EDEBİYAT
Aras ve İstos’tan ‘Paskalya Panayırı’
Aras ve İstos yayınevleri, Paskalya Bayramı vesilesiyle ortak bir kitap panayırı düzenliyor.
Baron Seropyan’dan sevda masalları: Aşiq û Maşûq
Bu toprakların sadece büyük gerilimlere, kıyımlara değil unutulmaz ortak sevdalara da kaynaklık ettiğini gösteren ‘Aşiq û Maşûq’; sözlü edebiyatın parçası, dilden dile, kuşaktan kuşağa aktarılmış “Siyamanto ve Xıçezare”, “Lur da Lur” ile “Kral Lusig ve Sedev Hovig” adlı masalları buluşturuyor.
Zaven Biberyan’ın anıları bir döneme ışık tutacak
Emekli olduğundan bu yana babası Zaven Biberyan'ın anısını yaşatmaya odaklanan Tilda Mangasar, bir yandan babasıyla olan anılarını kaleme alırken diğer yandan da Zaven Biberyan’ın yaklaşık 1000 sayfalık Fransızca tuttuğu hatıratının da çevrilmekte olduğunun müjdesini paylaşıyor bizlerle. Anılara daldığında kendisine çok düşkün bir baba hatırlıyor.
Zaven Biberyan ve şu bizim büyük yalnızlığımız
Zaven Biberyan’ın ‘Yalnızlar’ romanı, geçtiğimiz ay 4. baskısını yaptı. Aras Yayıncılık çağdaş Ermenice edebiyatın güçlü kalemi Biberyan’ın eserlerini Türkçe ve Ermenice olarak yayınlamaya devam ediyor. Bu külliyatın bir diğer önemli eseri ‘Angudi Siraharner’ (Meteliksiz Aşıklar) romanı da 55 yıl sonra okurla buluştu. Türkçesi de yolda. Türkiye’nin yakın tarihine farklı bir açıdan bakan ‘Yalnızlar’ı, Post. Dergi editörlerinden Dila Keleş kaleme aldı.
Baron Seropyan’ımızı masallarıyla anıyoruz
28 Mart 2015'te kaybettiğimiz Sarkis Seropyan’ın derleyerek çevirdiği ‘Aşiq û Maşûq - Ermenice kaynaklardan Kürt-Ermeni aşk masalları ’, Aras Yayınları’ndan Nisan başında okurlarla buluşuyor.
Türkiye ve Ermenistan yayıncılar buluşması
Türkiye Yayıncılar Birliği, Ermenistan-Türkiye Normalleşme Süreci Destek Programı kapsamında Ermenistanlı ve Türkiyeli yayıncıları buluşturdu. ‘Ermenistanlı Yayıncılar Türkiyeli Yayıncılarla Buluşuyor’ başlıklı proje uyarınca Ermenistan’dan gelen bir grup yayıncı 21-24 Şubat tarihleri arasında İstanbul’da toplantı ve ziyaretler yapıyor. Ermenistanlı yayıncılar 22 Şubat’ta Türkiyeli meslektaşlarıyla buluştu.
Yetim ruhların acı tatlı hikâyeleri
İlk kez 1940 yılında yayımlanan ve Saroyan’ın dünya çapında tanınmasını sağlayan ‘Aram Derler Adıma’, Aras Yayıncılık etiketiyle yeniden basıldı.
‘Baba tarafımın da yurdu olan İstanbul, her şeye rağmen albenisini koruyor’
Catherine Robbe-Grillet, 1930 yılında Paris'te Rstakian soyadıyla, o sırada halen Nansen pasaportu taşımakta olan Ermeni bir baba ve Fransız bir anneden dünyaya gelmiş. Yönetmen eşi Alain Robbe-Grillet eşliğinde dünyanın pek çok yerine giden Catherine Robbe-Grillet, aile kökenleri dolayısıyla İstanbul’la da ilgili sayısız anıya sahip.
Fransa'da Jean veya Jeanne de Berg ismiyle yazdığı romanları ile tanınan bu ilginç kadın, bu ikinci kişiliği eşliğinde şatosunda düzenlediği sadomazoşizm temalı erotik törenlerle de nam salmış. İstanbul'a son gelişi de 2014’te ‘Dîner Noire’ başlıklı böylesi bir tören dolayısıyla olmuş.
Kendisiyle Paris'te La Musardine isimli bir kitapçıda düzenlenen bir gecede tanışan Ani Değirmencioğlu, onunla evinde eşinin ve kendisinin çalışmaları, sıra dışı hayatı, aile kökleri ve İstanbul üzerine sohbet etti.
En güzel günleri Hrant’sız yaşamak
Can Gürses’in ilk romanı ‘En Güzel Günlerini Demek Bensiz Yaşadın’ 2014, ikinci romanı ‘Kırık Beyaz’ 2015 yılında okurlarıyla buluştu.