Meksika’nın başkenti Meksiko’da yapılması planlanan ‘Ermeni Filmleri Festivali’, festivalin başlamasına bir gün kala, ani bir kararla iptal edildi. Meksika’nın en saygın dergilerinden ‘Proceso’da yayımlanan habere göre bu kararın ardında Türkiye ve Azerbaycan lobisi var.
Ermeni Soykırımı’nın 100. Yıldönümü vesilesiyle, Meksiko’da bulunan ‘Museo Nacional de las Culturas’da (Meksika Kültürler Müzesi) 17, 24 ve 25 Nisan’da yapılması planlanan Ermeni Filmleri Festivali iptal edildi. Haftalık siyasi dergi ‘Proceso’, 26 Nisan tarihli sayısında bu konuya geniş yer verdi. Haberde festivale uygulanan sansürün yanı sıra, Türkiye’nin Ermeni Soykırımı inkârı da masaya yatırılıyor.
Festivalde Sergey Parajanov’dan ‘Nar’ın Rengi’, Atom Egoyan’dan ‘Ararat’, Fatih Akın’dan ‘The Cut’, Henri Verneuil’den ‘Mayrig’, Suzanne Khardalian’dan ‘Anneannemin Dövmeleri’, Taviani Kardeşler’den ‘Tarla Kuşlu Ev’, Carla Garapedian’dan ‘Screamers’ ve Nigol Bezjian’dan ‘Kunduralarımı İstanbul’da Bıraktım’ gösterilecekti. Derginin haberine göre, gösterimlerin iptal edilmesi talimatı, 16 Nisan sabahı, Ulusal Antropoloji ve Tarih Enstitüsü (INAH) Başkanı María Teresa Franco’dan gelmiş. Franco, Müze Müdürü’nü arayarak ‘üstlerinden’ emir aldığını, festivalin derhal iptal edilmesi gerektiğini söylemiş. Festivalin başlamasına bir gün kala verilen bu karar doğrultusunda, müze yönetimi, basına, ‘elektrik tesisatındaki bir problem’ nedeniyle, festivalin ertelendiğini bildirmiş. Meksika’daki Ermenistan Büyükelçisi Grigor Hovhannisian, ‘erteleme kararı’yla ilgili tatmin edici bir gerekçe sunulmadığını; Meksika Dışişleri Bakanı’nın, kendisine, Meksika’yı soykırım mevzuuna dahil etmek istemediklerini söylediğini belirtti. Dışişleri Bakanı, Hovhannisian’ın bu sözleri üzerine, sosyal medya aracılığıyla, festivalin iptaline dair açıklama yapmayacağını duyurdu.
Tek örnek bu değil
Proceso dergisi, iptal kararının Meksiko’da soykırımın konuşulmasını engellemeye yönelik tek girişim olmadığının altını çiziyor. Dergide yer alan bir söyleşide, Michoacán Üniversitesi’nde araştırma görevlisi olan Carlos Antaramián, baskılar sonucunde bir serginin başlığının da silindiğini anlatıyor. Antaramián, Hafıza ve Hoşgörü Müzesi’nde düzenlenen ‘Ermenistan: Açık Yara’ başlıklı serginin ‘Ermeni Soykırımı’nın 100. Yılı’ şeklindeki alt başlığının, 23 Nisan’da, Milli Kültür ve Sanat Konseyi’nin internet sitesinde yayımlanan sergi afişinden silindiğini, Dışişleri Bakanlığı’nın hemen yanında bulunan müzenin duvarına asılan afişte de yer almadığını belirtiyor.
Haberde, Antaramián’ın bu engellerin arkasında Türkiye ve Azerbaycan lobisi olduğunu söylediği bölümler dikkat çekiyor. Araştırmacıya göre, Meksika’nın bu talimatları yerine getirmesinde, Türkiye’nin Meksika’yla kurduğu yeni diplomatik ilişkiler, iki ülke arasında 2009’dan bu yana üç kat büyüyen ticaret hacmi ve Azerbaycan Büyükelçiliği’nin yoğun lobi faaliyetleri etkili oldu.
İki elçiden iki saat arayla mektup
Antaramián’ın bu iddiaları, Citlaltepetl Mülteci Evi’nin direktörü Philippe Ollé-Laprune’a Türkiye Büyükelçisi Oğuz Demiralp ile Azerbaycan Büyükelçisi Ilgar Muhtarov’un gönderdiği iki ayrı zarfla somutlaşıyor. Ollé-Laprune, bu zarfların kendisine ‘Citlaltepetl Mülteci Evi’nde 21 Nisan’da yapılacak olan ‘Ermenice Şiir Okuma Akşamı’ etkinliğinden birkaç gün önce ulaştırıldığını anlatıyor. Büyükelçi Demiralp’in gönderdiği zarfın içinden “1915 Olayları ve Türk-Ermeni Sorunu”nu anlatan broşürler ve Demiralp imzalı, İngilizce bir mektup çıktığını söylüyor. Direktör mektupta, Demiralp’in, 21 Nisan’da ‘1915 Olayları’yla ilgili bir etkinlik düzenleneceğinden haberdar olduklarını belirterek, konuyu bir de Türkiye’nin bakış açısıyla değerlendirmelerini rica ettiğini açıklıyor. Açıklamaya göre, Demiralp, yazısında, Türkiye Devleti’nin mülteciler konusuna büyük önem verdiğini, Ermenistan’ın Azerbaycan’ın %20’sini işgal ettiğini, 200 binden fazla Azerbaycan vatandaşının, kendi ülkesinde mülteci durumuna düştüğünü belirtiyor.
İlkinden birkaç saat sonra, Ollé-Laprune’a Azerbaycan Cumhuriyeti damgalı bir zarfta, Azerbaycan Büyükelçisi Ilgar Muhtarov’un imzasını taşıyan bir mektup ve Hocalı Katliamı’na dair bir yazının da yer aldığı, 2015 Ocak tarihli bir dergi gelmiş. Mektupta 1915’e değinmeyen Muhtarov da, Demiralp gibi, Ermenistan’ın işgalci olduğunu, insanları yerinden ettiğini ve etnik temizlik yaptığını belirtiyor. Muhtarov mektubunu, “bölgedeki insanlık krizinin, farklı bakış açıları çerçevesinde, hakkaniyetle tartışılabildiği güne kadar bu tür etkinliklerin iptal edilmesi veya ertelenmesi” ricasında bulunarak bitiriyor.