TOPLUM
“Patrik seçimine Değabah’la gidilmeli"
Patrik Mutafyan’ın hayatını kaybetmesinden sonra 40 günlük yas ilan adilmiş ve seçime dair adımların yas sürecinden sonra atılacağı belirtilmişti. Yasın ardından 29 Nisan Pazartesi günü Ruhani Kurul toplanıyor. Toplantıda bundan sonra izlenecek sürecin netleşmesi bekleniyor. Ruhani Kurul Başkanı Episkopos Maşalyan Değabah seçimi yapılması için çalışacağını ve Değabahlık için aday olacağını söylemişti. Başepiskopos Ateşyan ise Değabah seçiminden yana değil ve süreci kendisinin yürüteceğini söylüyor. Patrik seçimi süreci üzerine çalışmalarıyla bilinen hukukçular Setrak Davuthan ve Sebuh Aslangil sürece dair sorularımızı yanıtladı.
Maşalyan: Değabah seçimi için çalışacağım; Ateşyan: Değabah seçiminden yana değilim
Beşepiskopos Aram Ateşyan Patrik seçim süreci ile ilgili olarak Değabah (Patrik Kaymakamı) seçimi yanlısı olmadığını, Değabah seçimine girmeyeceğini söyledi. Ateşyan kendisi girmeyince seçimin geçerli olmayacağını öne sürdü. Ruhani Kurul Başkanı Maşalyan ise Değabah seçimi yapılması için çalışacağını ve Değabah adayı olacağını söyledi
Gülizar sadece ‘fılle’lerin değil, Kürtlerin de hikâyesi
Gülizar’ın Musa Bey tarafından kaçırılması ilk kez bir direnişle karşılaşır, uluslararası kamuoyunun yakından takip ettiği bir davaya konu olur. Biçimsel de olsa Musa Bey mahkûm olur, Medine’ye sürgüne yollanır. Gülizar ise ailesine döner. Hikâyenin sonrası iki taraf açısından da ilginç.
Şapkadan çıkan tavşanlar
Hal böyle iken şimdi bir de ‘Cismani Meclis’ konusu çıktı. Surp Pırgiç Hastanesi Vakfı Başkanı Bedros Şirinoğlu’nun sözlerinden anlıyoruz ki Ankara’da Ermeni toplumu için bir Cismani Meclis oluşturma hazırlığı var.
‘Müslümanlaşmış Ermeniler Türkler, Kürtler ve Ermeniler arasında köprü olacak’
Raffi Bedrosyan’ın ‘Trauma and Resilience, Armenians in Turkey: Hidden, not hidden and no longer hidden’ (‘Travma ve Direnç, Türkiye’deki Ermeniler: Gizli, Gizli Olmayan, Artık Gizli Olmayan’) başlıklı kitabı Londra merkezli Gomidas Enstitüsü tarafından yayınlandı. Bedrosyan’ın aile hikâyesiyle başlayan kitapta, yazarın son yıllarda Türkiye’deki faaliyetleri, Türkiye’deki Müslümanlaşmış Ermeniler, Türkiye-Ermenistan ilişkileri, geçmişle yüzleşme ve kimlik üzerine pek çok yazısı yer alıyor.
Toronto’da yaşayan inşaat mühendisi, yazar ve piyanist Raffi Bedrosyan, Türkiye – Ermenistan ilişkileri, Müslümanlaşmış Ermeniler, 1915’ten arda kalan Ermeni kiliselerinin tarihi üzerine yazılarıyla biliniyor. Raffi Bedrosyan kitabının hikâyesini anlattı.
Dört yıllık yokluğunun ardından
Agos’un kurucularından Sarkis Seropyan’ı bundan tam dört yıl önce, 28 Mart 2015’te kaybetmiştik. Onunla uzun yıllar dirsek dirseğe çalışan Pakrat Estukyan dört yıl sonra Baron Sarkis’in hala zihnimize ve hatırlarımıza vuran ışığını yazdı.
Bilinmesinde fayda olan anılar
Mutafyan kimi eleştirilere tahammül edememiş, gazeteye ilan ambargosu koymaya kadar vardırmıştı işi. Bu ambargonun Hrant Dink’in öldürülmesinden sonra kaldırılması ve bunun bir telefonla Agos’a bildirilmesi içimizi ne kadar acıtmıştı. Ne tuhaf, bugün de ilan ambargoları veya ilan yoluyla medya besleme anlayışı hem Türkiye Ermeni toplumu içinde, hem de genel olarak ülkede geçerliliğini koruyor
Mesrob Badriark’la beraber
Hala telefonum olmadık zamanlarda, sabaha karşı, olmadık yerlerde, arkadaş toplantısında veya restoranda çaldığında heyecana kapılıp “Acaba mı?” diyordum.
Bu dünyadan Mesrob Badriark geçti
Çocukluğundan pırıl pırıl hafızasının kararmasına kadar olan dönemde doymak bilmeyen bir okuyucu ve araştırmacıydı. Hakim olmadığı bir konuda kitaplar raflardan iner, sabaha dek onlar üzerinde çalışır, ertesi gün muhataplarının karşısına konuya vakıf biri olarak çıkardı.
Kendi çarmıhını bizzat tasarladı
İçinde yaşattığı o kimlikler, birlikte uyum içinde var olabilecek gibi değildi, elbette bunu o da iyi biliyordu, ama başka çaresi yoktu. O kendi çarmıhını bizzat tasarladı,.