İNSAN HAKLARI GÜNDEMİ
İki halk, tek dilek: Barış
Ermenistan-Azerbaycan sınırında alevlenen çatışma, yerleşim yerlerinin devamlı bombalanması ve insanların ölüm haberleri Karabağ meselesinde barış talep eden, savaşa karşı duran ve zaten sesleri zor duyulan insanları daha da yalnızlaştırdı. Bu zor günlerde, ‘İnsan hakları gündemi’ sayfasını, yaşadıkları bölgede barış için çabalamış, savaş karşısında bir arada yaşamı savunan Azerbaycanlı ve Ermenistanlı gençlere açtık.
"Geçmişteki o felaketle bugün de hesaplaşmalı, yüzleşmeliyiz"
6-7 Eylül Pogromu’nun üzerinden 67 yıl geçti. İstanbul’da başta Rumlar olmak üzere tüm gayrimüslim azınlığı hedef alan pogrom sonucunda resmî verilere göre 73 kilise, sekiz ayazma, iki manastır, 3584’ü Rumlara ait olmak üzere 5538 ev ve işyeri yakılıp, yıkıldı ve yağmalandı. Türkiye toplumunun 6-7 Eylül’le neden yüzleşemediğini ve olası bir yüzleşmenin nasıl sağlanabileceği sorularını araştırmacı-yazar Foti Benlisoy'a yönelttik.
Türkiye’de enflasyon kadınları vuruyor
Türkiye’de enflasyon oranı bir yılı aşkın bir süredir kesintisiz olarak yükseliyor. Temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre açıklanan oran %79,60’tı; Ekim 1998’den beri bu kadar yüksek bir oranla karşılaşılmamıştı. Enflasyondan farklı şekillerde etkilenen iki kadın, yaşadıkları zorlukları ve verdikleri mücadeleyi anlatıyor.
‘Judeoespañol: Akdeniz’in iki yakasını birleştiren dil’
Barselona merkezli Col·lectivaT Kooperatifi ve İstanbul merkezli Sefarad Kültürü Araştırma Merkezi (SKAD), ortak bir projeye imza attı. ‘Avrupa Birliği’nin Ortak Kültürel Mirası: Türkiye ve AB arasındaki diyalogun korunması Hibe Programı’ kapsamında desteklenen ‘Judeoespañol (Ladino): Akdeniz’in iki yakasını birleştiren dil’ isimli proje çerçevesinde ‘Hiçbir dil dijital çağın gerisinde kalmasın’ isimli bir çalıştay düzenlendi.
Çeçen güvenlik güçleri muhalif Bisultanov’u öldürdü
Çeçen Halk Hareketi 1ADAT, Çeçen güvenlik güçlerinin önde gelen hükümet eleştirmeni Muslim Bisultanov’u öldürdüğünü ve eşini kaçırdığını aktarıyor.
Yerlerinden edilmiş Karabağlılar: Savaş, gelecek kaygısı ve barış içinde bir arada yaşama fikri
Ermenistan merkezli Toplumsal Araştırma ve Danışmanlık Merkezi ‘Socioscope’, İkinci Karabağ Savaşı sonrasında Ermenistan’a ‘yerleşmiş’ Karabağlılarla görüşmeler yaptı. Bu görüşmeler, ‘Savaş, Geleceğin Belirsizliği ve Barış İçinde Bir arada Yaşama’ adlı bir araştırmayla yayınladı.
Karabağ’da yerinden edilmiş iki nesil: Bir arada yaşanır mı?
İkinci Karabağ Savaşı sonrasında yerinden edilmiş Karabağlı Ermenilerin yaşadığı hak ihlallerini kendilerinden dinledik. Gayane Hambardzumyan ve Liza Matevosyan Şuşi’den göç ettikleri Ermenistan’da maruz kaldıkları statü belirsizliğini, sosyal yardım ve gelecekleri konusundaki soru işaretlerini, yaşadıkları zorlukları, ileride bir arada yaşama ihtimaline dair fikirlerini Agos’a anlattı.
Ermenistan Sağlık Bakanlığı’ndan skandal öneri
Ermenistan Sağlık Bakanlığı, 1990’larda yürürlüğe giren gönüllü kısırlaştırma yasasında, bazı değişiklikler önerdi. Bakanlık, mahkemelerin zihinsel engelli kişilerin kısırlaştırılmasına karar vermesine izin verecek değişiklikler talep etti. Ermenistan merkezli sivil toplum örgütü olan Engelli Hakları Gündemi’nin başkanı Mushegh Hovsepyan tasarıyı bütün insan hakları sözleşmelerinin ihlâli olarak değerlendirdi.
Onur Yürüyüşü'ndeki gözaltı rekorunun tanıkları anlatıyor
Onur Ayı kapsamında İstanbul’da düzenlenmek istenen 20. Onur Yürüyüşü, geçen hafta polisin sabah saatlerinden itibaren Taksim ve çevresini ablukaya almasıyla engellenmeye çalışıldı. Onur Yürüyüşü’nü yapmak için bir araya gelmeye çalışan toplam 373 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar ertesi gün serbest bırakılsa da ters kelepçelerle uzun süre bekletildiler, bazı avukatlar da tartaklandı. 373 gözaltı son dönemin rekoru olarak da kayıtlara geçti. Tanıkları o günü anlattı.
Mahkûm çalışanların sosyal hak hayali
Tarihin eski dönemlerinden beri ucuz veya zorunlu işgücü olarak görülen mahkûmlar, Türkiye ekonomisine sağladıkları katkılara rağmen, hâlâ uluslararası hak ve standartlara kavuşamamanın sıkıntısını çekiyor. Sendikasız, sigortasız çalışan mahkûmların emeği patronların gözünü kamaştırırken, açık cezaevinde çalışmayı reddeden kapalı cezaevine gönderiliyor.