AB Komisyonu’nun Türkiye ‘İlerleme Raporu’nda Türkiye’deki gayrimüslim azınlıklara ilişkin olarak da geniş değerlendirmeler yer aldı.
AB Komisyonu’nun, Türkiye’nin AB üyeliği sürecinde her yıl kamuoyuyla paylaştığı ‘İlerleme Raporu’ yayımlandı. Komisyonun Avrupa Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn’ın, 10 Kasım Salı günü Brüksel’de açıkladığı raporda, ifade özgürlüğü ve bireysel özgürlükler alanlarına dair geniş değerlendirmeler yer alırken, önümüzdeki yıl yapılması beklenen iyileştirmeler dile getirildi. Türkiye’den rapora yönelik ilk tepki AB Bakanlığı’ndan geldi. Yapılan açıklamada, “İlerleme raporları doğası gereği eleştireldir ve aday ülkelere değerlendirme yapma fırsatı sunar. Her yıl olduğu gibi bu yıl da raporun içerisinde yer alan haklı ve makul eleştiriler dikkatle not edilecektir. İlerleme Raporu, Türkiye’nin AB sürecinin ve reform çalışmalarının ilerlemesinde yapıcı bir unsur olarak kullanılacaktır. Ancak katılmadığımız ve haksız olduğunu düşündüğümüz tespitler Komisyon’un dikkatine getirilecektir” dendi.
Raporda, Türkiye’deki gayrimüslim azınlıklara ilişkin olarak da geniş değerlendirmeler yer aldı. Ekümenik Patrikhane’nin ‘Ekümenik’ sıfatını kullanmasındaki sınırlamadan, Ayasofya’nın ibadete açılması tartışmalarına, 1915’in 100. yılı için yapılan anmalara kadar, birçok ‘iyileşme’ ve ihlalle, mevcut durumun tespit edildiği raporda, yapılamayan azınlık vakıfları seçimlerine de yer verilmesi dikkat çekti.
Ekümenik Patrikhane
Raporun ‘Yargı ve Temel Haklar’ başlıklı kısmında, Avrupa Konseyi’nin, Venedik Komisyonu’dan görüş alarak 2010’da Türkiye’ye yaptığı “Ekümenik Patrikhane’nin ‘Ekümenik’ sıfatını kullanmasına engel olunmaması” çağrısına rağmen bu konuda herhangi bir gelişme yaşanmadığına dikkat çekildi. Ruhban eğitiminde kısıtlamaların devam ettiğinin de vurgulandığı raporun 63. sayfasında şu bilgilere yer verildi: “1971’den bu yana kapalı olan Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılmasına dair herhangi bir adım atılmadı. Ermeni Patrikhanesi’nin bir üniversitede ilahiyat ve Ermeni dili fakülteleri açma yönündeki talebi birkaç yıldır askıda bırakılmış durumdadır. Süryani Ortodoks Cemaati resmî bir okul dışında sadece gayri resmi bir şekilde eğitim sağlayabilmiştir.”
Mülkiyet hakkı ihlalleri
Vakıflar Genel Meclisi’nin, İstanbul’daki Ermeni Katolik Patriklik Kilisesi’nin tüzel kişiliğini iade ederek başladığı yeni yılda, mülk iadesine ilişkin önemli davaların devam ettiği belirtildi. Süryani Ortodoks Mor Gabriel Manastırı’nın ve Ezidilerin özellikle Güneydoğu’daki mülkleriyle ilgili sıkıntı yaşamaya devam ettiğinin altı çizilirken, Latin Katoliklerin azınlık statüsü veya tüzel kişilikleri olmadığından hak talebinde bulunamadıkları belirtildi. Raporda ayrıca, Yunanistan vatandaşı olan Rumların miras edinme ve mülk edinme haklarının, 2012’de değiştirilerek uygulamaya konan tapu ve kadastro yasasıyla sınırlandırıldığına dikkat çekildi.
1915’in 100. yıldönümü
Raporda, Başbakan’ın, 1915 Ermeni Soykırımı’nın 100. yıldönümünde, kurbanların torunlarına “derin taziyeleri”ni tekrar bildirdiği kaydedildi. Bu çerçevede, AB Bakanı’nın katıldığı ve Cumhurbaşkanı’nın mesajının okunduğu bir ayin düzenlendiği; İstanbul, Ankara, İzmir ve Diyarbakır’da barış içinde sivil anma etkinliklerinin yapıldığı belirtilirken, bu tarihin yurtdışında soykırım olarak kabul edilmesine Türk yetkililerin sistematik olarak sert tepki verdikleri anımsatıldı. Raporda, Dink cinayetine ilişkin ana davada sürecin çok yavaş ilerlediğine vurgu yapılırken, 2009’da Türkiye ile Ermenistan arasında imzalanan normalleşme protokollerinin henüz yasalaşmadığına da dikkat çekildi.
AB İlerleme Raporu’nda azınlıklara özel başlık
Türkiye’nin 2015 İlerleme Raporu’nda, insan hakları ve azınlıkların korunmasına ilişkin bir ara başlığa yer verildi. Anayasal garanti altında olan insan hakları ve temel özgürlükler alanında son on yılda Türkiye’de bir dizi iyileştirme yaşandığı, ancak halen önemli eksiklikler bulunduğu kaydedildi. İfade ve toplanma özgürlüğü konularında geniş tespitlerin yer aldığı bu bölümde medya özgürlüğüne de özel vurgu yapıldı. Bu bölümde azınlıklara ilişkin şu tespitler yer aldı:
Hükümet ile azınlık temsilcileri arasındaki diyalog devam ettirildi. Yargı alanında, özellikle gayrimüslim azınlıklara yönelik nefreti tahrik etme vakalarında mahkemeler kısıtlı yorumlarda bulundu. Azınlıklara karşı devam eden nefret söylemi ciddi endişelere yol açmakta. Gökçeada (İmroz) Rum Okulu’nun ortaokul bölümü Eylül ayında çalışmaya başladı. Okul kitaplarının, ayrımcı söylemin temizlenmesi için gözden geçirilmesi gerekiyor. T.C. vatandaşı olmayan, bununla birlikte azınlık okullarında misafir öğrenci olarak okuyan öğrencilerin eğitimlerine dair, mezuniyet belgesi almaları yönünde herhangi bir ilerleme kaydedilmedi. Yasayla, söz konusu belgeleri alabilmek için, Türkiye vatandaşı olma sınırlaması getirildi. Burada mütekabiliyet ilkesi uygulanmaya devam etti. Gayrimüslim vakıfların yönetim kurulu seçimlerini düzenleyen yönetmelik henüz yayımlanmadığı için azınlık vakıfları yönetimlerini yenileyemiyor.
Türkiye tarafından önümüzdeki yıl düzeltilmesi beklenen maddeler arasında, şu ifade de yer aldı: “Temel hak ve özgürlüklere, özellikle de ifade özgürlüğü, cezasızlıkla mücadele, toplanma ve gösteri hakkı ve azınlıkların ve onlara ait kişisel verilerin korunmasına yönelik mutlak saygı tesis edilmeli.”