Türkiye kendi ilerleme raporunu hazırladı

Egemen Bağış hazırlanan raporun sadece AB'nin İlerleme Raporu'na tepki olarak değil, aynı zamanda Türkiye’nin reform kararlılığının da paylaşılması düşüncesiyle hazırlandığını kaydetti. Türkiye’nin birçok reformu cesaretle gerçekleştirdiğini ifade eden Bağış, hazırladıkları raporun AB tarafından bu yıl kaleme alınan raporun sübjektif içeriğine eleştiri niteliği taşıdığını söyledi.

Türkiye, 2012'de Avrupa Birliği müktesebatına uyum kapsamındaki somut adımlarını içeren kendi ilerleme raporunu yayımladı. AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, 'Bu rapor Türkiye'nin Avrupa perspektifinin de AB reform sürecindeki kararlılığının da mührüdür' dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatı, AB Bakanlığı'nın koordinasyonu ve ilgili tüm bakanlıkların katkı ve değerlendirmeleriyle ilk kez kaleme alınan rapor, AB Bakanlığı'nın internet sitesinde paylaşıldı.

AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, raporun yayımlanmasıyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, Avrupa Birliği'nin 1998'den bu yana her yıl düzenli olarak Türkiye'ye ilişkin İlerleme Raporu yayımladığını hatırlatarak, 'Bu yılki Türkiye İlerleme Raporu'nun daha sübjektif, taraflı, mesnetsiz ve bağnazca tutumların gölgesinde kaldığını müşahede ettik. Bu durumun gerek Türk kamuoyunda, gerekse uluslararası düzlemde Avrupa Birliği'nin güvenilirliğini zedeleyen bir unsur olarak görüldüğü aşikârdır. Türkiye son bir yılda birçok reform adımını cesaretle atmasına rağmen AB Komisyonu'nun bunları görmezden gelircesine farklı birtakım çıkarımlarda ve sübjektif yorumlarda bulunması elbette kabul edebileceğimiz bir yaklaşım tarzı olamaz' dedi.

'Sadece tepki değil, reform kararlılığının paylaşılması'

Kendi ilerleme raporlarını yazacaklarına dair söz verdiklerini hatırlatan Bağış, bugün açıklanan raporla ilgili olarak, 'Bu rapor, sadece Avrupa Birliği'nin İlerleme Raporu'na bir tepki olarak değil, aynı zamanda ülkemizin reform kararlılığının da paylaşılması düşüncesiyle hazırlanmıştır' dedi.

Bağış, raporun Türkiye'de son bir yılda AB müktesebatına uyum kapsamında atılan somut adımları içerdiğini belirterek, 'Öncelikle vurgulamak gerekir ki bu bir ilktir. Türkiye Cumhuriyeti ilk kez kendi İlerleme Raporu'nu kendisi yazmıştır. Bundan sonraki yıllarda da bu uygulamayı düzenli olarak gerçekleştirmeyi planladığımızı da kamuoyumuzla paylaşmakta fayda görüyoruz. Alt alta yazıldığında bile yaklaşık 270 sayfayı bulan son 1 bir yılda gerçekleştirdiğimiz reformlar, Türkiye'yi AB standartlarına her geçen gün daha da yaklaştırmıştır' dedi.

Bağış, şunları kaydetti:

'Raporun niteliğine ve niceliğine bakıldığında şu gerçek bir kez daha açık ve net olarak görülecektir: Türkiye 30 Aralık 2012 tarihi itibarıyla AB standartlarına tarihinde en yakın olduğu dönemdedir. Bugün Avrupa'da hükümetimizden daha reformist bir hükümet, reform hızı daha yüksek olan bir başka yönetim yoktur. Türkiye bugün Avrupa Birliği ülkelerini de geride bırakan bir reform hızını hükümetimiz döneminde yakalamıştır ve bu reform kararlılığının izleri hazırladığımız İlerleme Raporu'nda fazlasıyla mevcuttur. AB ülkeleri krizle boğuşurken, ülkemiz tarihinin en demokratik, en müreffeh, en çağdaş ve en şeffaf dönemini yaşamaktadır.'   

'Metin Türkiye'nin özgüven belgesidir'   

Bağış, Türkiye'nin kendi ilerleme raporunu hazırlayacak noktaya erişmesinin tamamen özgüveninden kaynaklandığını dile getirerek, 'Metin, Türkiye'nin özgüven belgesidir' dedi.

Bağış, 'Ülkemizin reform kararlılığını sorgulayanlara bu rapor her cümlesiyle, her sayfasıyla anlamlı bir cevaptır. Bu rapor Türkiye'nin Avrupa perspektifinin de AB reform sürecindeki kararlılığının da mührüdür. Rapor, hem AB değerlerini, hem de üyelik sürecimizi istismar eden çarpık zihniyetlere de Türkiye'nin meydan okumasıdır. Avrupa'da Türkiye'nin reform hızının yavaşladığı, AB perspektifinin kaybolduğu yolunda eleştirileri olanların da başlarını iki ellerinin arasına alarak bir kez daha düşünmeleri gerekir' ifadesini kullandı.   

'Dünün 'hasta adamı' Avrupa'ya reçete yazıyor'   

'Dünün 'hasta adamı' artık ayağa kalkmış, bugünün Avrupa'sına reçete yazacak, Avrupa'daki hastalıklara çözüm üretecek, Avrupa Birliği'ne yük olacak değil, AB'den yük alacak bir güce, bu imkâna ve kudrete erişmiştir' diyen Bağış, şunları kaydetti:

'AB dönem başkanlığının Güney Kıbrıs Rum Yönetimi tarafından üstlenildiği günlerde, hiçbir şekilde bu sözde yarım ada devletini muhatap almadan, başta Avrupa Komisyonu olmak üzere, Avrupa Parlamentosu ve diğer AB kurumları ile mevcut ilişkilerimizi 2012 yılında yakın bir işbirliği içinde sürdürdük. Esasen, bir AB üyesinin -sözde- dönem başkanlığı döneminde iflasını ilan etmesi, AB dönem başkanlığı mekanizmasının iflasla anılması bizim açımızdan değil AB açısından düşündürücüdür.

Bu hususun da bilhassa altını çizmek gerekir: İflas eden sadece Güney Kıbrıs Rum Yönetimi değil, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin şımarık ve Ada'da çözümsüzlüğü kışkırtan tavırlarına prim veren siyaset anlayışıdır. Öte yandan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin sözde AB Dönem Başkanlığı bile tüm spekülasyonlara rağmen kararlı çalışmalarımıza engel olamamıştır.'

Bağış, Türkiye'nin Avrupa Komisyonu ile başlattığı 'Pozitif Gündem' kapsamındaki çalışmalarını bu dönemde devam ettirdiğini ve ilk meyvelerini aldığını belirterek, çalışmalar sonucunda müzakere fasıllarından 'Şirketler Hukuku', 'Tüketicinin ve Sağlığın Korunması' ve 'Mali Kontrol' kapsamındaki 4 kapanış kriterinin karşılandığının Avrupa Komisyon tarafından resmen teyit edildiğini ifade etti.

Enerji alanında AB ile işbirliği yapılabilecek somut alanların belirlendiğini bildiren Bağış, Türk vatandaşlarının Schengen ülkelerine vizesiz seyahati konusunda önemli adımlar atmaya devam ettiklerini söyledi ve 'Türkiye'nin haklı ve kararlı tutumu sayesinde Konsey, Avrupa Komisyonu'na Türkiye ile vize muafiyeti görüşmeleri konusunda yetki verdi, böylece tarihi bir eşik aşılmış oldu. Kararlı, ilkeli ve güçlü konumumuzu muhafaza ederek vatandaşlarımıza vizesiz seyahatin önünü açmak için mücadelemizi sürdüreceğiz' dedi.

Kategoriler

Güncel Türkiye

Etiketler

İlerleme Raporu