BİLGEHAN UÇAK
Moda’nın ara sokaklarında, güneş ve fırtına, aynı anda. İnsanı sersem eden bir hava, ama hiçbir şeyi umursamıyorum şu an. Ne yaklaşan seçimler ne can sıkıntıları. Bizim Kadıköy’de Rind adunda puro satan meşhur bir cafe var, yanımda Deniz Gürsoy’un ‘Puro: Mavi Dumandaki Lezzet’ kitabı, Küba’dan buraya düşmüş bir serkeş gibi aldırışsızım; bir nefes-bir nefes daha. Aslında ben sigara hiç içmem ama Deniz Gürsoy’un yazdıklarını okurken kendimi o ‘etkinliği’ yaparken buluyorum. Şimdi sırada Puro var, son kaçınılmaz. Madem bin yılda bir içiyorum, o zaman bir Churchill yakayım, dedim kendi kendime. Ama Deniz Gürsoy’un zevkine eşlik etmek, onunla aşık atmak çok zor…
Jerome adlı bir arkadaşı varmış, puroya başlamasına da o vesile olmuş ama Deniz Bey’in puro merasimini uygulamak için önce bir şişe Macallan viski almak, mümkünse de yağmuru beklemek lazım. Malt viskinin rayihasını dışarı bırakması için içine birkaç damla su damlatılması gerekiyormuş.
Deniz Gürsoy, bir kez zevk aldıktan sonra onu tutabilene aşkolsun! Puro peşinden önce Londra’ya, sonra Cenevre’ye, derken nihayetinde Küba’ya gitmiş! Bir Küba atasözü, “Tütünün yetiştiği yerde nefrete yer yoktur,” dermiş. Acaba?
Yerlilerin ve ‘beyaz adam’ın yaptıklarını düşününce bu sözün bin-iki bin yıl doğru olduğunu söylemek mümkün diyebiliriz. Deniz Gürsoy, sadece yazdığı şeyi anlatmakla yetinmediği için diğer yazarlardan ayrılıyor bence; sinema, edebiyat, mitoloji, hatta dedikodular da işin içine giriyor ki, bence en değerli bilgi bu son bölümde!
“Peki, bizim nesil, çocuklarına hangi puro anekdotunu anlatacak? Sizi bilmem ama ben Monica Lewinsky’i anlatacağım. Lewinsky ifadesinde Başkan Clinton’un, purosunu onun cinsel organına sürttükten sonra iki dudağının arasına alıp yaktığını, bir nefes alıp sonra, ‘Çok lezzetli!’ dediğini kayda geçirmiştir.”
Sayfalar ilerlerken biz de artık puro konusunda bir hayli bilgiye sahip oluyoruz ve Deniz Gürsoy bizi “puro tadımına” davet ediyor… ama o da ne! Bu kez de çeyrek şişe Glenfiddich single malt gerekiyormuş: “Tadı baskın olmadığı için bu durumda içmeye gayet uygun olacağa benziyor.”
Hem benim gibi merak edip birkaç puro yakayım diyenler hem de yılların tiryakileri için muhteşem bir ‘rehber’ bu kitap -Deniz Gürsoy’un diğer bütün kitapları gibi.
Puro
Deniz Gürsoy
Oğlak Yayıncılık
136 sayfa.
