Şişli’de okullar bahane, ‘mega proje’ şahane

Taş Yapı’nın, Şişli Endüstri Meslek Lisesi’nin de bulunduğu araziye yapacağı dört kuleli devasa proje, sadece meslek lisesi öğrencilerini değil, Şişli’deki üç okulun öğrencilerini olumsuz yönde etkileyen bir sorun yumağına dönüştü.

Bulgar Eksarhlığı Ortodoks Kilisesi Vakfı, el konmuş mülklerinin önemli bir bölümünü 2012’de geri almıştı. Vakıflar Genel Müdürlüğü (VGM), değerlendirme sonucunda, 2012’de toplam yedi taşınmazın Bulgaristan Ortodoks Eksarhlığı Vakfı’na geri verilmesine karar verdi. Bunlar arasında yer alan ve Şişli’de merkezî bir konumda bulunan, üzerinde Şişli Endüstri Meslek Lisesi’nin de yer aldığı 59 bin dönümlük arazideyse, tartışmalı imar davalarına rağmen inşaat başladı.

Mahkeme süreci

Bulgar Eksarhlığı Ortodoks Kilisesi Vakfı, arazinin kullanımı için Taş Yapı’yla anlaştı ve arazinin üzerinde yapılaşma öngören, AVM ve rezidans yapılmasına olanak sağlayan imar planı değişikliği yapıldı. Bunun üzerine, Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi, imar planlarının iptali için mahkemeye başvurmuştu. Yılan hikâyesine dönen dava sürecinde son olarak geçtiğimiz Mart ayında İdare Mahkemesi, imar planını ikinci kez iptal etti. Tarihi, Sanayi-i Nefise Mektebine kadar giden Türkiye’nin en köklü ve önemli meslek liselerinden biri olan Şişli Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’nin alanının ticaret ve konut alanına dönüştürülmesinin kamu yararına aykırı bir işlem teşkil ettiği gerekçesiyle açılan davada plan iptal edildi; ardından Taş Yapı bir üst mahkemeye itiraz etti. Bir üst mahkeme ise Mayıs ve Temmuz aylarında verdiği kararlarla iptal kararının yürütmesini durdurdu. Böylece plan yeniden yürürlüğe girdi, dava süreciyse istinaf mahkemesinde devam ediyor.

Şişli Endüstri Meslek Lisesi’nin bulunduğu arazi üzerine yapılacak gökdelen inşaatıyla ilgili, Taş Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Turanlı, projenin bir milyar dolara mal olacağını söylemiş, “Projenin içerisinde konut ve AVM olacak. Toplamda dört yılda tamamlanması planlanan projedeki konutlarla ilgili özel çalışmalar planlıyoruz” demişti. Projede 470 konut ve 240 odalı otelden oluşan dört kule dikileceği ortaya çıkmıştı.

Domino taşı

Hukuki süreçleri Taş Yapı’nın üstlendiği projeyle ilgili olarak firma ve Milli Eğitim Bakanlığı arasında bir anlaşma yapıldı. Buna göre projede okula 17 dönümlük bir alan ayrılacağı taahhüt edildi. Ayrıca protokolde, okulun okul vasfını kaybetmeden yerinde kalacağı da taahhüt edilmişti. Fakat yeni öğretim yılının gelmesiyle Taş Yapı yetkilileri önceki protokole aykırı bir prosedür işletmeye kalktı. İnşaatla birlikte okulda eğitimin devam etmesi, yapılan binalardan sonra öğrencilerin yeni binaya yerleşmesi yönünde karar verilmesine rağmen, Taş Yapı yetkilileri inşaat alanında öğrenimin sürmesinin sakıncalı olacağını ileri sürerek öğrencilerin bir kısmının başka okullara kaydırılmasını istedi. Böylece sorun Şişli Endüstri Meslek Lisesi’ni de aştı. Çünkü Milli Eğitim, Meslek Lisesi’nin öğrencilerinden bazılarının Kurtuluş Ortaokulu’na yönlendirilmesi, Kurtuluş Ortaokulu öğrencilerinin ise Mahmut Şevketpaşa Ortaokulu’na kaydırılması kararı çıktı.

Resmi karar yok

‘Eğitimde domino taşı etkisi’ de öğrencileri, velileri ve öğretmenleri ayağa kaldırdı. Kurtuluş Ortaokulu öğrencilerine yaklaşık 10 gün önce, eğitimlerine Mahmut Şevketpaşa Ortaokulu’nda devam edecekleri söylendi. O zamandan beri veliler eylemde. Önce Milli Eğitim İlçe Müdürlüğü’ne, ardından Kaymakamlığa ve Valiliğe yürüyüş düzenleyen veliler, yaptıkları görüşme sonrasında sürecin durdurulduğunun aktarıldığını aktarıyor. Fakat ortada resmi ve yazılı bir açıklamadan ziyade sadece verilmiş bir söz var.

Şişli Endüstri Meslek Lisesi’nde de tedirgin bekleyiş sürüyor. Öğrenciler okullarına devam ediyorlar, fakat bunun ne kadar böyle devam edeceği bilinmiyor.

Şişli Endüstri Meslek Lisesi Mezunlar Derneği Başkanı Ercan Bodur, 2015’te Milli Eğitim Bakanlığı, Taş Yapı ve Vakıf arasında imzalanan ilk protokolde, inşaat sırasında meslek lisesinin Bahçeşehir Üniversitesi’ne ait yerleşkeye taşınacağı konusunda anlaşma yapıldığını ifade ediyor. Fakat sonra her şey değişmiş: “Bahçeşehir yerleşkesi yeni yapılmış bir binaydı. Okul eğitime devam ederken inşaat yapılacak, sonra okul kendi yerine geçecekti. Aradan bir sene geçti, bakan değişti. Bahçeşehir binasını yerle bir ettiler. Bizim hakkımız olan 17 dönümlük bir alan var, tapusu elimizde. Şimdi deniyor ki okul o 17 dönümden de çıkacak, çocuklar Kurtuluş Ortaokulu’na gidecek. İnşaatın kaç senede biteceği belli değil. Sonuçta okulun 60 dönümü vardı bir gecede 17 dönüme düştü. Neyin ne zaman olacağını bilmiyoruz. Biz de bu yüzden 17 dönümlük araziden çıkmak istemiyoruz.”

Bodur’un aktardığına göre okullardan gelen tepkiler üzerine yüklenici firma alt tarafı derslik, üst tarafı atölye 5 bin metrekare alanı kaplayan barakalar yapmayı teklif etmiş. Bodur, “5 dönüm araziye 5 bin öğrenci. Metrekare başına bir öğrenci düşüyor. İnsan onuruna da aykırı. Onu da kabul etmedik. Ne olacağını bilmiyoruz, bekliyoruz” diyor.

Şişli Meslek Endüstri Lisesi’nden adını vermek istemeyen bir öğretmen de ne olacağına dair kimsenin kendilerine somut bir bilgi vermediğini, öğrencilerin hiçbirinin gitmek istemediğini söylüyor. Yanı başlarında inşaat devam ededursun öğretmen, ne okuldaki öğretmenlerin ne de öğrencilerin çıkmak istemediğini “buradan çıkarsak bizi geri almazlar” dediklerini ifade ediyor. 

Eğitim Sen: Rant sistemine okulumuzu vermeyeceğiz 

Eğitim-Sen İstanbul 3 No’lu Şube, Şişli Endüstri Meslek Lisesi’nin (EML) yıkılması kararına ilişkin bir basın açıklaması yaptı. 

Sendika binasında yapılan basın toplantısında söz alan Eğitim Sen 3 No’lu Şube Başkanı Ayfer Koçak, “Şişli EML 6000 öğrencisi ve 300’e yakın eğitim emekçisi olan, robot kulübü ile Amerika’da ödül alan, tiyatro ekibi ile yıllardır en önemli tiyatro ödüllerini toplamış, 4 blok 20 atölye 90 dersliğe sahip ve sadece İstanbul’un değil Türkiye’nin en önemli ve en geniş imkanlara sahip olan bir okuldur. Bu kadar önemli ve büyük bir okulun önce başka bir okula taşınma sonra da mevcut alanda barakalarda eğitim verileceğinin söylenmesi ve okulun geleceğinin belirsizliğe sürüklenmesi bir eğitim cinayetidir” dedi.

Açıklamada, “ülkeyi kocaman bir şantiyeye çeviren bu rant sistemine okulumuzu vermeyeceğiz” ifadeleri kulandı.

İstanbul Milletvekili Selina Doğan: “MEB hem Vakfın hem öğrencilerin menfaatini gözetmeli”

CHP İstanbul milletvekili Selina Doğan, geçtiğimiz günlerde Kurtuluş Ortaokulu’nu ziyaret etmiş ve konuyla ilgili Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi vermişti. Soru önergesinde Bulgar Eksarhlığı Vakfı ve Milli Eğitim Bakanlığı arasındaki protokolün içeriği de soruluyordu. Agos’a konuşan Doğan, süreçte asıl sorumluluğun Milli Eğitim Bakanlığı’nda olduğunu düşünüyor: “Bu çocukların eğitim yılı başladıktan sonra mağdur olmayacakları bir şekilde bir yönlendirme yapılması gerekirdi. Atölye çalışmaları için haftanın iki günü de kendi okullarına gidecekleri söylenmiş. Üç okul da perişan vaziyette. Milli Eğitim Bakanlığı, hem Vakfın hem de öğrencilerin menfaatini gözetmek ve şeffaf olmak zorunda.” 

Kategoriler

Güncel Yaşam



Yazar Hakkında

1987 İstanbul doğumlu. Agos web sitesinin editörü; insan hakları, ifade özgürlüğü, çevre hareketleri, güncel politika ve yaşam haberleri yapıyor.