34. İstanbul Film Festivali kapsamındaki Altın Lale Ulusal ve Uluslararası Yarışmaları ile Ulusal belgesel Yarışması ve kapanış töreni iptal edildi.
'Bir Gerilla Belgeseli Bakur/Kuzey" belgeselinin ‘kayıt tescil belgesi olmadığı’ gerekçesiyle dün (12 Nisan) 34. İstanbul Film Festivali kapsamında yapılacak gösteriminin iptal edilmesi üzerine, festivalde bulunan 22 filmin yönetmen ve yapımcıları festivalden geri çekilerek sansürü protesto etmişti.
Festivalde yaşanan kriz üzerinde İKSV bugün bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, festivalinin direktörü Azize Tan ve jüri üyelerinin yanı sıra festivalde filmi olan sinemacılar da katıldı.
Azize Tan, festivalde filmlerini göstermeme kararı alan yönetmenlerin kararına saygı duyduklarını ve desteklediklerini belirtti; festivalde filmlerini göstermeme kararı alan film ekiplerini de gösterim saatlerinde sinema salonlarına gelerek, kendilerine ait olan bu süreyi bir tartışma alanına çevirmeye davet etti.
Tan, filmini göstermek isteyenlerin gösterimlerinin de gerçekleşeceğini söyleyerek ‘filmini göstermek isteyenleri de yargılamamak gerektiğini düşünüyorum” dedi.
Bakur nasıl engellendi?
Azize Tan, Bakur filminin gösteriminin engellenmesine varan süreci şöyle aktardı:
“11 Nisan’da Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan, geçtiğimiz yıl olduğu gibi, mevcut yasa ve yönetmeliklerin uygulanmasını hatırlatan yazı geldi. Buna göre festivallerde gösterilecek Türkiye’de üretilen filmlerin kayıt tescil belgesi almış olması isteniyor. Bu belge olmadan gösterimin yapılacağı açıklandı.”
“Kayıt tescil belgesi olmayan filmleri gösteremeyeceğimizi duyurduk. 12 Nisan’da kayıt tescil belgesi olmayan ilk filmin gösterimi Bakur’du. Aynı durumda pek çok film var, belgesellerin hiçbirinde bu belge yok.”
“Bakanlık, belgesi için pazartesi günü başvuracaklar filmlere sürecin hızlandırılıp belgelerin ivedilikle verileceğini söyledi.”
Tan, birçok festival gibi kendilerinin de başvuru sürecinde bu belgeyi talep etmediklerini belirterek “Değişiklik yapılması için mücadele ederken belge olmadan gösterime devam edilebilir yaklaşımındaydık ancak bununla yüzleşmek gerekli” dedi ve ortak mücadele ihtiyacına değindi: Bu sadece festivalin değil Türkiye’deki sinema sektörünün artık çözülmesi gereken sorunu. Yönetmelikler ve yasalar değişmeli.
Tan, neden bu belgenin önceden istenmediği sorusuna “İstendiği zaman uygulanan bir kanunun film gösterimlerini engellemek” için kullanıldığını, bütün festivallerin bu yasadan haberdar olduğunu fakat “filmleri gösterebilmeyi tercih ettikleri için, yönetmeliklerinde kayıt tescil veya eser işletme belgelerini talep etmediklerini” yanıtını verdi.
Demirkubuz: Birileri bu filmin yasaklanmasına karar vermiş'
Ulusal Yarışma Jüri Başkanı Zeki Demirkubuz ise, Bakur’un sansürlenme nedeninin konusuyla ilgili olduğu görüşünde:
‘Bu ülke kendini yok etmenin sınırlarını zorlamaya başladı. Bakur’un yasaklanmasına karar verilmiş, birileri bu filmin programına bakmış. Seçim zamanının, geçen günkü çatışmaların, 10 gün önce Roboski’de öldürülen katırların bununla ilgisi olduğunu düşünüyorum.” Sinemacıların boykot açıklamasında bulunan ‘Sansürün olduğu ülkede film çekilmez’ açıklamasına da atıfta bulunan Demirkubuz, ‘Bunların hepsine karşı çıkıyorum. Bunuel en iyi filmlerini Franco döneminde çekmiştir. Sinemacının zekası güçle iktidarla uğraşmaya yetmiyorsa zaten sinema da yapmasın.”
Ertuğrul Mavioğlu, belgeselin gösteriminden sonra Agos'a bir söyleşi vermişti. Okumak için tıklayınız.