12. İMMİB Endüstriyel Tasarım Yarışmaları’nın kazananı Liana Kuyumcuyan, ‘Modulanter’ projesinin detaylarını anlattı.
İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri (İMMİB) bünyesinde Endüstriyel Tasarımcılar Meslek Kuruluşu (ETMK) işbirliğiyle bu yıl 12.’si düzenlenen İMMİB Endüstriyel Tasarım Yarışmaları’nın kazananları belli oldu. Ödüller 3 Haziran Cuma günü Dış Ticaret Kompleksi’nde düzenlenen törende sahiplerini buldu. Toplam 340 projenin değerlendirildiği yarışmada 30 proje ödüllendirilirken, Bilgi Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarımı öğrencisi Liana Kuyumcuyan ve ekibi, ‘Modulanter’ projesiyle ‘Akıllı Ev Teknolojileri’ kategorisinde 7.000 TL para ödülü ve Öğrenci Birincilik Ödülü’ne layık görüldü.
Türkiye ve dünyada marka olmayı başarmış sektör kuruluşlarının üst düzey yöneticileri, ETMK profesyonelleri ve dünyaca ünlü tasarımcılardan oluşan seçici kurul üyeleri tarafından değerlendirilen yarışmacılar; ‘Metalden Mamul Açık Büfe ve Masaüstü Ekipanları ile Döküm Mutfak Eşyaları’, ‘Plastikten Mamul Düzenleyici Ürünler’, ‘Evcil Hayvan Ürünleri’ ve ‘Akıllı Ev Teknolojileri’ olmak üzere dört kategoride projelerini yarıştırmıştı. Kariyerindeki ilk adımlarını birincilikle taçlandıran genç tasarımcıyla yaratıcı projesi ve katkıları üzerine konuştuk.
Bir tasarımın hikâyesi
Günümüz koşullarında artan hava kirliliği, kalitesiz çevre koşulları ve genetiğiyle oynanmış besinler organik ürün talebini artırırken bir yandan da organik etiketiyle satışa sunulan besinlere duyulan güveni sorgulatıyor. Tam da bu noktada sistematik bir grup çalışmasının eseri olan akıllı saksı ‘Modulanter’, yakın gelecek için çözüm niteliğinde bir tasarım. Yaklaşık bir aylık araştırma sürecinden geçen projenin ayrıntılarını Liana Kuyumcuyan şöyle anlatıyor:
“ ‘Modulanter’, Tasarım Stüdyosu dersi bünyesinde Nur Horsanalı ve Derya Akdemir ile birlikte hazırlamış olduğumuz bir ödevdi. Bölümümüzle ilgili yarışmaları duyuran hocalarımız, potansiyel gördükleri bu projeyi geliştirmemizi ve yarışmaya sunmamızı önerdi. Yakın gelecek için sağlıklı yaşam ürünü olarak tasarladığımız Modulanter, var olan teknolojileri incelediğimiz ve yenilikleri uyarladığımız bir ürün.”
Evde organik üretim
“Yaklaşık bir ay süren araştırma sürecinde, genç ve orta yaş grubunu hedef kitle alarak yaptığımız röportajlar, insanların sağlıklı beslenemediği, soludukları havanın kötüye gittiği ve organik besinlere güvenmedikleri sonucunu ortaya koydu. Bunun üzerine, günümüz şartlarında su vermeye zaman bulamadıklarından evlerinde kendi ürünlerini yetiştiremediklerini belirledik. Böylece fazla vakit harcamadan evlerinde güvenilir organik besin yetiştirebilecekleri sistematik bir ürün tasarlamayı amaçladık.”
Kuyumcuyan ödül kazanan modülün çalışma prensibini şöyle aktarıyor: “Tasarladığımız üründe su ve gübrenin bulunduğu, şarj edilebilir bir depo yer alıyor. Saksılar ortada yer alan deponun etrafında konumlanıyor. Depo şekli ortaya çıktıktan sonra çilek ya da vişne gibi salkımlı ürünler yetiştirmek isteyenler için duvara asılabilen bir modül de geliştirdik. Geri kalan aşamada kullanıcının tek yapması gereken, deponun üzerinde yer alan mekanizma sinyal verdiğinde su veya gübre eklemek, kimi zaman da depoyu şarj etmek.”
‘Bütün kontrol, akıllı telefonlarda’
“İnternet bağlantısı sağladığımız Modulanter, akıllı telefonlarınıza indirebileceğiniz uygulamayla kontrol ediliyor. Burada yapılması gereken, uygulamaya yetiştirmek istediğiniz ürünün verilerini girmek yani hangi saksıda hangi ürünün yer aldığını belirtmek. Her ürünün ihtiyaç duyduğu su ve gübre miktarı değişkenlik gösterdiğinden, sağladığımız bu bağlantıyla akıllı telefonla eşleşebilen Modulanter, yetiştireceğiniz ürünün ihtiyacı olan su ve gübre miktarını kendisi ayarlıyor. Yaklaşık 10 gün yetebilen deponun bitmesi durumunda, telefonunuza gelen uyarılar size hatırlatmada bulunuyor. Ektiğiniz ürünün durumunu ise saksıların etrafında yer alan kırmızı veya yeşil ışıklandırmalarla öğrenebiliyorsunuz. Sistemde kullandığımız gizli kablolar ve sensörlerle görüntü kirliliği yaratmadan tasarladığımız akıllı saksı, zamandan tasarruf ederken aynı zamanda kontrollü ve sağlıklı besinler elde etmenizi sağlıyor.”
Proje, patent yolunda
Endüstriyel Tasarım Yarışmaları ile projeleri dünyaya tanıtarak genç tasarımcılara yeni kapılar açmayı hedefleyen İMMİB, birincilik alan ve üretilebilir görünen tasarımları tanıtmak üzere yurtdışı fuarlarına gönderiyor. Böylece ‘Modulanter’ ile elde ettikleri başarıyı dünyaya duyurma fırsatı bulacak olan Liana Kuyumcuyan ve ekibi, fuarda tasarımlarını üretmek isteyen bir firma çıkması durumunda patent alabilecek.
‘Evcil hayvanlarınız hep yanınızda olacak’
Aynı yarışmada ‘Evcil Hayvan Ürünleri’ kategorisinde Öğrenci İkincilik Ödülü alan Esayan Lisesi mezunu ve Kadir Has Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü öğrencisi Robin Yayla da, ‘Habitat’ projesiyle kediler için yaratıcı bir çözüm üretti. İMMİB Endüstriyel Tasarım Yarışmaları için hazırladığı projeyle kedilerin taşınma, uyuma, beslenme ve tuvalet ihtiyaçlarına uygun bir ürün tasarlayan Yayla, ‘Habitat’ ile kedilerin ihtiyaç duyduğu ürünleri bir arada tutarak bir yerden başka bir yere taşınmalarını kolaylaştırıyor. Genç tasarımcı, projenin yapım aşamasını şöyle anlattı: “Tasarım aşamasına öncelikle problemleri saptayarak başladım. Kedi sahibi olan kişilerin şikâyetlerini dinlediğimde başlıca problem olarak ortaya taşınma problemi çıktı. İşe piyasa araştırmasıyla devam ettim. Türkiye’de ve Avrupa’da bu probleme çözüm olmuş ürünlerin olup olmadığını araştırdım. Tam çözüm olabilmiş bir ürün olmadığını gördükten sonra eskizlere başladım. Kedi kumunu, mama kaplarını, kedinin evdeki sepetini ve taşıma çantasını bir arada bulunduran ürünün tasarımı üzerine odaklandım. Bu tasarım aynı zamanda konteynırlarda az yer kaplayarak ihracata katma değer sağlıyor. Yarışmayı düzenleyen kuruluş İMMİB olduğu için ürünün ihracat potansiyeli olması gerekiyordu. Daha sonra fikrin geliştirilmesiyle ortaya kedinin tüm ihtiyaçlarını içinde barındırıp taşınmasını kolaylaştıran ‘ Kedi Taşıma Çantası’ ortaya çıktı.”
Yarışma aslında vitrin
Aynı zamanda t-shirt tasarımları yapan ve Roya T-shirts markası altında tasarladığı koleksiyonu piyasaya sürmeyi planlayan Yayla, yarışmanın kariyerine yönelik getirilerine de dikkat çekiyor: “Bu yarışmalar, maddi gelirin yanında biz genç tasarımcılara kendimizi piyasada tanıtma ve vitrine çıkma imkânı sunuyor. Aynı zamanda yarışmadan sonra bu fikri görüp üretmek isteyen üreticilerle de görüşmelerimiz oluyor. En önemli kazancım da yarışma sonrası elde etme olasılığımın çok yüksek olduğu yurt dışı bursu olacak. Çünkü Avrupa’da tasarıma verilen değer, Türkiye’den daha fazla.”