Emniyetin dinleme için yaptığı bir başvuru, 3. yargı paketindeki boşluğu ortaya çıkardı. Hakimlik, yasada bu yetkinin kendilerinde olmadığını belirterek bölge ağır ceza mahkemesini işaret etti. Ancak uzmanlar bunun da eski düzenleme olduğunu belirtiyor. Prof. Dr. Ersan Şen son 1 aydır yapılan bütün dinlemelerin hukuksuz olduğunu öne sürerken, bir özet yetkili hakim de özgürlük hakimliği yetkilendirilmesi gerektiğine işaret etti.
Hükümetin hazırladığı ve geçen ay yürürlüğe giren 3. yargı paketinde, dinleme kararını kimin vereceğine dair boşluk olduğu ortaya çıktı.
Yargı paketi özel yetkili savcılıklar ve mahkemelerin alanına giren yargılamalar ile arama, el koyma, dinleme, izleme, gözaltına alma ve tutuklama kararlarını birbirinden ayırmak amacıyla ‘özgürlük hakimliği’ getirmişti. Ancak dinleme kararı konusunda özgürlük hâkimlerinin görevlendirilmediği anlaşıldı.
Dinleme kararında eski düzenleme
Yasadaki boşluk, İstanbul Emniyeti’nin 8 Ağustos’ta teknik takip için İstanbul 3 No’lu Hâkimlik’e başvurmasıyla anlaşıldı. Emniyetin başvurusu karşısında hâkimlik, Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) 10/3. maddesine göre yalnızca soruşturma kapsamındaki işlemlerle ilgili karar verilebileceğini, önleyici dinlemelerle ilgili yetkisiz olunduğunu ifade etti. Hâkimlik kararında TMK’nın 10/1. maddesi gereğince, bu işlemler için özel yetkililerin yerine kurulan bölge ağır ceza mahkemelerine başvurulmasını istedi. Böylece dinleme konusunda yeni değil eski düzenlemeye göre karar verilmiş oldu.
‘1 aydır dinlemeler hukuksuz’
Bu durumu yorumlayan Hukukçu Prof. Dr. Ersan Şen, paketteki boşluk nedeniyle hiçbir makamın önleyici dinleme kararı veremeyeceğini, yasanın çıktığı 5 Temmuz’dan bu yana alınan önleyici dinleme kararlarının ise hukuksuz olduğunu söyledi.
'Özgürlük hakimliği yetkilendirilmeli'
Bir özel yetkili hâkim de yasadaki boşluğu doğrularken, pratikte kafaların karıştığını, ‘özgürlük hâkimliği’nin yetkilendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Terör, uyuşturucu ve silahlı çete suçlarına bakan özel yetkili savcılık ve mahkemelerin en çok tartışılan yönlerinden biri; bir yandan arama, el koyma, dinleme, izleme, gözaltı ve tutuklama kararlarına imza atarken diğer yandan yargılamayı sürdürmesiydi. Hükümet tartışmaya son vermek için geçen ay kamuoyunda ‘3. yargı paketi’ olarak adlandırılan 6352 sayılı yasayı çıkardı. Özel yetkililerin hukuki dayanağı olan Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 250 ve devamı maddeler bu düzenlemeyle kaldırıldı. Yetkiler yeniden tanımlanarak TMK’nın kapsamına alındı. Özel yetkililer kapatılırken yerine bölge ağır ceza mahkemeleri kuruldu. Ayrıca özel yetkililerde bir üye hâkim tarafından yerine getirilen arama ve diğer kararlar için ise ‘özgürlük hâkimliği’ getirildi.
(Kaynak: Radikal / İsmail Saymaz)