Halkların Demokratik Partisi’nden yapılan açıklamada, KCK’nın açıklamasının endişelere neden olduğu belirtilerek “Eşitliğe dayalı ortak ve demokratik bir gelecek kurmayı gölgeleyecek her tür endişeyi gidermek bu nedenle önemli ve gerekli bir adımdır” dendi.
Agos.com.tr - KCK Eşbaşkanı Bese Hozat, Fırat Haber Ajansı’na verdiği mülakatta “Türkiye’de resmi devletin dışında bir de paralel devletler vardır. Mesela Gülen cemaati paralel bir devlettir. İsrail lobisi, yine milliyetçi Ermeni ve Rum lobileri paralel birer devlettir” sözleriyle Anadolu kökenli toplulukları hedef almıştı. Halkların Demokratik Partisi’nden yapılan açıklamada, KCK’nın açıklamasının endişelere neden olduğu belirtilerek “Eşitliğe dayalı ortak ve demokratik bir gelecek kurmayı gölgeleyecek her tür endişeyi gidermek bu nedenle önemli ve gerekli bir adımdır” dendi.
HDP Eşbaşkanları, Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü imzasıyla yayımlanan açıklama şöyle:
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Bese Hozat’ın, Paris’te Sakine Cansız, Leyla Şaylemez ve Fidan Doğan’ın katledilmelerinin birinci yıldönümü vesilesiyle verdiği mülakatta, “Türkiye’de resmi devletin dışında oluşan paralel devletler”den söz ederken, “İsrail lobisi... milliyetçi Ermeni ve Rum lobileri”nin de “birer paralel devlet” olduğuna ilişkin tespitlerinin Halkların Demokratik Partisi (HDP) içinde ve dışında tartışmalara ve endişelere neden olduğunu görüyoruz.
Resmi toplumdan ve devletten, hukuken ve siyaseten dışlanan ve sıkça nefret söyleminin nesnesi kılınan Ermeni, Rum ve Yahudi kimliklerinin “paralel devlet” ile ilintilendirilmesinin halklarımız arasında endişeyle izlenmesinin nedenlerini anlıyoruz.
Geçmişte yaşanmış olanlar, Ermeni, Asuri ve Süryani soykırımı, Rum tehcir ve sürgünleri, Anadolu ve Yunanistan mübadeleleri ile Yahudi düşmanlığı mağdurlarının kayıplarının telafisi ve haklarının iadesi için de mücadele eden partimizin Ermeni, Rum, Yahudi, Çerkes, Pomak, Arap, Laz ve elbette Kürt ve Türk ve diğer halklardan üyeleri vardır.
Öyle düşünüyoruz ki, bir asırdır süregiden resmi ve gayrı resmi inkâr ve imhaya karşı mücadele halindeki Kürt halkının devrimci sözcüleri de, yaşadığımız coğrafyada halkların eşitliği ve kardeşliği düşüncesini ihya edecek, mücadele ortaklığını pekiştirecek bir söylemi tercih etmelidir. Eşitliğe dayalı ortak ve demokratik bir gelecek kurmayı gölgeleyecek her tür endişeyi gidermek bu nedenle önemli ve gerekli bir adımdır.