GÖZDE KAZAZ
‘Homofobi ve transfobi diasporada da büyük sorun’
Kuirfest kapsamında düzenlenen 'Sansürün ve Sınırın Ötesinde: Türkiye ve Ermenistan’da LGBTİ+ Hareketi’ paneline katışmak için Ermenistan’dan gelen iki aktivist Margaryan ve Khandikian’la Ermenistan’da LGBTİ aktivizminin karşı karşıya kaldığı sorunları ve dayanışma yollarını konuştuk.
Öğretmenlerin ve öğrencilerin hayatına dokunan bir hafta
10. yaşını bir kitapla kutlayan 'Mor Sertifika' programını, kitabı hazırlayanlardan Ayşegül Taşıtman ve Betül Sarı'yla konuştuk.
‘Osmanlı tipografi tarihinin kilit aktörleri Ermeni hâkkâklar’
Sabancı Üniversitesi öğretim üyesi Onur Yazıcıgil, Hrant Dink Vakfı’nın verdiği seyahat fonu kapsamında iki haftalığına Ermenistan, Yerevan’a gitti. 2012’de tasarladığı ‘duru sans’ fontuyla Google web fontlarına dahil olan tek Türkiyeli tasarımcı olan Yazıcıgil, Ermenistan’da hem TUMO Yaratıcı Teknolojiler Merkezi'ndeki gençlere illüstrasyon dersi verdi, hem de Yerevan el yazmaları kütüphanesi Madenataran’da akademik araştırmalarını yoğunlaştırdı. Yazicıgil’le Yerevan deneyimini konuştuk.
OHAL ve KHK mağduriyetleri raporu yayımlandı
Hak ve Adalet Platformu’nun hazırladığı, OHAL ve KHK mağduriyetlerini imceleyen rapora göre, mağdurlar en fazla ekonomik sorunlarla ve sosyal dışlanmayla yüz yüze kalıyor. İhraç edilenlerin yüzde 95’i de15 Temmuz öncesinde hiçbir soruşturmadan geçmemiş.
‘Nakba’yı ve geri dönüşü konuşmaya cesaret eden İsrailli örgüt: Zochrot
Geçtiğimiz hafta Hrant Dink Vakfı ve DVV International tarafından düzenlenen ‘Zor Geçmişlerle Yüzleşme Pratikleri: STK Deneyimleri’ başlıklı konferansın konuklarından biri de İsrailli Zochrot kurumundan Tom Pessah’dı. 2002’de kurulan Zochrot, o coğrafyanın en zor uğraşlarından birini veriyor; İsraillilerin Filistinlilerin yaşadıklarını anlamaları için çalışıyor. 1948’deki Nakba’nın tanınması ve Filistinli mültecilerin geri dönüş hakkı için farklı faaliyetler yürüten Zochrot örgütünden Tom Pessah’la olan söyleşimiz Trump’ın açıklaması sonrası yaşanan gelişmelere de uzandı; ama Pessah’ın anlattıkları aslında birbirini anlamanın yolunun bugünden ziyade geçmişte saklı olduğunu söylüyor.
Anadolu Rumlarının belleği Atina’da emin ellerde
Atina’nın Plaka Mahallesi’ndeki Küçük Asya Araştırmaları Merkezi, mübadele sonrası yok olan bir belleğin izini süren en köklü kurumlardan biri. Mübadeleden birkaç yıl sonra, 1930’da müzikolog Melpo Logotheti-Merlier ve Yunan dili-edebiyatı uzmanı Octave Merlier’nin kişisel inisiyatifiyle kurulan merkez, öncelikle sesin arşivini tutmak için yola çıktı. Anadolu’nun müzik mirasını kaybetmemek için mübadillerin şarkılarını, enstrümanlarıyla stüdyoda kaydeden merkez, çalışmalarına sonrasında sözlü mülakatlarla devam etmiş. Bugün yüzlerce şarkıdan oluşan bir müzik, beş bin sözlü mülakat, üç bine yakın fotoğraf, el yazmaları ve Karamanlıca edebiyatı koleksiyonuna sahip olan merkezin direktörlüğünü 2002’den beri Stavros Anestidis yürütüyor. Anestidis, geçtiğimiz günlerde ‘Arşivden Sonra’ konuşmaları kapsamında İstanbul’daydı. Tatavla doğumlu Anestidis’le bir araya geldik; merkezin çalışmalarını ve değişen İstanbul’u konuştuk.
Çevre örgütlerinden Monsanto’ya çağrı: Ermenistan’a gelme
Dünya GDO devi Monsanto, Ermenistan tarım pazarına girmek için lobi faaliyetlerine başladı. Geçtiğimiz hafta ABD Ermenistan Büyükelçiliği Yerevan’da bu amaçla bir toplantı düzenleyince ülkedeki çevre örgütleri ayaklandı. Monsanto’ya tepki gösterenler arasında müzisyen Serj Tankian da var.
Şişli’de okullar bahane, ‘mega proje’ şahane
Taş Yapı’nın, Şişli Endüstri Meslek Lisesi’nin de bulunduğu araziye yapacağı dört kuleli devasa proje, sadece meslek lisesi öğrencilerini değil, Şişli’deki üç okulun öğrencilerini olumsuz yönde etkileyen bir sorun yumağına dönüştü.
Kadim Aziz Paul yolu tehdit altında
Isparta’da bulunan kadim hac rotası Aziz Paul yolu, mermer ocaklarının tehdidi altında.
‘Azınlık gruptan olmak birbirini korumayı getirmiyor, sınıfsal ve kültürel ayrışmalar baki’
İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi Bölümü’nden Özgür Kaymak’ın dört yıllık bir çalışmanın ardından ortaya çıkan ‘İstanbul’da Rum, Yahudi ve Ermenilerin Sosyo-Mekânsal İnşası’ başlıklı doktora tezi kitaba dönüştü.