Yevkine İncidüzen, 45 yıl boyunca eğitime verdiği katkılardan ötürü Kadıköy İlçe Milli Eğitim Bakanlığı tarafından takdirname belgesiyle onurlandırıldı. . Halen Aramyan Uncuyan İlköğretim Okulu’nda öğretmenlere danışmanlık yapan İncidüzen’le, eğitim hayatını ve Ermeni okullarındaki sorunları konuştuk.
Fotoğraf: BERGE ARABIAN
VARTAN ESTUKYAN
estukyan@gmail.com
Ermeni toplumu eğitim hayatında deneyimli bir öğretmenin tescillenen emeği ile gururlanıyor. Yevkine İncidüzen, 45 yıl boyunca eğitime verdiği katkılardan ötürü Kadıköy İlçe Milli Eğitim Bakanlığı tarafından takdirname belgesiyle onurlandırıldı. 24 Kasım Pazartesi günü Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nde düzenlenen bir törenle belgesini alan İncidüzen, bir ilke de imza atmış oldu. Zira azınlık okullarının farklı bir statüde yer alması sebebiyle daha önce hiçbir gayrimüslim eğitimciye takdirname belgesi verilmemişti. Halen Aramyan Uncuyan İlköğretim Okulu’nda öğretmenlere danışmanlık yapan İncidüzen’le, eğitim hayatını ve Ermeni okullarındaki sorunları konuştuk.
-
Öğretmenliğe ne zaman başladınız?
1968’de liseyi bitirdim, o yıllarda öğrenci hareketleri olduğu için üniversite ortamı bir hayli gergindi. Ailem de beni üniversiteye göndermek istemedi. Bunun üzerine öğretmenlik sınavına girdim. O dönem toplam yedi ders verdiğin taktirde öğretmen olabiliyordun. Önce bir cemaat okuluyla anlaştım, ‘Üç ders ver, biz seni alırız’ dediler, verdim. Ancak daha sonra yaşanan anlaşmazlık sebebiyle bu okulda ders vermedim. O yıl Surp Pırgiç Hastanesi’nin laboratuvar bölümünde çalışmaya başladım, oradaki boş zamanlarımda da diğer dört ders için hazırlanıyordum. Daha sonra o dört dersi de vererek öğretmen oldum ve 1970’de Cemaran Okulu’nda sınıf öğretmenliği yapmaya başladım.
-
Öğretmenlik yaptığınız bu uzun dönem boyunca pek çok okulda görev aldınız.
1984’e kadar Cemaran’da eğitim vermeye devam ettim. 1984’te, yönetimle yaşadığım bazı sorunlar sebebiyle 14 yıllık tazminatımdan vazgeçerek istifamı verdim. O sırada Nersesyan Okulu’nda öğretmen açığı vardı, bana teklif ettiler, ben de kabul ettim. Orada da 15 yıl çalıştıktan sonra, bu kez Aramyan Okulu’nda sınıf öğretmenliği yapmaya başladım ve buradan da emekli oldum. Halen Aramyan Okulu’nda öğretmenlere danışman olarak yardım ediyorum.
-
Öğretmen olmaya nasıl karar verdiniz?
Benim asıl eğitim almak istediğim bölüm, psikolojiydi. Ancak öğrenci hareketleri dolayısıyla ailem beni üniversiteye göndermek istemeyince ben de öğretmenlik sınavına hazırlandım. O zamanlarda Ortaköy’de öğretmenlik kursları oluyordu, o kurslara gidip sınava için çalıştım. Öte yandan psikoloji konusunda da kendimi geliştirdim, nerede psikolojiyle ilgili bir kitap varsa gittim aldım, okudum. Neticede öğretmenlik diplomamı aldım ve öğretmen oldum, bu mesleği seçtiğim için de bir gün bile pişmanlık duymadım. Çünkü ben öğretmenliği insan yetiştirme sanatı olarak görüyorum.
‘Temel sorun öğrenci sayısı’
-
Ermeni okullarının en öncelikli sorunu nedir?
Bence temel sorun, öğrenci sayısının azlığı. Çünkü imkânı olan veliler artık çocuklarını anaokulundan itibaren koleje gönderiyor. Elbette çocuğunu daha iyi şartlarda okutmak istiyor ancak en azından ilköğretimi Ermeni okullarında okutmaları gerektiğini düşünüyorum. Ancak ne yazık ki hem veliler hem de çocuklarda ‘Ermenice ne işimize yarayacak ki?’ zihniyeti var. Bu zihniyetin önüne geçmemiz gerekiyor. Böyle düşünenlerin sayısı arttıkça çocuğunu Ermeni okuluna göndermeyenlerin sayısı da artıyor. İnsanlar Türkçeyi daha kestirme, daha pratik buluyorlar. Bunu en tehlikeli sorun olarak görüyorum.
TEOG bilmecesi
'Yeni sınav sistemleri, en başta öğrencilerin psikolojilerini olumsuz yönde etkiliyor. Örneğin bir süredir TEOG sınav sistemi deneniyor. Ancak bunda da pek başarılı olduğu söylenemez. Mesela din dersleriyle ilgili sorun halen çözüme kavuşmuş değil. Biz din derslerini Ermenice veriyoruz ama sınavda çocuklara Türkçe soru soruyorlar. En basitinden Halil İbrahim’e biz ‘Hayl Abraham’ diyoruz, bazı yer isimleri var, onlarda da karışıklık yaşanıyor. En son Ermenice soru hazırlamamızı istediler bizden ama bu da sorunu ne kadar çözmeye yarayacak emin olamıyorum. Kendi görüşüme göre bu da bir çözüm değil.'