Her yıl sinemaseverlerin iple çektiği İstanbul Film Festivali bu yıl 35. kez yola çıkıyor. Baharı karşılayan festival, gelenekselleşmiş bölümlerinin yanına her yıl farklı seçkiler eklediği programıyla, ilginç keşiflere açık. Şüphesiz on günlük bir zaman diliminde 221 filme birden ulaşmak zor. Sizin için kısa ve öz bir seçki hazırladık.
Yüce Sezar! (Hail Cesar)
Joel ve Ethan Coen’in son filmi ‘Yüce Sezar’ 1950’lerin Hollywood’unda dolaşıyor. George Clooney, Scarlet Johansson gibi yıldız oyuncuların yer aldığı film, Hollywood’un renkli dünyasından bir Coen Kardeşler komedisi.
Binbir Gece (Arabian Nights)
Miguel Gomes’in yönettiği ‘Binbir Gece’, ‘Huzursuz’, ‘Kasvetli’ ve ‘Büyülenmiş Adam’dan oluşan, üç bölümlük bir seri. Portekiz’deki ekonomik krizin etkisini karakterler üzerinden çözümlemeye çalışan üç filmi de izlemeniz tavsiye edilir.
Bir Liderin Çocukluğu (The Childhood of a Leader)
Amerikalı oyuncu Brady Corbet’in yönettiği film serbest bir Jean Paul Sartre uyarlaması. Faşist bir liderin çocukluğunda dolaşan film, faşizmin kaynağını eşeliyor. Uluslararası yarışmanın öne çıkanlarından.
Doğru Zaman (Wright Now, Wrong Then)
Güney Koreli yönetmen Hong Sang-Soo’nun son filmi ‘Doğru Zaman’ bir soruya verilen dürüst yanıtın iki insanın hayatını değiştirebileceği fikrinden yola çıkıyor.
Şövalye (Chevalier)
Yunanistan’dan Athina Rachel Tsangari’nin yönettiği ‘Şövalye’, bir grup üst sınıf erkeğin bir teknede hangilerinin, hangi konuda daha üstün olduğuna dair bir yarış içine girmesi üzerine kurulu. Festivalin ‘Antidepresan’ kısmında gösterilen film, festival seyircisine eğlence vadediyor.
Toz Bezi (Dust Cloth)
Nürnberg Türkiye Almanya Film Festivali’nden en iyi film ödülüyle dönen ‘Toz Bezi’, iki gündelikçi kadının, temizliğe gittikleri evlerdeki insanlarla kurduğu ilişkilere, hayata tutunma çabalarına, gündelik çatışmalarına, kadınlık, annelik, yoksulluk kavramlarına odaklanıyor. Ahu Öztürk’ün yönettiği film, ulusal yarışma bölümünün öne çıkan yapımlarından biri.
Rüzgârın Hatıraları (Memories of the Wind)
Özcan Alper’in yönettiği film, İkinci Dünya Savaşı’nın karanlık günlerinde, yazar ve ressam Aram’ın, Varlık Vergisi Kanunu’nun ardından, siyasal baskıların da etkisiyle Türkiye’den kaçmak zorunda kalmasını anlatıyor. Aram, Sovyet Gürcistanı sınırında bir köyde, ormandaki bir kulübede, 1915’e, çocukluğuna ve yaşadığı travmaya dönüyor. Ulusal yarışma bölümünde yer alan filmi vizyonda izlemeyenler bu fırsatı kaçırmamalı.
Balo (Le Bal)
Yıl içinde kaybettiğimiz, usta İtalyan yönetmen Ettore Scola anısına gösterilen ‘Balo’, bir balo salonunda, Fransa’nın 50 yılına bakıyor. Scola’nın ustalığını ince bir estetikle sunduğu film hem yönetmeni anmak için bir vesile, hem de genç kuşak için bir keşif.
Hiçbir Yere Ait Değilim (I Don’t Belong Anywhere)
Festival, geçen yıl kaybettiğimiz Chantal Akerman’ı bu belgeselle anıyor. Hiç kimseye ve hiçbir yere ait olmayı seçen Akerman’ın izinden giden belgesel, onun göçebe ruhunun izini sürüyor.
Vicdan filmleri seçkisi
Hrant Dink Vakfı’nın düzenlediği Vicdan Filmleri Uluslararası Kısa Film Projesi’nin 2015 dönemi sonunda jüri oylarıyla belirlenen en iyi 16 kısa film, festivalde izleyiciyle buluşuyor. Hrant Dink’in “Sağduyunun, vicdanın sesi suskunluğa mahkûm edildi, şimdi o vicdan çıkış yolu arıyor” cümlesinden ilham alarak oluşturulan projenin, bu yılki teması ‘Yok Edilenler’ idi. Defne Halman, Eren Keskin, Jülide Aral, Rakel Dink, Semih Kaplanoğlu ve Sevin Okyay’dan oluşan jüri tarafından değerlendirilen, en fazla beş dakika uzunluğundaki filmler, vicdanları görünür kılacak.