Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu gündemde Ortadoğu'daki gelişmelerin ve bu gelişmelerin merkezinde de Suriye olduğunu belirtti. Dışişleri Bakanı 'BM, Arap Ligi, Türkiye, hep beraber buna nasıl çözüm buluruz, bunu tartışıyoruz' dedi. Davutoğlu, diğer gündem maddeleri arasında İran'ın nükleer programı, ve Azerbaycan-Ermenistan konularını saydı.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye’de en acil gündem maddesinin şehirlere insani yardımların ulaştırılması olduğunu belirtti.
Davutoğlu, 'Ümit ederiz bu insani yardım koridoru, insani yardımın ulaşması konusunda olabilecek engeller kalkar. Bu bir siyasi konu değil, bu bir müdahale konusu da değil, mesele rejim yanlısı, karşıtı olmasına bakmazsızın Suriyelilere bu insani yardımların ulaştırılması' dedi.
Gündemde Azerbaycan-Ermenistan var
Washington’da ABD yönetimiyle temaslarının ardından basın toplantısı yapan Davutoğlu, ABD yönetimiyle yaptığı görüşmelerin ana odak noktasını Ortadoğu’daki gelişmeler ve buna bağlı olarak Suriye’deki gelişmelerin oluşturduğunu belirtti. Bu konuların dışında, görüşmelerinde, Balkanlar’daki son dönemde Bosna-Hersek ve Kosova bağlamında yaşanan gelişmeler, Kafkaslar’daki gelişmeler ile Azerbaycan-Ermenistan meselesinin de ana gündem maddelerini oluşturduğunu belirten Davutoğlu, ayrıca, İran’ın nükleer programı çerçevesindeki son karşılıklı görüşme talepleri ve bundan sonraki atılacak adımları da ele aldıklarını bildirdi.
Suriye'ye insani yardım düşünülüyor
Suriye konusunda, zamanlama olarak, kendisinin Washington ziyareti ile Arap Birliği toplantısının eş zamanlı gerçekleşmesi ve ayrıca özellikle Humus’ta insani durumun gittikçe kötüleşmesinin bu geziye özel bir çerçeve kattığını söyledi.
Suriye konusundaki en acil gündemin insani yardımların Suriye şehirlerine ulaştırılması olduğunu ifade eden Davutoğlu, şöyle devam etti:
'Çünkü gerek Humus’tan gerek Zebadani’den gelen haberler gerçekten çok kaygı verici. Sadece güvenlik şartları kötüleşmekle kalmadı, yiyecek ve ilaç sıkıntısı had safhaya ulaştı. Onun için BM, Arap Ligi, Türkiye, hep beraber buna nasıl çözüm buluruz, bunu tartışıyoruz. İkinci olarak da diplomasi alanında Tunus toplantısının katılımcıları, formatı, ele alınacak konular da gerek Arap Ligi ile yaptığımız, gerek de Washingon’da yaptığımız görüşmelerde ciddi şekilde ele aldığımız konular arasındaydı. Biz bir an önce bir diplomatik sürecin işlerlik kazanmasına büyük önem veriyoruz. 24 Şubat’ta yapılacak toplantıya da katılacağız ve bu toplantı öncesinde de taraflarla teması sürdürerek Tunus’ta yapılacak toplantının muhteva olarak da geleceğe dönük ufuk çizmesine de büyük önem veriyoruz. Esasen Tunus’ta toplantısının yapılması bizim fikrimizdi ve özellikle de bu konu üzerinde Arap Ligi ile temaslarımız olmuştu. Çünkü Tunus Arap uyanışının başladığı ülke ve şu an bu süreçte ilk seçilmiş hükümetin görev başına geldiği ülke.'
(AA)