HDP Adana milletvekili Meral Danış Beştaş, 15 Temmuz darbe girişiminin sonrasında yaşanan gelişmeleri Agos’a yorumladı. Beştaş, darbe tehdidi sonrası mecliste çıkan ortak sesin başka alanlarda da yaşama geçmesinin kritik önemde olduğunu söylüyor.
Meral Danış Beştaş, Türkiye’yi darbe girişimine götüren süreci şöyle yorumladı:
“Temel hak ve özgürlüklerin askıya alınması, toplumun farklı kesimlerinin nefes borularının kesilmeye çalışılması zaten darbeden bağımsız olarak ciddi bir sıkışıklık getiriyor. Meclis’e getirilen askere dokunulmazlık yasası, Anayasa’da vekil dokunulmazlığı maddesinin kaldırılması bu kaotik ortamı daha da derinleştirdi. Özellikle 24 Temmuz’dan itibaren Kürt illerinde alınan savaş kararı da toplumun gerilmesine nefes alma alanlarının daralması neden oldu. Türkiye’de yaşanan bütün kesimlerin kendini özgürce ifade edebilecekleri, Anayasa’da kendilerine yer bulacakları bir döneme evrilmemiz gerekiyor. Bunun aksine diktatöryel yöntemlerle talepler bastırılmaya çalışıldı.”
“Muhalefet ve İktidar uzlaşarak süreci atlatabiliriz “
HDP’nin ilke olarak tüm darbelere karşı olduğunu hatırlatan Beştaş, sıkıntılı dönemden çıkışın yolunun demokratik zemin olduğunu belirtiyor: “Darbe girişimi de Türkiye tarihindeki en vahim hamlelerden birisidir. Meclise bomba atılan, halkın tarandığı başka bir dönem yoktur. Herkesin yaşam alanları daraldı, tüm özgürlükler sıkıntılı dönem yaşıyor. Bundan çıkışın tek anahtarı demokratik zeminde, dış politikasını gözden geçiren ve kendi sorunlarını çözen bir Türkiye. Hele ki bu dönemde idam tartışmaları, bireysel silahlanma tartışmaları dehşet verici. Bu tartışmalar kaosun ne kadar büyüyeceğini gösteriyor. Biz demokratik bir anayasayla, muhalefeti ve iktidarıyla uzlaşma temelinde hareket ederek bu süreci atlatabileceğimiz görüşündeyiz.”
Darbe girişimi sonrası yaşananların Çözüm süreci ve çatışma sürecini nasıl etkileyeceği sorumuz üzerine Beştaş, Abdullah Öcalan’ın ‘çözüm süreci biterse darbe mekaniği devreye girer’ sözünü hatırlatıyor: “Darbe dinamiklerinin nasıl hazır halde olduğunu maalesef yaşayarak deneyimledik. HDP olarak özellikle 1 Kasım’dan sonra Meclis’te sürecin bu şekilde yürütülemeyeceğini, inkar, asimilasyon ve katliamla Kürt meselesinin çözülemeyeceğini ifade ettik. Türkiye’deki demokratik kamuoyu bunun arkasında durmalı ve cephe genişlemeli.” Beştaş, Dolmabahçe Mutabakatı’na geri dönülmesi ve bir an önce müzakerelerin başlaması gerektiğini ifade ediyor: “Bugün cesaret edip söylenmiyor ama Türkiye’de çözüm sürecine olan desteğin azaldığını düşünmüyoruz. Bu ortamda barışa çok daha fazla ihtiyaç var.”
Darbe girişimi sonrası Meclis’teki dört partinin ortak deklarasyon yayımlandığını, bunun sonraki süreçte ne anlama geleceğini sorduğumuz Beştaş, “Parlamentoda yeni ortaya çıkan ortak sesin başka alanlarda da yaşama geçmesi için çalışmak gerekiyor. İktidar partisinin, sadece iktidar olmakla bir ülkenin tek başına yönetilemeyeceğini, ortak zemin arayışına olanak vermesi gerektiğini anlaması gerekiyor. Ortak zemin arayışında ötekileştirmeden vazgeçilmesi, ötekileştiren dili reddedilmesi gerektiğini bir kez daha söylemek lazım.” diyor.
