ARA

GÜNCEL Anne Baba Dayanışma Ağı'yla bir gün: “Herkes bilsin ki çocuklarımız sahipsiz değil”

İBB Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’na destek için Saraçhane’de düzenlenen protestolara katıldıkları gerekçesiyle tutuklanan gençler, üç haftadır Marmara Kapalı Cezaevi’nde tutuluyor. Aileleri ise çocuklarını yalnız bırakmıyor; her gün Silivri Cezaevi önünde bir araya geliyor. “Artık birbirimize emanetiz” diyen anne ve babalar, çocuklarının derhal serbest bırakılmasını ve adil bir yargılama yapılmasını talep ediyor.
GÜNCEL Aliyev: İsrail ile Türkiye arasında arabuluculuk yaptık ve bunu duyurmadık

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, katıldığı bir forumda Türkiye – İsrail ilişkilerinde arabuluculuk yaptıklarını belirterek, "Bu iki ülke arasındaki anlaşmazlıklardan rahatsızız. Azerbaycan, Türkiye ile İsrail arasında ilk uzlaşmaya arabuluculuk yaptı. Bunlar kapalı kapılar arkasında yapılıyordu ve bunu duyurmadık" dedi.
DOSYA “AKP siyasi geleneği yok etti, gençliğin tepkisi milliyetçilik oldu”

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla beraber üniversiteliler kitlesel olarak sokaklara çıktı.“Apolitik” olarak yaftalanan Z kuşağının attığı sloganlar ve taşıdığı pankartlardaki milliyetçi ton ise dikkat çekiciydi. “Milliyetçiliğin Dönüşümü ve Genç Yüzleri” araştırması tam da bu zamana denk geldi. İstanbul Gençlik Araştırmaları Merkezi tarafından Doç. Dr. Özlem Avcı Aksoy, Dr. Begüm Uzun Taşkın ve Dr. Cihan Erdal tarafından yürütülen, İstanbul, Uşak, Kayseri, Trabzon, Antep ve Van’da yapılan görüşmeler ile sosyal medya analizlerini içeren araştırma, incelenen vakalar ekseninde altı milliyetçilik tipi sıralıyor: Türk milliyetçiliği, Atatürk/Cumhuriyet milliyetçiliği, dindar/muhafazakar milliyetçilik, sınır/hudut milliyetçiliği, radikal milliyetçilik ve tekno-milliyetçilik. Özlem Avcı ile yeni neslin milliyetçilik algısını konuştuk.
Türkiye ABD krizinde fırsat görüyor

Türkiye için burada tehlike, Amerika Birleşik Devletleri, İsrail ve Azerbaycan arasında oluşabilecek olası bir stratejik ittifaktır. İran’a karşı yönlendirilmiş böyle bir ittifak, sadece İran’ı izole etmekle kalmaz aynı zamanda Rusya’nın bölgesel emellerini de engeller. Ancak en önemlisi, bu ittifak Türkiye’yi kenara itebilir. Potansiyel ortakların çıkarlarının farklı olması nedeniyle böyle bir kırılgan ittifak zor görünse de, son dönemde bu tür bir senaryonun ve Türkiye’nin kenara itilmesinin mümkün olabileceğini gösteren birkaç gelişme yaşanmıştır.
GÜNCEL “Kimsenin güvercin tedirginliğinde yaşamadığı bir ülkeyi hak ediyoruz”

19 Mart’taki şafak operasyonundaki listede adının geçtiğini öğrenen İstanbul Planlama Ajansı Başkanı Buğra Gökçe, kendi iradesiyle ifade vermeye emniyete gitti, 23 Mart’ta adliye koridorlarında tutuklandığı söylenen ilk isimler arasında yer aldı. 2 haftayı aşkın süredir Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Gökçe, Agos’un sorularını yanıtladı, neden tutuklandığını, hakkındaki suçlamaları anlattı.
Tanju Özcan’ın sözleri ve Türkiye’de ırkçılık

19 Mart sonrası sokağa çıkanlar arasında Ermenilerin de olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Çıkmasalar bile İmamoğlu’nun önünün siyasi olarak kesilmesine tepki duyan Ermeniler olduğunu haydi haydi varsayabiliriz. Tüm Türkiye’de olduğu gibi… Bu da çok normal çünkü Türkiye Ermeni toplumu ayrı bir dünyada yaşamıyor. Tablo bu iken CHP’deki sessizlik, tarif etmesi zor bir yarılma, çelişki yarattı Türkiye Ermeni toplumunda. Özetle CHP’nin bu konuda bir açıklama yapması şart, bu çok açık. Beri yandan şunu da not etmeden geçemeyiz. Özcan’ın çıkışı tam da TCK 216/1’de tarif edilen “halkın bir kesimini diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa tahrik” suçu.
CHP’ye ırkçılar mı yön verecek?

CHP’nin tabanının bir kısmı (bu anlayışta olanlar CHP’nin tabanıyla sınırlı değil) “Kürtleri” gösterilerde görmek istemiyor çünkü onların desteği olmadan da iktidar değişiminin mümkün olduğunu göstermek istiyorlar. Böylece, onlara ihtiyaç olmadığını da göstermiş olacaklar. Nitekim, aynı anlayışı “İstanbul belediyesi nasıl kazanıldı” ve “cumhurbaşkanı adayı kim olsun” tartışmalarında da görüyoruz. Bu grup, İstanbul’un kazanılmasının “Kürtlere borçlu” olunmadığını iddia ediyor ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de onların oyuna ihtiyaç olmayacağını dolayısıyla Mansur Yavaş gibi bir profilin aday olabileceğini savunuyorlar. Geçen yazıyı “Devlet zihniyetinin ve müesses nizamın öteden beri en çok çekindiği hatta korkulu rüyası diyebileceğimiz şey, şehirli eğitimli orta üst sınıf Türklerin Kürt siyaseti ve toplumuyla fikirsel, eylemsel, duygusal ve moral bir yakınlaşmaya girmesidir” diyerek bitirmiştim. Bu yakınlaşma aynı zamanda Türkiye demokrasisinin ilerlemesinin anahtarıdır.
GÜNCEL Gazeteciler Timur Soykan ve Murat Ağırel adli kontrolle serbest bırakıldı

Gazeteciler Timur Soykan ve Murat Ağırel'in evlerine polis tarafından baskın yapıldı. İstanbul Başsavcılığı, Flash Haber'in şikayetçi olduğunu açıkladı. İki gazetecinin bugün zaten ifade için savcılığa gideceği öğrenildi. Savcılık, gözaltına alınan gazeteciler Timur Soykan ve Murat Ağırel'i tutuklama istemiyle mahkemeye sevk etti. Soykan ve Ağırel adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Bilmiyorum daha ne kadar götürebilirler böyle

Dış politikada, Trump adlı hasta kişinin “Erdoğan’ı seviyorum, o da beni seviyor, o çok güçlü ve zeki biri” deyip ağız dolusu övmesi ve ardından da “Sert adamı oynama. Aptallık etme!" diyen 2019 tarihli hakaret mektubuyla Rahip Brunson’ı nasıl geri aldığını hatırlatması zaten başlı başına vahim bir gösterge. Ama geçtiğimiz son 8-9 günün dış politika bilançosu fazla ürkütücü.