Ermeni Soykırımı'nın 110. yıldönümü yaklaşırken, soykırımda hayatta kalabilen Ermeni kadınların ve çocukların hikayelerini anlattan iki sergi, Bükreş Ulusal Tiyatrosu'nda açıldı.
25 Nisan 1915'in 110. yılı yaklaşırken, Romanya'nın başkenti Bükreş'te “Ermeni Kadını – Soykırımın Kurbanı ve Kahramanı” ve “Strunga – Ermeni Yetimlerin Yeni Evi” isimli iki yeni sergi açıldı. Romanya Ulusal Tiyatrosu’nun Rotonda Salonu’nda açılan sergi ücretsiz olarak gezilebiliyor.
Romanya Ermeni Birliği ve Bükreş Ermeni Kültür Merkezi'nin birlikte düzenlediği sergiyi Romanya Ermenistan Cumhuriyeti Büyükelçiliği, “I.L. Caragiale” Bükreş Ulusal Tiyatrosu, Ermeni Soykırımı Enstitüsü Müzesi ve Romanya Ermeni Kilisesi Başepiskoposluğu da destekliyor.
Cesur kadınlar
Geçmişin hikâyeler ve imgeler aracılığıyla ses bulduğu, Ermeni halkının trajik ama direnç ve cesaretle dolu tarihinin parçalarını yeniden kuran bu sergiler, 9 Mayıs'a kadar açık kalacak.
"Ermeni Kadını – Soykırımın Kurbanı ve Kahramanı" sergisinde Ermeni Soykırımı sırasında Ermeni kadınlarının cesareti ve acıları anlatılıyor. ilk olarak geçen yıl Yerevan'daki Ermeni Soykırımı Müze-Enstitüsü’nde açılan sergide fotoğraflar, hikâyeler ve tanıklıklar aracılığıyla hayatta kalmak için mücadele eden kadınların yüzleri ve kaderlerini keşfetmek mümkün: Gulizar, Araksi Djebedjian, Parandzem Palian, Zepyur Metspahkian, Varter Nazarian-Deranian, Elmas Sarajian-Boyajian, Aurora Mardiganian, Srbuhi Grigoryan, Zabel Yesayan, Zaruhi Pahri ve daha birçokları.
"Strunga – Ermeni Yetimlerin Yeni Evi" sergisi ise Strunga Yetimhanesi’nin hikâyesine odaklanıyor. 1923'te Kral Ferdinand I’in desteğiyle Romanya'nın Strunga kentinde açılan bu yetimhanede, soykırımın mağduru olan 200 yetim çocuk sağınacak bir yer ve yeni bir umut buldu. Belgeler, fotoğraflar ve tanıklıklarla, bu çocukların kaderi ve geriye bıraktıkları miras yeniden gün yüzüne çıkıyor.
Sergi açılışında konuşan Bükreş Ulusal Tiyatrosu temsilcisi Adriana Popescu, bu tür etkinliklerin Rumen toplumu açısından önemine dikkat çekerek, Ermeni halkının yaşadığı trajedinin daha az bilinen yönlerinin anlaşılmasına katkı sağladığını ifade etti.
En karanlık yıl
Ermenistan’ın Romanya Büyükelçisi Tigran Galstyan ise Soykırımdan kurtulanların bir kısmının Romanya dâhil olmak üzere dünyanın farklı ülkelerine dağıldığını, önemli bir bölümünün ise Ermenistan’a yerleştiğini belirtti. Bu durumun, neredeyse her Ermeni ailesinin bir soykırım hayatta kalanı hikâyesine sahip olmasına yol açtığını vurguladı. Galstyan, Ermeni Apostolik Kilisesi’nin yıllar önce masum kurbanları aziz ilan ettiğini hatırlatarak, bu kararın taşıdığı manevi anlamı dile getirdi.
Romanya Ermeni Piskoposu Tatev Hakobyan da 1915 yılının Ermeni tarihi açısından en karanlık sayfa olduğunu ifade etti. Bu dönemde halkın anavatanını ve nüfusunun yaklaşık dörtte üçünü kaybettiğini, 6.500 civarında din adamının öldürüldüğünü ve 60 piskoposluğun yok edildiğini, yalnızca yaklaşık 350.000 Ermeni'nin çöllerden kaçarak diğer ülkelere ulaşabildiğini belirtti. Bu durumun sonucunda bugün 160'tan fazla ülkede Ermeni toplulukları ve kiliseleri bulunuyor.
Romanya Ermenileri Birliği Başkanı Varujan Vosganian ise dünyanın dört bir yanında sığınacak yer bulan Ermenilerin birbirlerini sezgisel olarak tanıdıklarını ifade etti. Vosganian ayrıca kendi romanı Fısıltılar Kitabı'ndan, çeşitli ülkelerin konsoloslarının Ermeni kadınlara yönelik katliamlar hakkındaki tanıklıklarını içeren bölümler okudu.
Kaynak: Ermenihaber.am, Ermenistan Kamu Radyosu