Alper Canıgüz’ün 5 yaşındaki kahramanı Alper Kamu, Oğullar ve Rencide Ruhlar’dan 9 yıl sonra Cehennem Çiçeği kitabıyla geri döndü. Can Öktemer, Canıgüz’le Alper Kamu’yu ve romanlarını konuştu.
- Cehennem Çiçeği'nin oluşum sürecinden bahsedebilir misiniz? Neden tekrar Alper Kamu hikayesi ortaya çıktı?
Neden olmasın? Tüm dünya edebiyatında polisiye roman kahramanları pek çok hikâyede tekrar tekrar karşımıza çıkar. Bir de şu var, ben Cehennem Çiçeği’nin hikâyesini daha Oğullar ve Rencide Ruhlar’ı yazdığım günlerde kurgulamıştım. Yani Alper Kamu’nun anlatacak en az bir iyi hikâyesi daha vardı, o da bu romandır işte.
- Alper Kamu romanları, sizce genel olarak Türkiye polisiye edebiyatında nerede durmaktadır?
Hakikaten bu konuda pek bir fikrim yok. Çok fazla Türk polisiyesi okumuş değilim. Ama edebiyat içerisinde, herhalde polisiye parametresini kullanmakla birlikte derdi bundan farklı/fazla olanlarla birlikte durduğunu düşünmeyi isterim; diyelim George Simenon romanlarında olduğu gibi.
- Türkçe edebiyatta çocuk kahramanlara pek rastlamıyoruz, olsa bile idealize bir çocuk tipolojisi karşımıza çıkıyor. Alper Kamu ise 'büyümüş de küçülmüş' bir tip ve bu haliyle bir yandan çok sinir bozucu. Bu anlamda, Alper bir anti-kahraman mı?
Sürekli nedeni belirsiz bir vicdan azabının pençesinde kıvrandığı, büyüklerine ve yerleşik değerlere saygı konusunda pek özenli olmadığı, zaman zaman kavgacı ve hatta bir miktar kıskanç olabildiğini düşünürsek öyle denebilir herhalde.
- Alper Kamu, Cehennem Çiçeği'nde de 5 yaşında ve kitapta bunun bir lanet olduğundan bahsediyor. Kamu hiç büyümeyecek mi?
Peter Pan’in ilk cümlesi, Cehennem Çiçeği’nin sondan bir önceki cümlesidir: Bütün çocuklar büyür, biri hariç. Neden böyle olduğunun yanıtı romandadır; bunu açmak hikâyeye de okura da haksızlık olur.
- Bir röportajınızda, Alper Kamu’nun totaliter kurumlarla derdi olduğunu söylediniz. Kitapta da, Alper Kamu, 1 Mayıs’taki şiddet olayları sebebiyle polise aşırı tepkili, fakat yine polisle işbirliği içinde. Kamu eğer büyürse “sistemin içindeki muhalif”, örneğin Behzat Ç. gibi bir karakter mi olur?
Alper Kamu öyle emniyete falan girmez bence, redaktör olabilir mesela. Bir de hikâyede pek de öyle işbirliği halinde falan değildir polisle; daha ziyade onlardan bilgi almaya ya da onları manipüle etmeye çalışır.
- Oğullar ve Rencide Ruhlar’da Alper Kamu, Hakan'ın arkadaşlığını, sevgisini görmezden gelmiş ve belki de okurları üzmüştü. Cehennem Çiçeği'nde Ümit’e duyduğu arkadaşlıktan öğreniyoruz ki, aslında bu duygulara kapalı bir çocuk değil. Kamu, Hakan’dan kaçışı, çocukluğundan kaçışı mıydı?
Herhalde Hakan’a zarar vermek istemiyordu fazla; muharririn de dediği gibi, en çok sevdiklerin yaralar seni.
- Alper Kamu'nun maceraları bundan sonrada devam edecek mi?
İnanın bilmiyorum. Tekrar anlatmaya değer bir hikâyesi olsun ve bana haber versin isterim ama çok.
- Alper Kamu, yaş almasa da, bir önceki kitaptan farklı olarak daha olgun sanki, özellikle de siyasi olarak. Sizce de öyle mi?
Bir önceki hikâyede yaşadıkları onu biraz değiştirmiştir elbette. Siyasi olarak farklı bir pozisyonda olduğunu düşünmüyorum, belki biz süregiden olaylar nedeniyle bu konularda daha fazla hassasiyet kazandığımızdan onun hep söylediklerini biraz daha fazla o süzgeçten geçirerek dinliyoruzdur.