Kendine özgü modelleri ve ‘Vartan Collection’ markasıyla tanınan gümüş ve kuyum ustası Vartan Ohannesyan, bulunduğu katın belediye tarafından mühürlenmesi nedeniyle kısa bir süre önce kapamak zorunda kaldığı, Feriköy Pasajı’ndaki atölyesini, Baysungur Sokak’taki yeni adresine taşıdı. Çalışmalarına ara vermeden devam eden genç tasarımcı, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da yılbaşı koleksiyonuyla adından söz ettirecek.
Küçük yaşlarda, yaz aylarında çıraklık yaparak tanıştığı kuyumculuk mesleğinde yeteneği olduğunu fark eden Ohannesyan, Kadırga Endüstri Meslek Lisesi Kuyumculuk Bölümü’nü, ardından da Akademi İstanbul ve Dumlupınar Üniversitesi Uygulamalı Takı Teknolojisi Ön Lisans Bölümü’nü bitirdi. Ohannesyan, çarşı anlayışının aksine, ustaları değil hocaları olduğunu söylüyor ve işin tekniğini okulda aldığı meslekî eğitimle öğrendiğini belirtiyor.
Künyeden ‘collection’a
İlk çıkışını Ermenice harflerle isim yazılı kolye ve künyelerle yaptığını söyleyen Vartan Ohannesyan’ın, markayı belirlemesinde bir tesadüf etkili olmuş: “Başlangıçta evdeki odama kurduğum tezgâhta bir şeyler üretiyordum. Fuara katılacaktım ve bir isim bulmam gerekiyordu. Yaptığım takıları kullanan bir arkadaşımın, yolda teyzeme rastlayıp ‘Beğendin mi? Bunların hepsi Vartan Collection’ demesiyle marka da ortaya çıkmış oldu. Logoda ise, Yerevan’da gördüğüm tabelalarda kullanılan stil bana ilham verdi.”
Ermenistan tarafından soykırımın 100. yıl anmalarının simgesi olarak kabul edilen ‘Unutma Beni Çiçeği’ni miladı olarak tanımlayan Ohannesyan, “Bu simgeyi kullanarak yaptığım tasarımlar büyük ilgi gördü ve bana çalışmalarımı bir adım öteye taşıma fırsatı verdi. Bu tasarımı o kadar kalpten yaptım ki bütün dileklerimi gerçekleştirdi” dedi.
‘Kanımda var’
Genç tasarımcı, kendisi için ayrı bir anlam taşıdığını söylediği yılbaşı koleksiyonuna da değindi: “2015 Nisan ayında Yerevan’da olmayı ve kendime ait bir atölyemin olmasını çok istiyordum. Bu dileklerim gerçekleşti. Buradan yola çıkarak, yılbaşı koleksiyonumda ağırlıklı olarak kayan yıldızları işledim. 2016’da da başkalarının dilekleri yerine gelsin istedim.”
İsmiyle tanınmaktan mutluluk duyduğunu söyleyen Ohannesyan, kökleriyle gurur duyduğunu da bir anekdotla anlatıyor: “Kütahya’da Takı Teknolojisi okurken, herkes Ermeni olduğumu bilirdi. Bana ‘Bu kadar güzel yapma da çan yükselmesin’ derlerdi. ‘Ben yapmıyorum’ derdim, ‘elim yapıyor’! Kanımda var ne yapayım...”
