AK Parti'li Mustafa Elitaş Özel Yetkili Mahkemelerle ilgili düzenlemeyle ilgili olarak, 'Darbe davalarına bundan sonra Ağır Ceza Mahkemeleri bakacak' dedi. Elitaş ayrıca, halen sürmekte olan davalar bitene kadar ÖYM'lerin görevlerine devam edeceğini söyledi. TBMM Başkanı Cemil Çiçek ise endişeleri de göz önünde bulunduran bir düzenlemenin yapılması gerektiğini kaydetti.
AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, özel yetkili mahkemelerin yerine ağır ceza mahkemelerinin görevlendirileceğini açıkladı.
AKP Grup Başkan Vekili Mustafa Elitaş, özel yetkili mahkemelerle ilgili, 'Devam eden davalar sonuçlanana kadar mevcut mahkemeler görevlerine devam edecek. Bu mahkemeler işlevlerini tamamlıyor, cumartesi Meclis Genel Kurulu'nda 3. yargı paketi görüşülecek' dedi.
Elitaş, özel yetkili mahkemelerin kaldırılması konusunda muhalefetin de kabul ettiği düzenlemenin hazırlandığını söyledi. AK Parti Grup Başkanvekili, muhalefet partilerinin de itiraz etmediğini söylediği düzenleme için uzman hukukçuların da görüşünü aldıklarını belirtti.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek de, Türkiye'nin önünde, 'özel yetkili mahkemeler diye bir sorun bulunduğunu' belirtti ve genel itibarıyla mahkemelerin kalkması yönünde bir görüş oluştuğunu tespit ettiğini söyledi. Bununla birlikte Çiçek, 'Bu rahatsızlığı giderecek, yargıya güveni sağlayacak endişeleri bertaraf edecek düzenleme yapılıyor. Ümit ederim beklenen maksat hasıl olur. Ümit ederim endişe edilen noktalara da sebebiyet verecek bir düzenleme olmaz' diye konuştu.
Cemil Çiçek: 'Düzenlemenin kendisini görmek gerek'
Özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasının, terör ve çıkar amaçlı suç odaklarının yargılanmasına ilişkin bazı kesimlerde endişeler yarattığının görüldüğünü anlatan Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Türkiye çok kolay birbirini suçluyor. 'Özel yetkili mahkemeler kalksın', 'eyvah terör suçları ne olacak şimdi?' diyorlar. 'Kalkmasın' denildiğinde, 'siz özgürlüklere karşı mısınız?' diyorlar. Kuralları da kurumları da ihtiyaçlar belirler. Türkiye böyle bir ihtiyacı duydu, bu mahkemeler geldi. Nihai şekil ne olacak onu görmek gerekir. Şikayetler olabilir ama kurumların varlığından şikayet ederken onu ortadan kaldırdığınızda karşılaşacağınız problemleri iyi düzenleyebilirseniz, bir boşluk, bir olumsuzluk meydana gelmeyecekse kalkabilir de. 'Kalkmaz-kalkar' tarzında iki eksen arasında bu tip konuları değerlendirmek yanlış olur. Onun için düzenlemenin kendisini görmek gerekecek.
Her bilim dalında ihtisaslaşma var. Hukuk da kendi içinde ihtisaslaşıyor. 'Örgüt suçları' denilen son derece karmaşık dış ve iç bağlantıları... 'Terör' dediğin ahtapot gibi bir iş. Uzmanlaşmaya ihtiyaç var, ihtisas mahkemelerine ihtiyaç var. Yine bu ihtisas dikkate alınacak gibi görünüyor. Ben yargıya müdahale etmek gibi bir açıklama asla yapmadım, yapmam da ama şunu kabul etmek lazım ki mevcut uygulamadan bir kısım rahatsızlıklar var.
Nereden var? En basitinden, 'birilerini kurala uymadı' diye yargılıyorsunuz. Yargının varlık sebebi bu. Birilerini 'yasaya uymadı' diye onu yargılarken yargılamayı yapanların da kendisinin de yasalara uymak mecburiyeti var. Hakim, savcı olmak yasalar üstü değildir. Soruşturma gizli, benim ifademi alıyorsunuz, yarım saat sonra ifade gazetelerde ise bir yerden kaçak var. Bununla ilgili ne yapıyorsunuz, onu sorar kamuoyu.
Bu saatten sonra artık bu halin devam etme imkanı gözükmüyor. Kimse bu haliyle devam etsin demiyor. Artık bu mahkemelerin uygulamalarıyla ilgili toplumda bir rahatsızlık meydana geldi. Bir şekil vermek gerektiği noktasında... 'Kalsın' diye görüş bildirenler de var. Onu da söyleyeyim. Yüzde yüz mutabakat yok ama genel bir rahatsızlığın olduğu ortada. Bu rahatsızlığı giderecek, yargıya güveni sağlayacak endişeleri bertaraf edecek düzenleme yapılıyor. Ümit ederim beklenen maksat hasıl olur. Ümit ederim endişe edilen noktalara da sebebiyet verecek bir düzenleme olmaz.'