia Özgökçe Ertan hakkında ise 7 soruşturma yürütüldüğüne vurgu yapılarak, görevden almalar bu gerekçeye dayandırıldı. Açıklamada görevden alınan belediye başkanlarıyla ilgili olarak, "bazı belediyeleri terör faaliyetlerinin desteklenmesi için militan kaynağı, mali kaynak ve araç-gerecin temin edildiği lojistik merkezlere dönüştürmeye çalıştılar" iddiası yer aldı.

Görevden alınan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Selçuk Mızraklı, belediye binası önünde açıklama yaptı.  Mızraklı “19 Ağustos Türkiye’deki demokrasi değerleri, hukuk rejimi, adalet kavramı, seçmen iradesi gibi temel kavramlar açısından bir kere daha yerle yeksan edildi" dedi.  

Diyarbakır Vali Yardımcısı ile birlikte belediye binasına girdikten sonra görevden uzaklaştırıldığına dair İçişleri Bakanlığı belgesinin kendisine imzalatılmak istendiğini söyleyen Mızraklı, “Belgeye ‘bana bu iradeyi veren halk adına imzalamayı bir onursuzluk addederim’ yazdım. İmza koymadım. Çünkü benim inandığım anayasa ve hukuk değerleri, hepsinin en üstünde olan halk iradesine rağmen bir işlem tesis edilmişti. Bu işlemi hukuk normları dahilinde kabul etmem mümkün değil” diye konuştu. 

BBC Türkçe'ye konuşan Mardin Belediye Başkanı Ahmet Türk "Biz borç içinde olan bir belediyeyiz, bir sürü borç ile belediyeyi devraldık, borç içinde bu belediyeyi nasıl ayağa kaldırabiliriz, ne yapabiliriz diye çabalarken, farklı bir algı oluşturarak böyle bir operasyon yapılıyor. Sonuçta bu bir demokrasi ayıbıdır, hukuk devleti için büyük bir ayıptır" dedi.

Evrensel gazetesine konuşan Van Belediye Başkanı Bedia Özgökçe Ertan da "Demokrasi ve hukuk devletiyle bağdaşmaz bu durum, tekçi anlayışın tezahürüdür. Bu nedenle bütün çevrelerin görev üstlenmesi gerektiğini düşünüyorum" dedi. 

418 kişi gözaltına alındı

Seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınmasıyla beraber 29 kentte HDP ve BDP'li üye ve yöneticiler gözaltına alınmaya başlandı. İçişleri Bakanlığı, 418 kişinin gözaltına alındığını açıkladı. Gözaltına alınanlar arasında Kayapınar Belediyesi Eş Başkanı Davut Kesen de var. 

Tepkiler 

Belediye başkanlarının görevden alınmasına tepkiler geliyor.

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu sosyal medya hesabından “Darbe sadece tankla, topla ve tüfekle yapılmaz. Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediyelerinin seçilmiş başkanlarının 4. ayda görevden alınarak yerlerine kayyum atanması hukuka aykırı, halkın seçimle siyasal tercihlerine darbedir” açıklamasını yaptı.  

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da “Birileri ileri demokrasi demişti değil mi? Halk iradesine bir darbe daha: Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediyelerinin seçilmiş başkanlarının görevden alınarak yerlerine kayyum atanması hukuka aykırı, halkın seçimle siyasal tercihlerine darbedir” açıklamasını yaptı. 

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da Diyarbakır, Mardin ve Van Belediye Başkanları'nın İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınıp kayyum atanmasına "demokrasi ve demokratik teamüllerle izah edilemez" diyerek tepki gösterdi.

HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan da“Dört ay önce halkın ezici çoğunluğuyla geri aldığımız; Diyarbakır, Van, Mardin belediyelerine yine kayyım atadılar. Halkın iradesine yapılan bu alçakça darbeye karşı bütün siyasi partiler ve toplum tepki vermelidir. Sustukça sıra Ankara’ya da, İstanbul’a da gelir...” açıklamasını yaptı. 

Resmi Twitter adresi üzerinden açıklama yapan eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Daha yeni seçilmiş belediye başkanlarının “bu şekilde” görevden alınmaları demokrasimiz için doğru olmamıştır” ifadelerini kullandı.

Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu da gelişmeye Twitter'dan tepki gösterdi.  Davutoğlu kanuna aykırı bir durum varsa bunun öncelikle Yüksek Seçim Kurulu’nun konusu olduğunu belirterek, “Kısa süre önce gerçekleşen seçimlerle göreve gelen Mardin, Diyarbakır ve Van Belediye Başkanları’nın idari tasarrufla görevden alınması demokratik sistemin ruhuna aykırıdır. Seçimle gelenlerin seçimle ayrılması milli irade ilkesinin gereğidir. Adayların seçime girmesi kanuna aykırı ise Yüksek Seçim Kurulu bunu seçim öncesinde değerlendirmelidir. Elbette seçim sonrasında işlenen suçlara ilişkin de gerekli tedbirler alınabilir. Ancak bunun öncelikle yargı nezdinde hukuki şartları oluşmalıdır. Esas olan seçme ve seçilme hakkıdır. Bu karar, toplumsal barışa katkı sunmayacağı gibi terörle mücadeleyi de zaafa uğratabilir. Terörle en etkili siyasi mücadele, demokratik temsili aşındırmakla değil milletin gönlüne girip seçim kazanmakla verilir” dedi

HDP'den açıklama

Halkların Demokratik Partisi (HDP), Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediye Başkanlarının görevden alınmasına ilişkin "Susmayacağız, durmayacağız" başlıklı bir yazılı açıklama paylaştı.

Açıklamada Diyarbakır Belediyesi başkanının yüzde 63, Mardin Belediyesi başkanının yüzde 56 ve Van Belediyesi başkanının yüzde 53 oyla seçildiği hatırlatıldı.

Yapılan operasyonu “siyasi darbe” olarak nitelendiren HDP, “Yaşananlar sadece HDP’nin ve Kürt halkının sorunu değil; tüm Türkiye halklarının, tüm demokrasi güçlerinin ortak sorunudur” dedi.


“Düşmanca bir tutum”

HDP’nin açıklaması şöyle:

“Bu aynı zamanda Kürt halkının siyasi iradesine dönük açık ve düşmanca bir tutumdur. İçişleri Bakanlığı hak ve özgürlüklerin gasp edilmesinin, provokasyonların, demokrasinin zerresini bile bırakmayan karar ve uygulamaların tetikçisidir ve bir darbe odağıdır.

“Kayyımlar döneminde bu 3 büyükşehir başta olmak üzere bütün belediyelerin kaynakları tüketilmiş, bir enkaz geride bırakılmıştır. İçişleri Bakanlığı ve iktidar, Sayıştay raporlarında da görüldüğü gibi,  kayyımlar aracılığıyla yolsuzlukların ve hırsızlıkların odağı olmuştur."

“İktidarın demokratik meşruiyeti kalmamıştır”

“Bu iktidar ve İçişleri Bakanlığı geçmiş kayyım döneminde yapılmış olan yolsuzlukların ve usulsüzlüklerin ortaya çıkarılmasını, halkın kaynaklarını çalıp çırpan kayyımların rezilliklerinin ortaya saçılmasını hazmedememiştir. Yerelde de asker ve sivil bürokrasi bu yolsuzluk düzeninden beslendiği için kayyımlar döneminin destekçisi olmuştur.

“Bu iktidarın zerre kadar demokratik meşruiyeti kalmamıştır. Halkın iradesini gasp etmek, seçim sonucunda sandıkta kazanamadıklarını devlet şiddeti, zoru ve hilesi ile gasp etmek bu iktidarın, AKP-MHP ittifakının bir olağanı olmuştur.

“Dayanışmaya çağırıyoruz”

“Bu uygulamaları halkımız asla kabullenmeyecektir. Daha önceden olduğu gibi iradesine, seçilmişlerine, partisine sahip çıkacaktır.

“Halkın iradesini gasp eden, sandık iradesini ve seçimleri tanımayan bir iktidar karşısında tüm demokrasi güçlerini, vicdan sahibi tüm yurttaşlarımızı, Meclis içindeki ve dışındaki tüm muhalefet partilerini, sivil toplum kuruluşlarını, sendika ve meslek birliklerini, demokratik dernekleri dayanışmaya çağırıyoruz.

“Susmayın, susmak onaylamaktır”

“Bu iktidara karşı bütün meşru ve demokratik mücadele yollarını kullanmak hem anayasal hem de evrensel hukuktan kaynaklanan tartışılmaz bir haktır. Demokrasiyi ancak demokrasi güçlerinin ortak ve kararlı mücadelesi ile kazanabiliriz.

“Türkiye’nin her bir köşesinde 31 Mart ve 23 Haziran’da oy kullanmış, AKP-MHP ittifakının kaybetmesi ve demokrasinin kazanması için çalışmış olan herkese çağrımızdır. Susmayın, susmak onaylamaktır.”

Kategoriler

Güncel