Levent Özata, besinin protesto aracı olarak kullanıldığı örnekler veriyor bu hafta: Mahatma Gandhi’nin tuz yürüyüşünden, ekmeksizliğin de bir protesto aracı olarak kullanıldığı ölüm oruçlarına... Aslında ekmek, Berkin Elvan’ın ölümünden sonra her zaman olduğundan daha çok yaşamımızın ortasında duruyor.
Gandhi tuz yürüyüşü. |
LEVENT ÖZATA
levozata@gmail.com
Ekmeğin hafif-politik-meşrepliğinden 11 Mayıs 2013 tarihinde bahsetmiştik. (/haber.php?seo=insanligin-ekmek-kavgasi&haberid=5057) Berkin Elvan’ın aslında 16 Haziran 2014’te, fiilen 11 Mart 2014’te öldürülmesinden sonra ekmek her zaman olduğundan daha çok yaşamımızın ortasında duruyor, tam kursağımızda takılı kalmış halde... Öksürmek, tıksırmak, sırta vurulması pek bir çözüm olmayacakmış gibi... Sağ eller yumruk yerine ekmek yapılmış, kaskatı kesilmiş.
Besinin protesto aracı olarak ilk kullanıldığı yer de Okmeydanı ile Feriköy Mezarlığı arasındaki şerit değil muhakkak. 12 Mart 1930 günü Mahatma Gandhi evinin olduğu Sabarmati Aşram’dan Dandi köyüne doğru meşhur tuz yürüyüşünü başlattı. Amacı, egemen Britanya İmparatorluğu’nun iki katına çıkardığı tuz vergisini protesto ederek tuz üretmekti. 390 kilometre ve 24 gün süren yürüyüşten sonra Dandi köyünün yakınlarından aldığı deniz suyunu kaynatarak tuz elde etti. Milyonlarca Hintli de Gandhi’yi takip ederek aynı protestoyu sürdürüp Hindistan bağımsızlık hareketinin en önemli olaylarından birine katılmış oldular.
Çoğu zaman tokluk değil, kasti açlık, ekmeksizlik protestonun kendisi. Açlık grevi ya da ölüm orucu şeklinde tezahür eden protestolar dünya çapında yaygın... İngiltere ve Amerika’da kadınlara seçme hakkı tanınması için gösteri düzenleyen süfrajetlerden, İrlandalı cumhuriyetçilere, yine Gandhi’den, Nâzım Hikmet’e kadar liste uzar gider. En çok akılda kalanlar yakın tarihimizde cezaevlerinde tek tip kıyafet, Mehmet Ağar’ın Mayıs genelgesini ya da F tipi cezaevlerini protesto için girilen ölüm oruçları.
Bu kadar kutsal görülen, festivallerde kullanılan, Hazreti İsa’nın eti olan bir şey hakaret etmek için kullanılır mı? Çoğunlukla... En eski protesto geleneklerinden biri olsa gerek. Kimi zaman yumurta, kimi zaman çürük domates atılması sahnede konuşmayı yapan kişiye ya da bir gösteriye duyulan hoşnutsuzluk ifadesidir, sıklıkla kullanılır.
Yeryüzü iftarları kısa listemizin son sırasında... Gezi hareketinin hemen ardından gelen Ramazan ayında otellerde, lüks restoranlarda, Taksim Meydanı’nda şirketler, belediyeler tarafından yapılan toplu iftar organizasyonlarına karşı girişilen mütevazi yer sofrasından mütevellit protesto... Çok lezzetli geçmiştir.
Ekmek her zaman yemek ve pişirmekle ilintili değildir. Her tabağın altında bir kelime, anlam, tarih, kimi zaman da şiddet yatmaktadır. Ekmek kırıntılarının sosyal, duygusal ve sembolik anlamları vardır. Ali Nazik güç ile alakalı ise papara çaresizliği yedirir. Tuz ideolojikse, ekmek kimliktir. Hepsinin bir dili vardır.