Radyo Agos’ta Rober Koptaş ve Karin Karakaşlı bu hafta Hrant Dink özel yayınıyla dinleyicilere seslendi. Programın konukları ise ‘Hrant’ kitabının yazarı Tûba Çandar ve Agos’un Ermenice sayfalarının editörlerinden Sarkis Seropyan ve Pakrat Estukyan’dı. Konuklar, Hrant Dink’le nasıl tanıştıklarını, onu ‘nasıl bildiklerini anlattı’ anlattı.
Her cumartesi Açık Radyo’da 09.00 ve 10.30 saatleri arasında yayımlanan Radyo Agos’u kaçıranlar, programı buradan dinleyebilir.
Hrant Dink, aramızdan alınışının 6. yılında bir dizi etkinlikten sonra, bugün gazetesinin, Agos’un önünde binlerce kişinin katılımıyla anıldı. Rober Koptaş, “Bugün 19 Ocak ve içimizden, Hrant Ağparik dışında bir şey konuşmak gelmiyor” diyerek programı açtı.
Radyo Agos dinleyicileri bu sabahki özel yayında Hrant Dink’i, hem mesai arkadaşlarından hem de ‘Hrant’ kitabının yazarı Tûba Çandar’ın anekdotlarıyla dinleme fırsatı buldu.Tûba Çandar, “Kocaman bir adamdı ve kuzu gibi gözleri vardı” sözleriyle betimlediği Hrant Dink ile nasıl tanıştığını ve ‘Hrant’ kitabının hazırlama sürecini anlattı.
Koptaş’ın “Neden bu kitabı yazmak zorunda hissettin kendini?” sorusunu Çandar, “Kendimi bu kitabı yazmak zorunda hissettim. Ona cenazesinde söz verdim çünkü” sözleriyle yanıtladı. ‘Hrant’ kitabı için 125 kişiyle defalarda konuştuğunu dile getiren Çandar, “İlk olarak Hrant’ın ailesiyle başladım görüşmelere ve üç yıl sürdü çalışma” dedi.
Agos’un Ermenice sayfaları editörlerinden Sarkis Seropyan, Hrant Dink’e olan özlemini samimi sözlerle aktardı. “Hrant çalışılması zor bir insandı” diyen Baron Seropyan, “Keşke yaşasaydı da kavga etseydik” diyerek Dink’e olan özlemini dile getirdi.
Karin Karakaşlı, Rober Koptaş ve Pakrat Estukyan da Hrant Dink ve Agos’la yollarının nasıl kesiştiğini, Dink’in onlar için ne ifade ettiğini anlattı.