BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, ''nefret suçlarının önlenmesi'' için kanun teklifi verdi. Sakık, Türk Ceza ve Basın kanunlarında değişiklik yapan kanun teklifini, TBMM Başkanlığına sundu. BDP tarafından sunulan bir diğer teklif ise mültecileri ve sığınmacıları sevindirecek ayrıntılar içeriyor.
Sırrı Sakık tarafından Meclis Başkanlığı'na sunulan teklife göre, halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama kapsamında verilen hapis cezaları, paraya çevrilemeyecek, zamanaşımına uğramayacak.
Bu suçların konusunu oluşturan fiillerin tanımı, nefret suçları, ırkçı ve etnik ayrımcılığa karşı Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası, ulusalüstü sözleşme hükümleriyle çatışamayacak.
Basın özgürlüğü, demokratik ilkeler göz önüne alınarak, nefret suçları, ırkçı ve etnik ayrımcılığa karşı Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası ve ulusalüstü sözleşme hükümleriyle çatışan hallerde sınırlanabilecek.
Teklifin gerekçesinde, iç hukuk ve uluslararası hukukun, nefret söylemlerini suç olarak kabul ettiği ifade edilerek, ''Uygulamalar göstermektedir ki ülkemizde mevcut yasal mevzuat nefret suçlarını önleme ve cezalandırma hususunda yetersiz kalmaktadır. İvedilikle, nefret suçları, ırkçı ve etnik ayrımcılığa karşı ayrı bir yasal mevzuat ihdas edilmelidir'' denildi.
Mülteciler için müjdeli kanun teklifi
Tuncel’in, TBMM Başkanlığı’na sunduğu kanun teklifine göre, ikâmet harcından muaf tutulanlar arasına mülteciler de eklenecek. Teklifin gerekçesinde, “Türkiye, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Thomas Hammerberg’in son raporuna göre Avrupa’da sığınmacıları ikamet harcı alan iki ülkeden biridir” denildi.
Tuncel tarafından hazırlanan “Harçlar Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Teklifle Harçlar Kanunu’na eklenecek bir maddeyle ikamet harcından muaf tutulanlar arasına mülteciler, sığınmacılar, sığınma başvurusu sahipleri ve iltica başvurusu sahipleri de ekleniyor. Teklifin gerekçesinde, kendi ülkesinde siyasi görüşü ya da ırkı nedeniyle yaşama güvencesi kalmayan kişilerin mülteci olarak farklı ülkelere göç etmek zorunda kaldığı anımsatıldı. Türkiye’deki kanun mevzuatlarına göre bu kişileri mülteci olarak kabul etmediği belirtilen gerekçede, bu kişilerden ikamet harcı alındığına da işaret edildi.
Kadın erkek fırsat eşitliğinde medyanın rolü
Öte yandan, TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu bünyesinde kurulan 'Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinde Medyanın Rolü Alt Komisyonu' da medya temsilcileriyle İstanbul'da biraraya geldi. Ihlamur Kasrı'ndaki toplantıda konuşan Komisyon Başkanı ve AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Doç. Dr. Zeynep Karahan Uslu, medyanın, cinsiyet eşitliğinin sağlandığı bir Türkiye'ye ulaşmakta hayati öneme sahip olduğunu belirterek, 'Medyadaki söylemin cinsiyet eşitlikçi söylem olması gerekir. 'Toplum ne istiyorsa biz onu yapıyoruz' anlayışı doğru değildir' dedi.
Toplantıya katılan TV ve gazetelerin genel yayın yönetmenleri, köşe yazarları, internet ve haber ajansı temsilcileri de cinsiyet ayrımcılığına karşı alınabilecek önlemlerle ilgili önerilerini dile getirdiler.